Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 67. Dönem açılış programları çerçevesinde New York temaslarını tamamlayan Dışişleri Ahmet Davutoğlu, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, açılış haftası süresince yapılan görüşmelerde Türkiye'nin küresel aktör olma kapasitesinin açıkça arttığının görüldüğü değerlendirmesinde bulundu.
Bir hafta içinde küresel ve bölgesel konuların ele alındığı 42 ikili ve 19 çoklu görüşmenin yanı sıra 10'a yakın da özel etkinliğe katıldığını anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin gördüğü ilgiden çok memnun kaldıklarını ifade etti.
''Türkevi, Birleşmiş Milletler'in bir ofisi gibi çalışıyor'' diyen Davutoğlu, bu durumun Türkiye'nin BM ile ne denli yakın ve etkin şekilde çalıştığının göstergesi olduğunu vurguladı.
BM temaslarında yeni süreçlerin başlatıldığını ve uluslararası yeni bir düzen kurma noktasında çalışmaların olduğunu belirten Davutoğlu, BM'nin yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti.
BM'nin sorunlara müdahale noktasında kapasitesini görüşme yapılan heyetler ile değerlendirmeye alındığını söyleyen Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin de üye sayısının artırılması ve yapısının değiştirilmesi yönünde girişimlerde bulunulduğunu aktardı.
''Genel Kurul ile Güvenlik Konseyi arasındaki açı gittikçe açılıyor'' diyen Davutoğlu, uluslararası toplumun genel vicdanını yansıtan Genel Kurul ile Güvenlik Konseyi'nin çalışma ritmi konusunda farklılık problemi olduğunu söyledi.
İstanbul bir BM şehri olacak
''İstanbul'u bir BM şehri yapacağız, bütün bölge ofisleri İstanbul'da toplanacak'' diyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin sadece kendisi ile ilgili konuları ele alan pozisyondan çoktan çıktığını ve bölgesel güç kapasitesini arttırdığını, küresel aktör olma kapasitesinin de arttığının bu genel kurulda daha iyi görüldüğünü söyledi.
Davutoğlu, Türkiye'nin dünya barışına katkı sağlamak için Medeniyetler İttifakı Projesi ile ilgili, ''133 üye ülke ile belki de en geniş kapsamlı küresel platformu oluşturduk'' derken, Hz. Muhammed ile ilgili kışkırtıcı filmler, karikatür ve afişlerin yol açtığı problemleri çözmek adına, bu ittifak çerçevesinde ayrı bir çalışma yaparak, BM Genel Kurulu'na bunu Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile beraber çalışmayı sunacaklarının haberini verdi.
Brezilya, İsveç ve Türkiye olarak bu konuda aldıkları inisiyatifi bir sonraki adıma taşıyacaklarını söyleyen Davutoğlu, yine dünya barışı için BM nezdinde bir yol gösterici olması için hazırlanan arabuluculuk rehberini Finlandiya ile beraber hazırladıklarını, yakın dönemde arabulucuk grubu üyelerinin 100 rakamına ulaşacağına inandığını belirtti.
Davutoğlu, uluslararası alanda attıkları diğer önemli adımın da diplomatların terör kurbanı olmaması yönünde alınan önlemler ve Avusturya ile Japonya'nın da desteklediği üzere nükleer silahların engellenmesi konusundaki girişimler olduğunu kaydetti.
BM açılış haftasındaki görüşmeleri, Orta Asya'dan Balkanlara, Rusya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'ya kadar uzanan bir görüşme yelpazesi olarak niteleyen Davutoğlu, Türkiye'nin dünyanın her türlü coğrafyasına samimi bir ilgili duyduğunu söyledi.
''Geçen sene Somali mini zirvesinde Türkiye dışında en az 5 ülkenin daha Somali'ye büyükelçilik açma sözü verdi. Şu ana kadar sadece Türkiye sözünü yerine getirdi. Geçen sene söz verenler bu sene de söz verdiler'' diye konuşan Davutoğlu, diğer ülkeleri samimiyet noktasında sorgulanırken, bundan dolayı dünyanın neresinde bir sorun olsa Türkiye'ye başvurulduğunu sözlerine ekledi.
New York temaslarını tamamlayan Davutoğlu, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, BM haftasında, İran, Irak, Yunanistan ve Rusya temsilcileri ile olumlu görüşmeler yaptığını, Yunan mevkidaşının daveti üzerine 10 Ekim'de Atina'ya resmi bir ziyarette bulunacağını belirtti.
New York ziyaretinde Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov ile de bir araya geldiğini söyleyen Davutoğlu, görüşmeden her iki tarafın da memnun ayrıldığını ve ilişkilerin tekrar canlandırılması için çalışmaların başlatılacağını söyledi.
Kıbrıs sürecine ilişkin ise Davutoğlu, 2004 yılında Kıbrıs'ta barış şansının Rumlar tarafından değerlendirilmediğini söyledi. Davutoğlu, sürece ilişkin ''Barışı isteyen ile istemeyenin aynı kefeye konulması artık kabul edilemez'' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun yanı sıra Togo ve Belarus Dışişleri Bakanları ile ayrı ayrı görüşen Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de bir araya geldi. İki ülke dışişleri bakanlarının ana gündemini Suriye konusu oluşturdu.
Programına, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Güney Doğu Asya Ülkeleri (ASEAN) buluşmasını da sığdıran Davutoğlu, BM-Arap Birliği Özel Suriye Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi ile de bir araya geldi.
Bir hafta içinde küresel ve bölgesel konuların ele alındığı 42 ikili ve 19 çoklu görüşmenin yanı sıra 10'a yakın da özel etkinliğe katıldığını anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin gördüğü ilgiden çok memnun kaldıklarını ifade etti.
''Türkevi, Birleşmiş Milletler'in bir ofisi gibi çalışıyor'' diyen Davutoğlu, bu durumun Türkiye'nin BM ile ne denli yakın ve etkin şekilde çalıştığının göstergesi olduğunu vurguladı.
BM temaslarında yeni süreçlerin başlatıldığını ve uluslararası yeni bir düzen kurma noktasında çalışmaların olduğunu belirten Davutoğlu, BM'nin yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade etti.
BM'nin sorunlara müdahale noktasında kapasitesini görüşme yapılan heyetler ile değerlendirmeye alındığını söyleyen Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin de üye sayısının artırılması ve yapısının değiştirilmesi yönünde girişimlerde bulunulduğunu aktardı.
''Genel Kurul ile Güvenlik Konseyi arasındaki açı gittikçe açılıyor'' diyen Davutoğlu, uluslararası toplumun genel vicdanını yansıtan Genel Kurul ile Güvenlik Konseyi'nin çalışma ritmi konusunda farklılık problemi olduğunu söyledi.
İstanbul bir BM şehri olacak
''İstanbul'u bir BM şehri yapacağız, bütün bölge ofisleri İstanbul'da toplanacak'' diyen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin sadece kendisi ile ilgili konuları ele alan pozisyondan çoktan çıktığını ve bölgesel güç kapasitesini arttırdığını, küresel aktör olma kapasitesinin de arttığının bu genel kurulda daha iyi görüldüğünü söyledi.
Davutoğlu, Türkiye'nin dünya barışına katkı sağlamak için Medeniyetler İttifakı Projesi ile ilgili, ''133 üye ülke ile belki de en geniş kapsamlı küresel platformu oluşturduk'' derken, Hz. Muhammed ile ilgili kışkırtıcı filmler, karikatür ve afişlerin yol açtığı problemleri çözmek adına, bu ittifak çerçevesinde ayrı bir çalışma yaparak, BM Genel Kurulu'na bunu Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile beraber çalışmayı sunacaklarının haberini verdi.
Brezilya, İsveç ve Türkiye olarak bu konuda aldıkları inisiyatifi bir sonraki adıma taşıyacaklarını söyleyen Davutoğlu, yine dünya barışı için BM nezdinde bir yol gösterici olması için hazırlanan arabuluculuk rehberini Finlandiya ile beraber hazırladıklarını, yakın dönemde arabulucuk grubu üyelerinin 100 rakamına ulaşacağına inandığını belirtti.
Davutoğlu, uluslararası alanda attıkları diğer önemli adımın da diplomatların terör kurbanı olmaması yönünde alınan önlemler ve Avusturya ile Japonya'nın da desteklediği üzere nükleer silahların engellenmesi konusundaki girişimler olduğunu kaydetti.
BM açılış haftasındaki görüşmeleri, Orta Asya'dan Balkanlara, Rusya'dan Afrika'ya, Latin Amerika'ya kadar uzanan bir görüşme yelpazesi olarak niteleyen Davutoğlu, Türkiye'nin dünyanın her türlü coğrafyasına samimi bir ilgili duyduğunu söyledi.
''Geçen sene Somali mini zirvesinde Türkiye dışında en az 5 ülkenin daha Somali'ye büyükelçilik açma sözü verdi. Şu ana kadar sadece Türkiye sözünü yerine getirdi. Geçen sene söz verenler bu sene de söz verdiler'' diye konuşan Davutoğlu, diğer ülkeleri samimiyet noktasında sorgulanırken, bundan dolayı dünyanın neresinde bir sorun olsa Türkiye'ye başvurulduğunu sözlerine ekledi.
New York temaslarını tamamlayan Davutoğlu, Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, BM haftasında, İran, Irak, Yunanistan ve Rusya temsilcileri ile olumlu görüşmeler yaptığını, Yunan mevkidaşının daveti üzerine 10 Ekim'de Atina'ya resmi bir ziyarette bulunacağını belirtti.
New York ziyaretinde Özbekistan Dışişleri Bakanı Abdulaziz Kamilov ile de bir araya geldiğini söyleyen Davutoğlu, görüşmeden her iki tarafın da memnun ayrıldığını ve ilişkilerin tekrar canlandırılması için çalışmaların başlatılacağını söyledi.
Kıbrıs sürecine ilişkin ise Davutoğlu, 2004 yılında Kıbrıs'ta barış şansının Rumlar tarafından değerlendirilmediğini söyledi. Davutoğlu, sürece ilişkin ''Barışı isteyen ile istemeyenin aynı kefeye konulması artık kabul edilemez'' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun yanı sıra Togo ve Belarus Dışişleri Bakanları ile ayrı ayrı görüşen Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile de bir araya geldi. İki ülke dışişleri bakanlarının ana gündemini Suriye konusu oluşturdu.
Programına, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve Güney Doğu Asya Ülkeleri (ASEAN) buluşmasını da sığdıran Davutoğlu, BM-Arap Birliği Özel Suriye Temsilcisi El Ahdar El İbrahimi ile de bir araya geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder