Bakan Ergün, TÜİK'in açıkladığı Türkiye ekonomisinin yüzde 8,8'lik ikinci çeyrek büyüme rakamının tahminlerin üzerinde olduğunu söyledi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜİK'in açıkladığı Türkiye ekonomisinin yüzde 8,8'lik ikinci çeyrek büyüme rakamının tahminlerin üzerinde olduğunu belirterek, ''Bizim beklentimiz önümüzdeki süreçte 3. çeyrekte ve 4. çeyrekteki rakamlarla birlikte Türkiye'nin 2011 yılında da ortalama yüzde 7 civarında bir büyüme rakamını yakalamış olmasıdır. Bugünkü rakam, böyle bir noktayı yakalayacağımızın en kuvvetli işaretlerinden bir tanesi oldu'' dedi.
NTV'de katıldığı programda soruları yanıtlayan Bakan Ergün, TÜİK'in Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrekteki büyüme rakamlarına ilişkin bir soru üzerine, açıklanan büyüme rakamlarının Türkiye ekonomisinin ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu ve dünyanın içinde bulunduğu konjonktürde bu potansiyelin de harekete geçmiş olduğunu gösterdiğini söyledi.
Başta Avrupa ve Amerika olmak üzere dünyada ciddi sıkıntılar olduğunu kaydeden Ergün, ''Bu sıkıntılara rağmen Türkiye ekonomisinin daha önce oluşturulmuş alt yapıları ve özel sektörün dinamizmi sayesinde bu krizin içerisinden fırsatlar yakalayan, fırsatlar gören bir ekonomik anlayışa sahip olduğumuzu bize gösteriyor'' dedi.
''YÜZDE 8,8'LİK BÜYÜME RAKAMI TAHMİNLERİN ÜZERİNDE''
''Yüzde 8,8'lik büyüme rakamı, biraz tahminlerin üzerinde bir büyüme rakam oldu'' diyen ortalama 6,8 civarında bir beklentinin olduğunu, yüzde 8,8'lik bir büyümenin Türkiye'de büyümeyle ilgili dinamik bir yapının var olduğunu, ekonomik şartların buna elverişli olduğunu kendilerine gösterdiğini dile getirdi.
Üretilen ürünler stoka konulduğu takdirde sağlıklı bir durumdan söz edilemeyeceğini ifade eden Ergün, ''Ama stoka koymuyorsak satıyorsak biz bunları, müşterilerimiz iç pazarda veya dış pazarda bizden bu ürettiğimiz şeyleri almaya devam ediyorlarsa o, sağlıklı bir şekilde büyümeye devam edeceğimiz anlamına gelir. Bizim beklentimiz önümüzdeki süreçte 3. çeyrekte ve 4. çeyrekteki rakamlarla birlikte Türkiye'nin 2011 yılında da ortalama yüzde 7 civarında bir büyüme rakamını yakalamış olmasıdır. Bugünkü rakam, böyle bir noktayı yakalayacağımızın en kuvvetli işaretlerinden bir tanesi oldu'' değerlendirmesinde bulundu.
Bu denli büyümenin önümüzdeki dönemde olumsuz yansımaları olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine ise Bakan Ergün, hesapsız, kitapsız, kontrolsüz bir büyümenin söz konusu olmadığını, bu şekilde bir büyüme söz konusu olursa bunun ileride farklı sıkıntılarının ortaya çıkabileceğini belirtti.
Türkiye'de özel sektör kaynaklı bir büyüme olduğunu kaydeden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kamunun büyüme içindeki payı son derece kısıtlı. Ama özel sektörün payı ön planda. Hem özel kesim tüketim harcamaları, hem özel kesim yatırım harcamaları ön planda. Bütün bunların hesapsız, kitapsız olduğunu düşünmek mümkün değil. Özellikle özel kesim yatırım harcamalarının.
Tüketim harcamaları ile ilgili zaten her zaman şunu yapıyoruz. İnsanlara diyoruz ki; 'Geliriniz kadar harcayın ve borçlanmanızı çevirebileceğiniz kadar yapın. Ayrıca borçlanmanızı eğer döviz kazancınız yoksa, döviz üzerinden yapmayın Türk Lirası üzerinden yapın.' Döviz üzerinden kazancı olanlar deviz üzerinden işlem yapabiliyorlar, borçlanabiliyorlar. Ama döviz kazancı olmayanların Türk Lirası üzerinden borçlanması icap eder. Yani insanlar tüketim harcamalarını yaparken ayağını yorganına göre uzatıyorsa, yatırımcılar dünyadaki gelişmeleri dikkate alarak yatırımlarını planlı programlı bir şekilde yapıyorlarsa ve stoka çalışmıyorsak, ürettiklerimizi, mal ve hizmet üretimi olarak yaptıklarımızı satabiliyorsak o zaman büyük bir sorun görünmüyor demektir.''
Büyüme rakamlarının Türkiye'nin, ''başkasının arayıp ta bulamadığı bir potansiyele sahip olduğunu'' gösterdiğini ifade eden Ergün, Türkiye'nin çok dinamik bir yapısı olduğunu ve büyümeyi kendi içerisinde ciddi anlamda sağlayabildiğini dile getirdi.
Son zamanlarda ortaya koydukları yaklaşımların da büyüme konusunda Türkiye'ye önemli ivmeler kazandırdığını anlatan Ergün, ''Bunlardan bir tanesi ticari açığın önlenmesi için alınan bazı tedbirler. İçeride kendimiz üretebileceğimiz halde ithal yoluyla aldığımız ürünlerin yerine Türkiye'de üretilenlerin kullanılmasını ve üretilmesini teşvik gibi konular da bizim büyüme dinamiğimizi ivmelendiren unsurlardan başlıcaları'' dedi.
2012 YILINA İLİŞKİN BÜYÜME BEKLENTİSİ
Mevcut yüksek büyüme potansiyeline rağmen orta vadede IMF'nin 2012 için Türkiye'nin büyüme tahminini yüzde 2,5 olduğunun hatırlatılarak, IMF'nin rakamının nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Ergün, orta vadeli programa ilişkin bir takım verilerin 2009 yılının konjonktürü içinde hazırlandığını belirtti.
2009 yılının Türkiye ve dünya ekonomisinin çok farklı seyrettiğini ancak sonraki gelişmelerin Türkiye ve dünya ekonomisinde yeni dinamiklerin ortaya çıktığını kendilerine gösterdiğini ve bazı rakamların revize edildiğini söyledi.
2011 yılına ilişkin hedeflerini de revize etmeleri gerektiğini belirten Bakan Ergün, ''Orta vadeli program çalışmalarını, bütçe çalışmalarıyla birlikte neticelendirmek istiyoruz. Çünkü bütçe rakamlarını da orada makro büyüklükleri koyarken bütçe rakamlarını da dikkate alarak koyacağımız için orta vadeli program ile bütçe hedeflerinin uyum içinde olması icap ediyor. O nedenle onu, bütçe çalışmaları ile paralel hale getirmiş bulunuyoruz. 2012 yılıyla ilgili hedefleri de orta vadeli programda bu çerçevede ele alacağız. Ama ben IMF'nin öngördüğü gibi Türkiye ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2,5'lik büyüme şeklinde değil, çok daha yüksek bir büyüme ile yoluna devam edeceğine şahsen inanıyorum.''
http://www.patronlardunyasi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder