6 Ekim 2012 Cumartesi

Bizim işimiz hizmetkarlık

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 10 seneden bu yana taş üstüne taş koyduklarını, güzel camiler, külliyeler, hamamlar ne varsa vakıf olarak yaptıklarını söyledi.

Arınç, Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce restorasyonu yapılan ''Peygamberler Türbesi''nin açılışında yaptığı konuşmada, Diyarbakır'a pek çok defa geldiğini, bazı ilçeleri ziyaret ettiğini belirterek, ama ismini çok duymasına rağmen Eğil'e gelmenin kısmet olmadığını bildirdi.

Eğil'e gelemediği için üzgün olduğunu, Vakıflar Bölge Müdürlüğü hayırlı bir işi yapınca bugüne kısmet olduğunu anlatan Arınç, mübarek bir günde birlikte olduklarını, Diyarbakır'ın, Eğil'in, Anadolu'nun 75 milyonun inançlı insanların yaşadığı bir memleket olduğunu vurguladı.

İslam ile müşerref, güzel bir dine sahip olduktan, yaşadıkları bütün medeniyetlerde İslam'ın izini, hamurunu nakşettikten sonra Allah'ın kendilerine en büyük başarıları, zaferleri nasip ettiğini kaydeden Arınç, inançlarına bağlı olduklarını, bütün peygamberleri sevdiklerini, esasen Müslümanları diğer dinlerden farkının da bu olduğunu dile getirdi.

İsmi geçen geçmeyen bütün peygamberleri sevdiklerini, ama başka dinlerde böyle olmadığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

''Biz hamdolsun Allah'ın seçkin kullarını, bütün kavimlere hidayet rehberi olsun diye tevdi ve irşatla görevlendirdikleri o numune, örnek ve seçkin insanlara her zaman bağlı olduk. Onları her zaman sevdik. Onların her zaman şefaatlerini, inayetlerini üzerimizde hissettik. Anadolu zengindir. Pek çok yerde pek çok makamlar var. Şanlıurfa Peygamberler şehri olarak biliniyor. Eğil de Peygamberler beldesi. Belki ismi çok fazla duyulmamış olabilir. Ama bilirsiniz Mersin'in Tarsus'unda bile Dalyan Nebi orada bir makama sahip. Türkiye'nin pek çok yerinde peygamberlere kucak açmış, onların bizzat bulundukları, makamlarının bulunduğu her yeri büyük bir itina ile muhafaza ediyorlar, saygı gösteriyorlar, orada ibadetlerini yerine getiriyorlar. Eğil'in de bundan sonra tanıtıma ihtiyacı var. Biz 2 trilyona yakın masraf yapmışız. Helali hoş olsun. Daha fazlasını belki vilayetimiz kendi imkanlarıyla karşılamış. Ama peygamberlerimizin makamı olarak bildiğimiz türbelerini yaptığımız bu yerde elbette görevimizi yapmış olmamız gerekirdi. Biz inançlı insanlar olarak kitabımızın, Kuranımızın, peygamberimizin sünnetini, bizi gösterdikleri doğru ve hidayetli yolun gereğini yapıyoruz. Rabbım onların şefaatlerini hepimize mazhar eylesin. Allah hidayetini üzerimizde daim etsin. Saptırmasın, sapkın yollara götürmesin. Bu peygamberlerimize layık, güzel bir makamı hazırladığımız için biz çok büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Eğil'in güzel insanları da onlara her zaman sahip çıktılar, onları bağırlarına bastılar. Onlara her zaman saygıda kusur etmediler. İnşallah bu güzel cami, yanındaki türbemiz, yeşil alanı bundan sonra inanç turizmi adına Eğil'in sesinin duyulmasıyla bu bölge ayrıca bir ziyaret makamı olacak.''

Meclis Başkanı iken Şam'ı ziyaret ettiğini, genç yaşlarından itibaren içinde bir uktenin bulunduğunu bildiren Arınç, Beddii Zaman Sadii Nursi Hazretleri'nin Hutbe-i Şamiyesi'ni okuduğunu ve çok hoşuna gittiğini aktardı.

''Dedimki Allah bana en kısa zamanda Şam-ı Şerif'i ziyareti nasip etsin. Allah kısmet etti. Şam-ı Şerif'i ziyaret ettim. Orada da 2 peygamberimiz bulunuyor. Şüphesiz büyük zatların İslam tarihinin kahramanları olarak bilinen zatların bulunduğunu bilmiyordum. Pek çok zatın Halep'te, Şam'da, Humus'ta kabirlerinin bulunduğu bilmiyordum. Şam'ı ziyaret ettikten sonra Türkiye'ye döndüm. Mutlaka orası ziyaret edilmeli dedim. Onu o kadar yaygınlaştırdım ki o zaman tabi halkına zulüm etmeyen bir Esad ile karşı karşıyaydık. Münasebetlerimiz çok iyiydi'' diyen Arınç, Türkiye'den Suriye'ye turizm seferleri başlattıklarını anlattı.

Eğil gibi mübarek bir beldenin böyle bir vesileyle bütün Türkiye ve dünyaya duyurulması gerektiğini belirten Arınç, artık dünyada inanç turizminin çok güçlendiğini ve saygın bir hale geldiğini kaydetti.

Eğil'in de yolunu güzelleştirmek suretiyle dünyanın gözdesi yapacaklarını söyleyen Arınç, hedeflerinin Eğil'i önce Türkiye'ye sonra dünyaya tanıtmak olacağını bildirdi.
   
Köprü talebi
   
Bazı vatandaşların ''Eğil halkı sizden köprü istiyor'' afişi açması üzerine Arınç, ''Burada ısrarla afişlerini tutan arkadaşlarımız var. Sizleri gördük. Unutmadık. 'Eğil halkı sizden köprü yardımı bekliyor' diyor. Kalp kalbe karşıymış. Biz de valimizin arabasıyla gelirken milletvekili arkadaşlarımızla birlikteydik. Barajın diğer tarafında kalan 6 köyümüze ulaşım imkanı zorlaştı, onlar bizden köprü istiyorlar dedik. İnşallah bu konunun üzerine eğileceğiz. En kısa zamanda da ulaşım imkanını sağlayacağız. San Francisco Köprüsü gibi böyle asma köprü... Yeterki paramız olsun, yapacağız'' dedi.

Arınç, ''6 tane köy merak etmeyin. Şimdilik yüzerek gelin. İnşallah köprünüz olacak'' diye espri yaptı.

''Eğil sizinle gurur duyuyor'' sözleri üzerine Arınç, ''3 dönem yasağı olmasaydı, önümüzdeki dönem buradan mı adaylığını koysam diye düşünecektim. Bundan sonra yeni milletvekili arkadaşlarımız inşallah olacak. Milletvekillerimiz aramızda. Maşallah hepsi bir arada. 5'i bir yerde sizleri ziyaret etti'' diye konuştu.
   
Vakıf çalışmaları
   
Vakıflar olarak güzel işler yaptıklarını, vakıfların inancımıza göre hali vakti yerinde olan insanların Sadaka-i Cariye yapmak üzere sadece Allah'ın rızasını kazanmak için insanlığa ve mahlukata hizmet ettiklerini bildiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bunun adına da vakıf demişler. Adam arazisini bağışlamış, vakıf yapmış. Burası cami yapılsın demiş. Caminin bütün masraflarını da 2 tane evim var, oradan karşılayın demiş. Senin kazancın ne bundan. Allah bu yaptığım işten razı olursa o kazanç bana yeter demişler. Bugün Türkiye'nin her yerinde binlerce vakıf var. Ama maalesef bu vakıflarımızın büyük bir kısmı 1950 öncesinde onun bunun elinde satılıp kaldı ve pek çok medrese, külliye Allah korusun içkili mekanlar, ticarethaneler haline geldi. Biz 10 yıldan bu yana hükümetlerimiz döneminde onlara tekrar sahip çıkıyoruz. Tekrar onları satın alıyoruz. Yıkılmak üzere olanları imar ediyoruz. Çok şükür 3 bin 500 vakıf eserini aynen burası gibi yaptık. Pırıl pırıl tertemiz hale getirdik.''

İstanbul'da Süleymaniye, Fatih ve Sultan Ahmet Camisi'nin görülmesi gerektiğini, hepsini yeniden yaptıklarına dikkat çeken Arınç, sadece Süleymaniye'ye 21 trilyon lira harcadıklarını, çok büyük eserler olduğunu bildirdi.

Anadolu'da bütün vakıfları ayağa kaldırdıklarını, bunun görevleri olduğunu aktaran Arınç, her vakfiyede bir dua ve bedduanın bulunduğunu, eserleri yaparken önce dua almak istediklerini söyledi.

''Bizler 10 seneden bu yana taş üstüne taş koyduk. Güzel camiler, külliyeler, hamamlar ne varsa vakıf olarak yaptık. Diyarbakır'da bir bölgedir. Bölgeye talimat verdik. Ne kadar vakıf eseri var ve ne ihtiyacı varsa hepsini karşılayın. Çok şükür Hz. Süleyman Camisi, Ulu Cami'yi restore ettik. Biz herkesten önce Müslüman olduk hamdolsun'' diyen Arınç, ''Diyarbakır'ın Müslümanlığı Türkiye'deki milyonlarca insandan daha öncedir'' şeklinde konuştu.

Eğil'de unutulmaz güzel bir gün geçirdiklerini, her işe başladıklarında ve bitirdiklerinde tekrar geleceklerini vurgulayan Arınç, okullar, üniversiteler, yollar yaptıklarını, köylüye yardımcı olduklarını, sağlıkta çok ileri gittiklerini, barajlar yaptıklarını, sulama kanalları açtıklarını ifade etti.

Arınç, şöyle devam etti:

''Bizim işimiz bu. Bizim işimiz hizmetkarlık. Biz devletin efendi değil, hizmetkar olduğuna inanıyoruz. Bizim işimiz de hizmet etmek. Ama bir taraftan da dine hizmet etmek, milletimize hizmet etmek demektir. Çok şükür dünyada her yeri görüp geziyoruz. Türkiye'deki Müslümanlık, dindarlık anlayışı fevkalade güzel. Kuran'a özünden inanıyoruz. Peygamberimizin hadislerine, sünnetine sıkı sıkıya yapışıyoruz. Bizi bin yıldan beri var eden, güçlü kılan, bizi birbirimize bağlayan tek şey var, o da Müslümanlığımız. Allah bizi sizden, size bizden, sizi birbirinizden ayırmasın. Sizi Rabbime emanet ediyorum.''

Bakan Eker'in konuşması

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de, Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde Peygamberler Türbesi'nin açılışı amacıyla düzenlenen törende, Diyarbakır için mutlu bir gün olduğunu, inanç tarihi, İslam inancının çok önemli bir parçası peygamberler tarihi açısından son derece önemli bir açılışı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Diyarbakır'da medeniyetler kurulduğunu, insanlığın kültür birikiminin izlerinin bulunduğunu anlatan Eker, bunun en önemli parçasının inanç olduğunu belirtti.

İnsan topluluklarının oluşturduğu medeniyetin bir medineye, her medinenin de dine ihtiyacının olduğuna dikkati çeken Eker, dinin medineyi, medinenin medeniyeti oluşturduğunu, bunların üçü arasında böyle bir ilişkinin bulunduğunu bildirdi.

İnsanlığın kültür birikimi açısından çok kıymetli varlıkları barındıran şehirlerin bulunduğunu, Diyarbakır ve Eğil'in bunlardan birisi olduğunu anlatan Eker, 1373 senedir cami olarak Müslümanlara hizmet veren Ulu Cami'de tarihinin en büyük restorasyonunun yapıldığını, bunun için mutlu olduklarını vurguladı.

Eğil'in Asur Kalesi ile bilindiğini ifade eden Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu havza birçok iz, arkeolojik buluntu, geçmişte insanlığın ihtiyaçlarının giderildiği, inançların yaşandığı bir merkezdir. Burası bizim Diyarbakır olarak Türkiye ve dünyaya tanıtamadığımız zenginlik alanımızdır. Bu bizim eksikliğimizdir. Bugün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın teşrifleriyle bu varlıklarımız bugün ve bundan sonra yapacağımız çalışmalarla Türkiye ve bütün İslam alemine tanıtılacak. 30 dönümlük alanda restorasyon çalışması yapıldı. Bir ziyaretgah olarak düzenlendi. Hükümetimizin bu konuda hassasiyeti var. Vakıf eserlerinin restorasyonu, onarımı yeniden yapımında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün çok önemli hizmetleri var. Bu konuda onlara teşekkür ediyorum. Hepimizin gönlünde içimizi sızlatan manzaralar vardı. Sadece Diyarbakır'da değil, Türkiye'nin pek çok yerinde vakıf eserleri metruk haldeydi. Onların çok büyük bir kısmı restore edildi. Güzellikleri ortaya çıktı.''

Eker, Eğil ilçesine bundan sonra daha fazla ziyaretçinin geleceğini, yeterli olmayan yolunun yapımı için ilgili kuruluşlarla gerekli teşebbüsleri yaptıklarını kaydederek, Peygamberler Türbesi'nin İslam alemi için tarihi bir değer olacağını sözlerine ekledi.

Daha sonra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakan Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Mine Lök Beyaz, Cuma İçten, Galip Ensarioğlu ve Süleyman Hamzaoğulları dualar eşliğinde Peygamberler Türbesi'nin açılışını yaptı. Arınç, Eker ve beraberindekiler Peygamberler Türbesi'ni gezerek, yetkililerden restorasyon hakkında bilgi aldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder