Toplumun en başarılı bireyleri, kararlarını uzun vadeli hedeflere odaklanarak alanlardır. Her toplum için geçerliliği olan bu genelleme, Harvard Üniversitesi araştırmacılarından Edward Banfield’in ellili yılların sonu ile altmışlı yılların başında “Ekonomik Büyümeye Doğru” başlığı altında Amerika’da yaptığı araştırmanın bir sonucudur.
Dr. Edward, toplumdaki bireylerin ekonomik başarısındaki birçok etkeni araştırdıktan sonra bu etkenlerden en önemlisinin “uzun vadeli düşünmek” olduğu sonucuna varmıştır. Banfield’in ulaştığı sonuca göre; bireyin sosyal görüşü ne kadar yüksek olursa zaman yaklaşımı da o kadar uzun vadeli olacaktır.
Toplumda sosyo-ekonomik yönü güçlü olanlar, yaptıkları işin meyvelerini ancak yıllar sonra toplayanlardır. Hatta bazen bu insanların ömrü yıllar önce ektikleri ürünün hasadını kaldırmaya kâfi gelmemektedir; ancak onlar bu dünyadan göçüp gitseler dahi geride bıraktıkları izler insanlığın yararına meyvelerini vermeye devam edecektir.
Toplumda sosyo-ekonomik yönü zayıf olanlar hesap ve planlarını en düşük vadeler için yapan bireylerdir. Bu tür insanlar hedeflerine bir an önce ve en kestirme yoldan ulaşmak istedikleri için yaptıkları işin gelecekteki muhtemel olumsuz sonuçlarını iyi göremezler ve bu yüzden hedeflerine ulaşmada başarısız olurlar. Toplumun sosyo-ekonomik yönü en zayıf bireyleri ise günübirlik hayat süren, en dar görüşlü insanlardır. Hesaplarını uzun vadeye yayarak adımlarını buna göre atanlar, işe koyuldukları ilk günden itibaren sosyo-ekonomik basamakları birer birer çıkarak kendilerini zirveye taşırlar. Bu insanları gelecekte başarılı ve kaliteli bir yaşam beklemektedir.
Geleceğe dönük uzun vadeli planlar yapmak, hedef belirlemek ve hedefe ulaşmak konusunda izleyeceğimiz bazı önemli hususlar vardır. Bunlardan en önemlisi; oto-denetim, nefse hâkim olmak, fevri hareketlerden kaçınmak ve geçici hazları bir kenara bırakarak kısa vadede yarar sağlayan menfaatleri uzun vadeli hedeflere feda etmektir. Kuşkusuz bu tür bir yaklaşım ekonomik başarının olmazsa olmazıdır.
Diğer önemli bir nokta disiplindir. İşlerimizde disiplinli ve düzenli olmak, uzun vadeli hedeflerimize ulaşmamızda vazgeçemeyeceğimiz bir prensiptir. Albert Hobart’a göre disiplin “bir işi başarmak konusunda kendimizi, istesek de istemesek de, yapacağımız işi zamanında yapmaya mecbur görmektir.” Harbert Gary’ye göre ise “başarılı insanlar sürekli olarak başarısız insanların hoşlanmadıkları işleri yapanlardır.”
Peki, başarısız bireyler hangi işleri yapmaktan hoşlanmazlar? Erken kalkmak, daha çok çalışmak, geç uyumak vb. işler başarısız bireylerin hoşlanmadığı işlerdendir. Ancak başarılı bireyler, her ne kadar kendilerine zor gelse bile, bu işleri yapmayı hedeflerine ulaşmak ve iyi bir gelecek yaratmak açısından zorunlu görmekte ve sürekli olarak bu disiplin anlayışıyla hareket emektedirler. Başarısız insanlar, hedeflerine ulaşmada önlerine çıkan en küçük bir engeli bile aşmak konusunda pasif davranırken başarılı insanlar var güçleriyle mücadele edip bu engelleri yıkmaya çalışırlar. Bu yüzden, bir insanın işlerinde başarılı olup olmadığını anlamak için, o insanın bu uğurda harcadığı çaba ve gösterdiği mukavemete bakmak yeterli olacaktır.
Uzun vadeli düşünmede izlenecek önemli yollardan bir diğeri de özveridir. Kendimizden göstereceğimiz en küçük bir fedakârlık bile aslında uzun vadeli hedeflerimize ulaşmayı güvence altına alan değerli bir sermayedir. Eğer bizler hedefe ulaşmak konusunda düştüğümüz vesveselere karşı direnir ve karşılığında kendimizi bu işi yapmaya zorunlu hissedersek bu fedakârlık karşısında gelecekte daha iyi bir yaşam bizleri bekliyor olacaktır.
Hayatın hangi boyutunda olursa olsun, uzak ufuklara bakarak aldığımız kararlar bu uğurda atacağımız her adımda bizlere başarıyı müjdeleyecektir. Sosyo-ekonomik açıdan başarıya koşmak ve zaferle muştulanmak istiyorsak gözlerimizi uzak ufuklardan bir an olsun ayırmamalı, belirlediğimiz hedefe büyük bir özveri ile bıkmadan, usanmadan sürekli ve sağlam adımlarla yürümeli ve böylece hayallerimizi gerçekle buluşturmanın özlemi olan geleceğimizi özenle inşa etmeliyiz.
Haber Merkezi : bilgi@ekonometri.com.tr
Emir Vafai
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder