Depremzedeler için Edremit ilçesi ve Sıhke Gölü mevkisinde yaptırılan 5 bin 467 afet konutunun kura çekim törenine katılmak için kente gelen Başbakan Yardımcısı Atalay, Ferit Melen Havaalanı'nda Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Fatih Çiftci, Mustafa Bilici ve Gülşen Orhan ile diğer yetkililer tarafından karşılandı.
Van Anadolu Öğretmen Lisesi Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen 5 bin 467 afet konutunun kura çekim törenine katılan Atalay, burada yaptığı konuşmada, yaşanan acı günlerin ardından bugün 5 bin 467 konutun daha kura çekiminin yapıldığını ve ve bunun sevincini paylaştıklarını söyledi.
Devlet olarak bütün acıların üstesinden geleceklerini vurgulayan Atalay, bunun için de herkesin birbirinin kadrini ve kıymetini bilmesi gerektiğini, milletin birlik ve bütünlüğünün her şeyin önünde tutulmasının şart olduğunu ifade etti.
Atalay, güçlü bir devlet ve güçlü bir millet olunduğu takdirde üstesinden gelinmeyecek bir iş kalmayacağına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Türkiye'de dini, dili, kültürü ne olursa olsun bütün kardeşlerimizin kendi müktesebatıyla, en huzurlu ve sağlıklı hayatı yaşaması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu konuda büyük riskler de aldığımızı biliyorsunuz. Türkiye ve devlet değişti. Devlet, artık geçmişini sorguluyor, vatandaşıyla geçmişini gözden geçirip helalleşme peşindedir. AK Parti'yle devlet daha insan yüzlü oldu. Bir insanımız bile dışlanmış olmayacak. Geçmişteki yanlışlıkları düzeltiyoruz. Bunu yaparken yeni yanlışlıklar olmasın istiyoruz. Bu konuda biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Vatandaşımıza karşı haksızlık ve hukuksuzluk olmayacak. Devlet adına bunu yapan olursa, hesabı sorulur. Ama birileri de halen kardeşlik gelişmesin diye çaba sarf ediyor.
Türkiye mesafe alıyor ve büyüyor, güçleniyor. Dünyada, çevremizde ve içimizde bundan rahatsız olanlar var. Uluslararası alanda Türkiye'nin büyümesini istemeyenlere taşeronluk yapanlar bulunuyor. Söylemediğimiz ve konuşamadığımız bir şey yok. Her şeyi önce biz konuşuyoruz ki başkaları daha rahat konuşsun. Eskisi gibi yasak alanlar ve tabular kalmadı.''
Türkiye'de çoğulcu bir yapının kurulması için büyük mesafelerin alındığına işaret eden Atalay, yeni anayasa ve diğer çalışmalar ile bu yapının kurulacağını kaydetti.
Atalay, herkesin kendi ana sütü gibi helal olan ancak ihmal edilen veya geciktirilen hak ve hukukunun teslim edileceğinin altını çizen Atalay, ''Ama birileri kayak merkezini yakıyor, 'Yüksekova'ya havaalanı yapılmasın' diye şantiyeleri tahrip ediyor, iş makinelerini yakıyor. Halbuki biz, Ankara'da olan Van'da, Yüksekova'da ve Hakkari'de de olsun istiyoruz. Ama terör unsurları o havaalanlarının yapılmaması için dinamitler koyuyor, tehdit ediyor ve iş makinelerini yakıyor. Van'a hizmet gelsin istemiyorlar. Devlet hizmet getirmesin, onlar da istismar etsin istiyorlar'' ifadelerini kullandı.
Hükümet olarak ülkenin her köşesine her hizmeti götüreceklerini ifade eden Atalay, hiç kimsenin kendilerini bu konuda yıldıramayacağını bildirdi.
Köyüyle, kentiyle her köşedeki hayat standardının aynı olacağına değinen Atalay, hiçbir şeyin mahrum kalmayacağını vurguladı.
''Kürt kardeşlerimizin de hak ve hukukunun garantörü biziz''
Türkiye'deki bütün vatandaşların haklarının savunucusu ve koruyucusu olduklarını kaydeden Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
''Kürt kardeşlerimizin de bütün hak ve hukukunun garantörü biziz, gelecekte onlara hak ve hukuklarını verecek ve teslim edecek olan da biziz. Zaten bu bölgeden en fazla oyu biz alıyoruz. Birileri çıkıp 'Kürtlerin temsilcisiyiz ve haklarını savunuyoruz' dese de sadece kardeşliği bozmak için uğraşıyorlar. Türkiye'de bin yıldır süren, kimsenin komşusunun soyunu sopunu araştırmadığı kardeşliğe dayalı bir hayat vardı. Ülkede bırakın Türk'ü, Kürt'ü, Hristiyan ve Müslüman ayrımı yapılmıyordu. Dini ve etnik kimlik bakımından zengin olan Mardin, bunun en güzel örneğidir. Hristiyan, Müslüman komşusu için evinde seccade bulunduruyor ve evine gelen Müslümana namaz vakti seccadesini seriyordu. Ramazan aylarında Hristiyanlar saygıdan dolayı ortalık yerde yeyip içmezlerdi. Böyle birbirine saygı gösteren ve değer veren bir milletiz. Bu değerlerimiz nereye gitti- Niye insanlar birbirine karşı bu sevgiyi ve bu duyguları terk ediyor- Bu kardeşliğin tekrar ihya edilmesi için çalışıyoruz.''
Atalay, Van'da ve bölgede yaşayanların kendi hak ve hukuklarına sahip çıkması çağrısında bulunarak, ''Başbakan'ımızın geçen hafta büyük kongrede, 'Ey Kürt kökenli kardeşlerim, teröre önce siz karşı çıkın' dediği gibi, ben de bunu tekrarlıyorum. Teröre önce siz karşı çıkın. Ülkemizi bu prangalardan ve belalardan hep birlikte temizleyelim'' diye konuştu.
Van Anadolu Öğretmen Lisesi Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen 5 bin 467 afet konutunun kura çekim törenine katılan Atalay, burada yaptığı konuşmada, yaşanan acı günlerin ardından bugün 5 bin 467 konutun daha kura çekiminin yapıldığını ve ve bunun sevincini paylaştıklarını söyledi.
Devlet olarak bütün acıların üstesinden geleceklerini vurgulayan Atalay, bunun için de herkesin birbirinin kadrini ve kıymetini bilmesi gerektiğini, milletin birlik ve bütünlüğünün her şeyin önünde tutulmasının şart olduğunu ifade etti.
Atalay, güçlü bir devlet ve güçlü bir millet olunduğu takdirde üstesinden gelinmeyecek bir iş kalmayacağına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Türkiye'de dini, dili, kültürü ne olursa olsun bütün kardeşlerimizin kendi müktesebatıyla, en huzurlu ve sağlıklı hayatı yaşaması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu konuda büyük riskler de aldığımızı biliyorsunuz. Türkiye ve devlet değişti. Devlet, artık geçmişini sorguluyor, vatandaşıyla geçmişini gözden geçirip helalleşme peşindedir. AK Parti'yle devlet daha insan yüzlü oldu. Bir insanımız bile dışlanmış olmayacak. Geçmişteki yanlışlıkları düzeltiyoruz. Bunu yaparken yeni yanlışlıklar olmasın istiyoruz. Bu konuda biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Vatandaşımıza karşı haksızlık ve hukuksuzluk olmayacak. Devlet adına bunu yapan olursa, hesabı sorulur. Ama birileri de halen kardeşlik gelişmesin diye çaba sarf ediyor.
Türkiye mesafe alıyor ve büyüyor, güçleniyor. Dünyada, çevremizde ve içimizde bundan rahatsız olanlar var. Uluslararası alanda Türkiye'nin büyümesini istemeyenlere taşeronluk yapanlar bulunuyor. Söylemediğimiz ve konuşamadığımız bir şey yok. Her şeyi önce biz konuşuyoruz ki başkaları daha rahat konuşsun. Eskisi gibi yasak alanlar ve tabular kalmadı.''
Türkiye'de çoğulcu bir yapının kurulması için büyük mesafelerin alındığına işaret eden Atalay, yeni anayasa ve diğer çalışmalar ile bu yapının kurulacağını kaydetti.
Atalay, herkesin kendi ana sütü gibi helal olan ancak ihmal edilen veya geciktirilen hak ve hukukunun teslim edileceğinin altını çizen Atalay, ''Ama birileri kayak merkezini yakıyor, 'Yüksekova'ya havaalanı yapılmasın' diye şantiyeleri tahrip ediyor, iş makinelerini yakıyor. Halbuki biz, Ankara'da olan Van'da, Yüksekova'da ve Hakkari'de de olsun istiyoruz. Ama terör unsurları o havaalanlarının yapılmaması için dinamitler koyuyor, tehdit ediyor ve iş makinelerini yakıyor. Van'a hizmet gelsin istemiyorlar. Devlet hizmet getirmesin, onlar da istismar etsin istiyorlar'' ifadelerini kullandı.
Hükümet olarak ülkenin her köşesine her hizmeti götüreceklerini ifade eden Atalay, hiç kimsenin kendilerini bu konuda yıldıramayacağını bildirdi.
Köyüyle, kentiyle her köşedeki hayat standardının aynı olacağına değinen Atalay, hiçbir şeyin mahrum kalmayacağını vurguladı.
''Kürt kardeşlerimizin de hak ve hukukunun garantörü biziz''
Türkiye'deki bütün vatandaşların haklarının savunucusu ve koruyucusu olduklarını kaydeden Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
''Kürt kardeşlerimizin de bütün hak ve hukukunun garantörü biziz, gelecekte onlara hak ve hukuklarını verecek ve teslim edecek olan da biziz. Zaten bu bölgeden en fazla oyu biz alıyoruz. Birileri çıkıp 'Kürtlerin temsilcisiyiz ve haklarını savunuyoruz' dese de sadece kardeşliği bozmak için uğraşıyorlar. Türkiye'de bin yıldır süren, kimsenin komşusunun soyunu sopunu araştırmadığı kardeşliğe dayalı bir hayat vardı. Ülkede bırakın Türk'ü, Kürt'ü, Hristiyan ve Müslüman ayrımı yapılmıyordu. Dini ve etnik kimlik bakımından zengin olan Mardin, bunun en güzel örneğidir. Hristiyan, Müslüman komşusu için evinde seccade bulunduruyor ve evine gelen Müslümana namaz vakti seccadesini seriyordu. Ramazan aylarında Hristiyanlar saygıdan dolayı ortalık yerde yeyip içmezlerdi. Böyle birbirine saygı gösteren ve değer veren bir milletiz. Bu değerlerimiz nereye gitti- Niye insanlar birbirine karşı bu sevgiyi ve bu duyguları terk ediyor- Bu kardeşliğin tekrar ihya edilmesi için çalışıyoruz.''
Atalay, Van'da ve bölgede yaşayanların kendi hak ve hukuklarına sahip çıkması çağrısında bulunarak, ''Başbakan'ımızın geçen hafta büyük kongrede, 'Ey Kürt kökenli kardeşlerim, teröre önce siz karşı çıkın' dediği gibi, ben de bunu tekrarlıyorum. Teröre önce siz karşı çıkın. Ülkemizi bu prangalardan ve belalardan hep birlikte temizleyelim'' diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Atalay, Van Anadolu Öğretmen Lisesi Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen deprem konutları kura çekim töreninde yaptığı konuşmada, Edremit'in yamaçlarında, ''Van Denizi''ne tepeden bakan, çevre düzenlemesi ve sosyal donatılarıyla yeni bir şehrin kurulduğunu söyledi.
Yeni yerleşim yerlerinde ev sahibi olacaklara bundan sonraki hayatlarında mutluluk dileyen Atalay, Van için acıyı ifade eden 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinden bugünlere geldiklerini kaydetti.
Atalay, depremden sonra Türkiye'de yaşayan 75 milyon insanın ve devletin adeta Vanlı olduğunu bildirerek, yaraların sarılması, depremzedelerin daha rahat hayata kavuşması için başlatılan seferberliğin devam ettiğini dile getirdi.
Depremde büyük sıkıntılar çeken Vanlıların, kimi taşkınlıklar olsa da büyük bir sabır örneği göstererek kendilerine yardımcı olduğunun altını çizen Atalay, ''Tabii ki çok büyük bir travma yaşandı. Oluşan küçük taşkınlıkları da normal karşılıyoruz. Ama Vanlıların büyük bir tevekkülünü, çok büyük yardım ve desteklerini gördük. Birileri kışkırtmak ve acılı ortamı istismar etmek istese de Vanlı kardeşlerimiz onlara izin vermediler'' diye konuştu.
Kentte meydana gelen depremlerde 40 bin konut, 3 bin iş yeri ile yaklaşık 9 bin ahırın yıkıldığını hatırlatan Atalay, bu yaraların sarılması için depremden 20 dakika sonra seferberlik başlatıldığını kaydetti.
Atalay, depremden sonra yapılan çalışmalarda dünya afet tarihinde rekorlar kırıldığına ve tarih yazıldığına dikkati çekerek, Birleşmiş Milletler ile diğer uluslararası kuruluşların yetkililerinin bunu ifade ettiğini vurguladı.
Depremden sonraki 18 gün içinde bölgede 75 bin çadır kurulduğunu anlatan Atalay, şöyle konuştu:
''Bu ciddi bir rakamdır. Marmara depreminde bile 40 bin civarında çadır kurulmuştur. Van, Erciş ve köylere 30 bin konteyner taşındı ve kuruldu. Depremin 39. gününde 15 bin 323 konutun temelinin atılmasının startı verildi. O konutların teslimini yapıyoruz. Depremin ardından başlayan çalışmalarla şimdiye kadar 3,5 milyar lira fiili harcama yapıldı. Konutlarımız altyapılarıyla birlikte tamamlandığında bu rakam 5,5 milyar lirayı bulacaktır. Bütün bu çalışmaları yaparken hiç kaynak sıkıntısı çekmedik. Bu tür ani gelişmelerde kaynağı bulmak zor, ama çok şükür ekonomimiz iyi ve bütçemizde para vardı. Başbakan'ımız hiç para esirgemedi. Ne kadar istediysek hepsini verdi.''
Van ve Erciş'te depremden sonra yapılan çalışmaların çetin kış şartlarında yapıldığına işaret eden Atalay, kış aylarında ortalama hava sıcaklığının eksi 15 derece olduğunu söyledi.
Atalay, soğuk ve karlı kış aylarında Van ve Erciş'te 35 konteyner kentin kurulduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
''Bu konteynerler altyapısı, kanalizasyonu, elektriği ve suyu ile adeta birer şehir. 2 odalı ve sıcak suyu akan konteynerler, Türkiye'nin her yerinden tırlarla Van'a sevk edildi. Her tır 2 tane konteyner alabildi. Bu da konteynerlerin 15 bin tırla Van'a getirildiği anlamına geliyor. Bu tırları Van'dan asfaltta peşpeşe dizseniz Ankara'ya ulaşır. O kış günlerinde yürütülen çalışmaların hacmini anlatmak için bunları söylüyorum. O konteyner kentlerde 175 bin nüfus barındı. Bu nüfus ülkemizdeki 50 ilin nüfusundan fazladır. Konteyner ve çadır kentlerde kalanların elektrik ve suyunu AFAD karşıladı. Şimdiye kadar sadece 150 milyon lira elektrik ödemesi yapıldı.
Esnafı rahatlatmak için KOBİ kredileri kullandırıldı. Şimdiye kadar 3 bin 994 işletmeye 222 milyon KOBİ kredisi kullandırıldı. Bu depremden çıkış için işletmelere büyük bir destektir. Yine işletmelere 2,5 milyon kısa dönem çalışma ödeneği verildi. Toplum Yararına Çalışma Programı'ndan 6 bin 141 kişi faydalandı.''
Depremin yıl dönümünde büyük açılışlar olacak
Köylerde, Evini Yapana Yardım modeliyle yapılan evlerle Van ve Erciş'in köylerinde 27 bin afet konutunun yapıldığına değinen Atalay, bu konutların bulunduğu köylerin okullar, camiler, ticaret merkezleri ve çevre düzenlemesiyle yeni birer şehire dönüştüğünü belirtti.
Tamamlanan konutların büyük kısmının kura çekimlerinin yapıldığını, anahtarlarının teslim edildiğini anlatan Atalay, ''Bütün bunlarla ilgili 23 Ekim'de son sözü söyleyeceğiz. O acılı günün tarihi, Van ve Erciş'in yeniden kuruluşunun adeta bir ilan tarihi olacak. Başbakan'ımızla hepimiz Van'da olacağız. Depremde hayatını kaybedenler için mevlitler okunacak, dualar edilecek. Onlara rahmet dileyeceğiz. Yapılan bütün konutların, okulların ve diğer yatırımların teslimini yapacağız'' ifadelerini kullandı.
AK Parti hükümetlerinin en büyük özelliğinin verilen sözü canı pahasına yerine getirmek olduğunu ifade eden Atalay, geçmişte olduğu gibi seçim dönemi söz verip, sonra o sözü unutmadıklarını kaydetti.
Deprem sigortası olmayan konuta elektrik ve su verilmeyecek
Atalay, 2012 yılının, Türkiye'de afet stratejisinde büyük bir değişim yılı olduğunu belirterek, bu konuda AFAD Başkanlığı'nda yoğun bir çalışma yapıldığını ifade etti.
Bu kapsamda ilk olarak deprem stratejisini belirleyerek, yeni bir deprem eylem planı çıkardıklarını anlatan Atalay, şunları vurguladı:
''Benim başkanlığımda 11 bakandan oluşan Afet Acil Durumu Yüksek Kurulu, bütün bunları gözden geçirdikten sonra Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Mecburi deprem sigortası kanununu yeniledik. Bundan sonra deprem sigortası olmayan konuta elektrik ve su verilmeyecek. Böylece bu deprem sigortasını garantiye almış oluyoruz. Depremle mücadele yasası çıkardık. Deprem riskine karşı alınan tedbirlerle ilgili görevi yeni yasayla Çevre ve şehircilik Bakanlığı'na verdik. Başbakanımızın başında olduğu ilk yıkımları dün başlattık. Türkiye'nin her şehrinde ve köyünde bütün konutlar gözden geçirilecek. Depreme dayanıklı olmayan bütün konutlar yıkılacak. Bu kolay kolay göze alınabilir bir şey değildir. Geçici olarak konutları yıkılacak vatandaşların başka yerlere yerleştirilmesi gerekiyor. Her yıkılan konutun bir maliyeti var. Böyle bir sorumlukla yıkıyoruz. Bu çok ciddi bütçe gerektiriyor. Ama vatandaşlarımızın her depremde büyük acılar yaşamaktansa bu zorluğu bir kereliğine Türkiye olarak göze alması gerekiyor. Bunu düşünerek riskler aldık.''
100 bin çadır stoku var
Atalay, Afet Yüksek Kurulu'nun aldığı yeni kararlara göre, deprem ve afetlere daha çabuk müdahale için Türkiye'yi bölgelere ayırdıklarını ve çadır depoları oluşturulduğunu açıklayarak, çadırların bazılarının içinde bölmeler, odalar yapıldığını söyledi.
Deprem sırasında alınacak önlemleri de anlatan Atalay, ''Soğuk ve sıcak bölgelere göre çadırlar yaptık, çadır stokumuz 100 bine ulaştı. Türkiye'nin her bölgesinde deprem riski taşıyan illerin en yakınında çadır stokluyoruz. Her depodaki çadır, battaniye, aydınlatma ekipmanları, ısıtıcı, arama ve kurtarma ekipleri en çok ihtiyacı olan teknik araçlar bu depolarda yeterince olacak. Allah göstermesin bir deprem olduğunda anında müdahale edilecek ve bunlar bölgeye sevk edilecek'' dedi.
Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Atalay, konutların ilk kura çekimini yaptı.
Törene Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Fatih Çifcti, Mustafa Bilici ve Gülşen Orhan, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel ile AFAD Başkanı Fuat Oktay katıldı.
Yeni yerleşim yerlerinde ev sahibi olacaklara bundan sonraki hayatlarında mutluluk dileyen Atalay, Van için acıyı ifade eden 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinden bugünlere geldiklerini kaydetti.
Atalay, depremden sonra Türkiye'de yaşayan 75 milyon insanın ve devletin adeta Vanlı olduğunu bildirerek, yaraların sarılması, depremzedelerin daha rahat hayata kavuşması için başlatılan seferberliğin devam ettiğini dile getirdi.
Depremde büyük sıkıntılar çeken Vanlıların, kimi taşkınlıklar olsa da büyük bir sabır örneği göstererek kendilerine yardımcı olduğunun altını çizen Atalay, ''Tabii ki çok büyük bir travma yaşandı. Oluşan küçük taşkınlıkları da normal karşılıyoruz. Ama Vanlıların büyük bir tevekkülünü, çok büyük yardım ve desteklerini gördük. Birileri kışkırtmak ve acılı ortamı istismar etmek istese de Vanlı kardeşlerimiz onlara izin vermediler'' diye konuştu.
Kentte meydana gelen depremlerde 40 bin konut, 3 bin iş yeri ile yaklaşık 9 bin ahırın yıkıldığını hatırlatan Atalay, bu yaraların sarılması için depremden 20 dakika sonra seferberlik başlatıldığını kaydetti.
Atalay, depremden sonra yapılan çalışmalarda dünya afet tarihinde rekorlar kırıldığına ve tarih yazıldığına dikkati çekerek, Birleşmiş Milletler ile diğer uluslararası kuruluşların yetkililerinin bunu ifade ettiğini vurguladı.
Depremden sonraki 18 gün içinde bölgede 75 bin çadır kurulduğunu anlatan Atalay, şöyle konuştu:
''Bu ciddi bir rakamdır. Marmara depreminde bile 40 bin civarında çadır kurulmuştur. Van, Erciş ve köylere 30 bin konteyner taşındı ve kuruldu. Depremin 39. gününde 15 bin 323 konutun temelinin atılmasının startı verildi. O konutların teslimini yapıyoruz. Depremin ardından başlayan çalışmalarla şimdiye kadar 3,5 milyar lira fiili harcama yapıldı. Konutlarımız altyapılarıyla birlikte tamamlandığında bu rakam 5,5 milyar lirayı bulacaktır. Bütün bu çalışmaları yaparken hiç kaynak sıkıntısı çekmedik. Bu tür ani gelişmelerde kaynağı bulmak zor, ama çok şükür ekonomimiz iyi ve bütçemizde para vardı. Başbakan'ımız hiç para esirgemedi. Ne kadar istediysek hepsini verdi.''
Van ve Erciş'te depremden sonra yapılan çalışmaların çetin kış şartlarında yapıldığına işaret eden Atalay, kış aylarında ortalama hava sıcaklığının eksi 15 derece olduğunu söyledi.
Atalay, soğuk ve karlı kış aylarında Van ve Erciş'te 35 konteyner kentin kurulduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
''Bu konteynerler altyapısı, kanalizasyonu, elektriği ve suyu ile adeta birer şehir. 2 odalı ve sıcak suyu akan konteynerler, Türkiye'nin her yerinden tırlarla Van'a sevk edildi. Her tır 2 tane konteyner alabildi. Bu da konteynerlerin 15 bin tırla Van'a getirildiği anlamına geliyor. Bu tırları Van'dan asfaltta peşpeşe dizseniz Ankara'ya ulaşır. O kış günlerinde yürütülen çalışmaların hacmini anlatmak için bunları söylüyorum. O konteyner kentlerde 175 bin nüfus barındı. Bu nüfus ülkemizdeki 50 ilin nüfusundan fazladır. Konteyner ve çadır kentlerde kalanların elektrik ve suyunu AFAD karşıladı. Şimdiye kadar sadece 150 milyon lira elektrik ödemesi yapıldı.
Esnafı rahatlatmak için KOBİ kredileri kullandırıldı. Şimdiye kadar 3 bin 994 işletmeye 222 milyon KOBİ kredisi kullandırıldı. Bu depremden çıkış için işletmelere büyük bir destektir. Yine işletmelere 2,5 milyon kısa dönem çalışma ödeneği verildi. Toplum Yararına Çalışma Programı'ndan 6 bin 141 kişi faydalandı.''
Depremin yıl dönümünde büyük açılışlar olacak
Köylerde, Evini Yapana Yardım modeliyle yapılan evlerle Van ve Erciş'in köylerinde 27 bin afet konutunun yapıldığına değinen Atalay, bu konutların bulunduğu köylerin okullar, camiler, ticaret merkezleri ve çevre düzenlemesiyle yeni birer şehire dönüştüğünü belirtti.
Tamamlanan konutların büyük kısmının kura çekimlerinin yapıldığını, anahtarlarının teslim edildiğini anlatan Atalay, ''Bütün bunlarla ilgili 23 Ekim'de son sözü söyleyeceğiz. O acılı günün tarihi, Van ve Erciş'in yeniden kuruluşunun adeta bir ilan tarihi olacak. Başbakan'ımızla hepimiz Van'da olacağız. Depremde hayatını kaybedenler için mevlitler okunacak, dualar edilecek. Onlara rahmet dileyeceğiz. Yapılan bütün konutların, okulların ve diğer yatırımların teslimini yapacağız'' ifadelerini kullandı.
AK Parti hükümetlerinin en büyük özelliğinin verilen sözü canı pahasına yerine getirmek olduğunu ifade eden Atalay, geçmişte olduğu gibi seçim dönemi söz verip, sonra o sözü unutmadıklarını kaydetti.
Deprem sigortası olmayan konuta elektrik ve su verilmeyecek
Atalay, 2012 yılının, Türkiye'de afet stratejisinde büyük bir değişim yılı olduğunu belirterek, bu konuda AFAD Başkanlığı'nda yoğun bir çalışma yapıldığını ifade etti.
Bu kapsamda ilk olarak deprem stratejisini belirleyerek, yeni bir deprem eylem planı çıkardıklarını anlatan Atalay, şunları vurguladı:
''Benim başkanlığımda 11 bakandan oluşan Afet Acil Durumu Yüksek Kurulu, bütün bunları gözden geçirdikten sonra Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Mecburi deprem sigortası kanununu yeniledik. Bundan sonra deprem sigortası olmayan konuta elektrik ve su verilmeyecek. Böylece bu deprem sigortasını garantiye almış oluyoruz. Depremle mücadele yasası çıkardık. Deprem riskine karşı alınan tedbirlerle ilgili görevi yeni yasayla Çevre ve şehircilik Bakanlığı'na verdik. Başbakanımızın başında olduğu ilk yıkımları dün başlattık. Türkiye'nin her şehrinde ve köyünde bütün konutlar gözden geçirilecek. Depreme dayanıklı olmayan bütün konutlar yıkılacak. Bu kolay kolay göze alınabilir bir şey değildir. Geçici olarak konutları yıkılacak vatandaşların başka yerlere yerleştirilmesi gerekiyor. Her yıkılan konutun bir maliyeti var. Böyle bir sorumlukla yıkıyoruz. Bu çok ciddi bütçe gerektiriyor. Ama vatandaşlarımızın her depremde büyük acılar yaşamaktansa bu zorluğu bir kereliğine Türkiye olarak göze alması gerekiyor. Bunu düşünerek riskler aldık.''
100 bin çadır stoku var
Atalay, Afet Yüksek Kurulu'nun aldığı yeni kararlara göre, deprem ve afetlere daha çabuk müdahale için Türkiye'yi bölgelere ayırdıklarını ve çadır depoları oluşturulduğunu açıklayarak, çadırların bazılarının içinde bölmeler, odalar yapıldığını söyledi.
Deprem sırasında alınacak önlemleri de anlatan Atalay, ''Soğuk ve sıcak bölgelere göre çadırlar yaptık, çadır stokumuz 100 bine ulaştı. Türkiye'nin her bölgesinde deprem riski taşıyan illerin en yakınında çadır stokluyoruz. Her depodaki çadır, battaniye, aydınlatma ekipmanları, ısıtıcı, arama ve kurtarma ekipleri en çok ihtiyacı olan teknik araçlar bu depolarda yeterince olacak. Allah göstermesin bir deprem olduğunda anında müdahale edilecek ve bunlar bölgeye sevk edilecek'' dedi.
Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı Atalay, konutların ilk kura çekimini yaptı.
Törene Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Van milletvekilleri Fatih Çifcti, Mustafa Bilici ve Gülşen Orhan, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel ile AFAD Başkanı Fuat Oktay katıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder