2 Mayıs 2011 Pazartesi

Otomotivde vergi sistemi tamamen değişiyor


Maliye Bakanlığı, otomotivde hem Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), hem de Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) sistemini değiştirmeye hazırlanıyor

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yeni satılan araçların ruhsatına gram/kilometre şeklinde emisyon salınımı yazılması zorunluluğunu getirmesinin ardından, emisyon salınımı motorlu araçların vergilendirilmesinde de ana unsurlardan biri haline getiriliyor.

Maliye Bakanlığı, otomotiv sektöründe yeni vergileme rejimine yönelik teknik bir çalışma yapıyor. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya uygulamalarının da irdelenerek, rapor haline getirildiği bu çalışmada, motor silindir hacmine dayalı mevcut ÖTV ve MTV sisteminin yerini iki bileşenli vergilemeye bırakması üzerinde duruluyor.

Ekonomi Koordinasyon Kuruluna da sunum yapılan teknik çalışmaya göre, motor silindir hacmi yeni dönemin vergi sisteminde de var olacak. Ancak, yeni sistemde motor silindir hacminin yanına “emisyon salınımı” da gelecek. Bu çerçevede gerek Özel Tüketim Vergisinde, gerekse Motorlu Taşıtlar Vergisinde yeni vergi sisteminin temelini “motor silindir hacmi emisyon salınımı” oluşturacak.

EMİSYON SALINIMINA FARKLI ORANLAR

Yeni sistemin uygulanmasına dönük çeşitli alternatifler üzerinde durulurken, genel kabul gören görüşe göre, Özel Tüketim Vergisinde yine motor silindir hacmine, elektrikli araçlarda da motor gücüne dayalı gruplar bulunacak.

Bugünkü değerlere göre gruplamaya gidilirse, otomobiller motor silindir hacmi 1.600 cm3'ü geçmeyenler, motor silindir hacmi 1.600 cm3'ü geçen, fakat 2.000 cm3'ü geçmeyenler ve motor silindir hacmi 2.000 cm3'ü geçenler şeklinde yine 3 ayrı kategoride sınıflandırılacak.

Ancak, her kategoride, emisyon salınımıyla ilgili farklı değerler buna göre düzenlenmiş vergi oranları bulunacak. Özel Tüketim Vergisi de, “motor silindir hacmi ve emisyon salınımı” baz alınarak tahsil edilecek.

Motorlu Taşıtlar Vergisi de, motor silindir hacmi ve emisyon salınımına göre belirlenecek. MTV'de bu iki unsurun yanına yaş sınıflamasının girip girmeyeceği ise çalışmalar sonucunda netleşecek.

ÇEVREYE DUYARLILIK

Konuyla ilgili bilgi veren bir üst düzey Maliye yetkilisi, Avrupa ülkelerinin emisyonu ön plana alarak otomotiv vergi sistemlerinde ardarda değişikliğe gittiklerini belirtti. İngiltere gibi ülkelerin sistem değişikliğini yeni araçlardan başlattığını ve mevcut araç parkını koruduğunu kaydeden Maliye yetkilisi, şöyle konuştu:

“Avrupa ve diğer ülke uygulamalarına da tek tek bakarak, Türkiye'ye uygun yeni bir sistem oluşturma çabası içindeyiz. Bu çevreye duyarlı bir vergileme sistemi olacak. Ancak şu aşamada yürütülen hazırlıklar, sonuçta teknik bir çalışmadır. Bu çalışmalar devam edecek. Seçimden sonra da konu mutlaka gündeme gelecek. Siyasi irade istediğinde, teknik çalışma hemen hükümetin önüne konulacak.

Kyoto Protokolü de bu alanda yeni bir düzenlemeyi gerekli kılıyor. Bugün trafikteki araçların emisyon salınımı bütün dünyada giderek önem kazanan bir konu. Motor silindir hacmi, 1950-1960'larda uygulanmaya başlanmış. Çünkü o dönem vergilemede başka bir ölçü yoktu. Sonraki süreçte Avrupa'da ve diğer ülkelerde emisyon salınımı, çevreci vergiler devreye girdi. Türkiye'de de gerek Özel Tüketim Vergisinde, gerekse Motorlu Taşıtlar Vergisinde bu çerçevede bir düzenlemeye gidileceğini düşünüyoruz.

Bu çerçevede yürüttüğümüz teknik çalışmada 2 faktör yanyana getiriliyor. Örneğin (1.600-2000 cc3 araçlarda, emisyon salınımı şu olursa, vergi oranı bu olacak) denilecek. Burada kesinlikle ne yeni bir vergi getiriliyor, ne de vergi artışına gidiliyor. Sadece çevreye duyarlılık anlayışıyla emisyon salınımını da esas alan 2 bileşenli bir vergileme planlanıyor.”

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR NE KADAR ÇEVRECİ?

Aynı yetkili, Özel Tüketim Vergisinde elektrikli araçlarla ilgili düzenlemenin uygulamaya konulduğunu, Motorlu Taşıtlar Vergisinde de bu tür düzenlemeye gidileceğini bildirdi.

Elektrikli araçların çevreci araçlar olarak tanıtıldığına işaret eden Maliye yetkilisi, “Elektrikli araçların sıfır emisyonlu olduğu görüşüne katılmıyoruz. Elektrikli aracın kullandığı elektriğin üretiminde dışarıya emisyon verilmiyor mu? Kömürle çalışan bir termik santralin ya da diğer santrallerin çevreye hiç emisyon salmadığı söylenebilir mi” diye sordu.

Bu arada çeşitli araştırmalara göre, tüm dünyada artan araç kullanımı çevre kirliliğine ve sera gazlarının (metan, ozon, karbon monoksit ve karbon dioksit) emisyonuna neden oluyor.

Dünyada her yıl motorlu taşıtların 900 milyon ton karbon dioksit (CO2) yaydığı belirtiliyor. Daha önce yapılan ölçümlerdeki trendin sürmesi halinde 2050 yılına kadar global motorlu taşıtlar emisyonunun yüzde 60'ına Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri sebep olacak.

CO2 emisyonundaki artış üzerine başta AB ülkeleri olmak üzere birçok OECD üyesi ülke, motorlu taşıtların vergilendirilmesinde geleneksel silindir hacmi, yaş, ağırlık gibi spesifik ölçüleri terk ederek, araçların yaydığı karbon dioksit miktarını esas almaya başladı. Bu uygulamanın yakın gelecekte ortak politikası haline gelmesi bekleniyor
http://www.patronlardunyasi.com/haber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder