Kentte meydana gelen depremlerden sonra tamamlanan bazı konutların kura çekimleri ve bazı açılışlara katılmak üzere Van'a gelen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ferit Melen Havaalanı'nda Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.
Şahin, Van Anadolu Öğretmen Lisesi Kapalı Spor Salonu'na geçerek, merkeze bağlı Kalecik köyünde yapımı tamamlanan 2 bin 142 deprem konutunun kura çekim törenine katıldı.
Burada bir konuşma yapan Şahin, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinin Van ve Türkiye için üzücü birer tarih olduğunu belirterek, iyi ve kötü günde birlikte olmayı başaranların millet olduğunun farkında olarak bugünlere gelmeyi başardıklarını söyledi.
Acıyı paylaşarak azaltıklarını ifade eden Şahin, ''Allah'a çok şükür bugün artık o acıları tüketiyoruz. Sevinci paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. O günlerde yüzlerce şehidimiz vardı, kaybettiklerimiz için üzüldük, acı hissettik. Evlerimiz ve binalarımız yıkıldı ama biz yıkılmadık ve dik durarak ve el ele verip, imkanlarımızı bir araya getirerek bugünlere geldik'' dedi.
Depremlerin ardından tüm Türkiye'nin adeta Van'a aktığını anlatan Şahin, akıl ve bilgiyle bir yönetim ortaya konularak çalışmalar yapıldığını, planlı bir şekilde önce çadırların yerleşiminin yapıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
''Yağmur yağdığında çadırların içine su girmesin diye planlı ve itinalı bir çalışma yapıldı. Hemen ardından şiddetli gelen kışa karşı alt yapısı, temiz ve kirli suyu ve ısıtma sistemiyle insanca yaşanabilir konteyner kentler kuruldu. Belki biraz dar oldu ama sıcak mekanlar olabilmesi için devletin bütün imkanları seferber edildi. Bir tarafta bu kış bitecek ama Van'a yine kış gelecek gerçeğini unutmadan kalıcı konutların temelleri atıldı ve bugün bu konutların teslimi yapılıyor. Bugün üçüncü kura çekimindeyiz. Bu kura çekimiyle teslim edilecek konut sayısı 6 bin 500'ü bulacak. Finali ilk gün Van ve Erciş'te beraber olduğumuz ve olduğunuz Başbakanımızla birlikte 23 Ekim'de yapacağız.''
1915 yıllarında Van valisi iken Kafkaslarda Ermeni çeteleri tarafından vurularak şehit olan Ali Paşa'yı hatırlatan Şahin, Ali Paşa'yı çok seven Vanlılar'ın, arkasından ağıt yakarak, destanlar yazdığını vurguladı.
Ali Paşa'nın, bugünkü valisi gibi Vanlıların hizmetinde olduğunu ifade eden Şahin, Vali Ali Paşa adına kentte mahalle, cami ve okul olduğunu bildirdi.
Şehit olan Ali Paşa'nın ardından Vanlıların yaktığı ağıttan ''Bir düş gördüm, seçemedim, arpa ektim biçemedim. Alışmışım soğuk suya, ıslı sular içemedim. Ali Paşa'nın iki kürkü, biri samur biri tilki, Ali Paşamı vurdular, harap oldu Van'ın mülkü'' şeklindeki dizelerini okuyan Şahin, Van'ın acıyı iyi hissettiği gibi sevgiyi de yiğitçe söylediğini dile getirdi.
Şehit olan Ali Paşa'nın ardından Vanlıların yaktığı ağıttan ''Bir düş gördüm, seçemedim, arpa ektim biçemedim. Alışmışım soğuk suya, ıslı sular içemedim. Ali Paşa'nın iki kürkü, biri samur biri tilki, Ali Paşamı vurdular, harap oldu Van'ın mülkü'' şeklindeki dizelerini okuyan Şahin, Van'ın acıyı iyi hissettiği gibi sevgiyi de yiğitçe söylediğini dile getirdi.
Kötüye 'hayır' diyen Van'ın, iyiye de 'güzelsin' demeyi bildiğini ifade eden Şahin, Van'ın sadece kahvaltı, peyniri ve balıyla ünlü olmadığını, her şeyden önce kahraman cömert insanıyla güzel olduğunu söyledi.
''Çevreden Van'a adam taşıyarak çadır kuyruklarına soktular''
Depremin ardından 11 ay gibi bir sürede ortaya çıkan güzelliğin kendilerini memnun ettiğini dile getiren Şahin, bunun, kendilerinden çok Vanlıların hak ettiği bir mutluluk olduğunu vurguladı. Geçen süre zarfından Van halkının kimin ne niyet taşıdığını ve ne söylediğini iyi bildiğini anlatan Şahin, şunları kaydetti:
''Bizler Van'ın acısını dindirmek ve kentin yeniden imarıyla meşgul iken birileri başka işler peşindeydi. 'Bu bakanlar, vali, vali yardımcıları, AFAD ve TOKİ çalışıyor galiba bu işi başarabilirler ve bu halkı soğuktan koruyabilirler. Ne yapalım bu çalışmaya engel olalım' diyen birileri boş durmadı. Daha ilk gün sıcak yemek dağıtımında ve özellikle çadır dağıtımı sırasında aralara girdiler. Afete uğramamış kişileri çadır sıralarına soktular. Çevreden Van'a adam taşıyarak çadır kuyruklarına soktular. Vanlının ve afete uğrayanın hakkı olan çadırı, gıdayı, battaniyeyi kargaşa ortamına sokarak işe yaramaz hale getirmek için bir düzen içerisine girdiler. Bu noktada uyanık olduk. Çünkü biz Vanlıyı az çok tanıyoruz. Vanlı vakurdur, hakkı varsa ve ihtiyaç sahibi ise isterdi. Ama birileri aralara girdi. Burada 76 bin çadır dağıtıldı. Ama 76 bin aileye konut vermiyoruz. Hadi her aileye iki çadır olsun, bu eder 30 bin, 3 olursa 40 bin, 4 tane çadır olursa 60 bin çadır yapar. Peki diğer 16 bin çadır nerede. Bu çadır furyasını niçin ortaya koydu. Kim, bize ve Van halkına kaos yaşatmak istedi. Çadır kuyruğuna girdiler, yoruldukları noktaya kadar Van'da çadır dağıtımı yapıldı. Ardından 30 bin konteyner geldi. Çadır sayısı başka, konteyner sayısı başka. Aradaki fark bu gayretin ne amaçla yapıldığını gösteriyor.''
Polislere yönelik saldırılar
Depremin ardından kurulan konteyner kentin güvenliğini sağlayan polis noktalarına yapılan terör saldırılarına değinen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çadır kuyruklarını alt üst etmek isteyen bu çabaları yetmeyince bu kez konteyner kentte halkın güvenliğini sağlayan, onların malını, canını, namusunu korumak için nöbet tutan polisi bu halka çok görüyorlar. 24 saat içerideki insanımız uyurken onun güvenliği için dışarıda uyumadan nöbet tutan polisime kurşun sıkıyor. O kurşunu burada bulunan siz sıkmadınız. O kurşun birileri tarafından kandırılmış, beyni yıkanmış, aklı ve imanı alınmış serseri bir takım güdümlü mermi gibi ortada dolanan kandırılan zavallılar tarafından sıkıldı. 2 polisimiz şehit oldu. Yetmedi, halkımızın hastanedeki hizmetinde olan polisimizi geçen cumartesi akşam saatlerinde, arkasında topuğunu yükselterek, ayaklarının parmaklarına basarak, sessiz ve sinsice ama gördüğümüz kadarıyla korkakça arkadan kurşun sıkarak şehit etti. Burada yine kalleşliği gördük. Bu da yetmedi, bu memleketin kalkınması ve taş üstüne taş konulması için iyilik yapmak için siyasi çalışmasını hukuk ve ahlak medeni değerler üzerinde yürüten partimizin yöneticilerine yönelik hain ve kalleşçe fiiller ve kaçırma eylemleri gerçekleştirildi.''
''Çadır kuyruklarını alt üst etmek isteyen bu çabaları yetmeyince bu kez konteyner kentte halkın güvenliğini sağlayan, onların malını, canını, namusunu korumak için nöbet tutan polisi bu halka çok görüyorlar. 24 saat içerideki insanımız uyurken onun güvenliği için dışarıda uyumadan nöbet tutan polisime kurşun sıkıyor. O kurşunu burada bulunan siz sıkmadınız. O kurşun birileri tarafından kandırılmış, beyni yıkanmış, aklı ve imanı alınmış serseri bir takım güdümlü mermi gibi ortada dolanan kandırılan zavallılar tarafından sıkıldı. 2 polisimiz şehit oldu. Yetmedi, halkımızın hastanedeki hizmetinde olan polisimizi geçen cumartesi akşam saatlerinde, arkasında topuğunu yükselterek, ayaklarının parmaklarına basarak, sessiz ve sinsice ama gördüğümüz kadarıyla korkakça arkadan kurşun sıkarak şehit etti. Burada yine kalleşliği gördük. Bu da yetmedi, bu memleketin kalkınması ve taş üstüne taş konulması için iyilik yapmak için siyasi çalışmasını hukuk ve ahlak medeni değerler üzerinde yürüten partimizin yöneticilerine yönelik hain ve kalleşçe fiiller ve kaçırma eylemleri gerçekleştirildi.''
Bu eylemleri yapanların modern bir Van ve yüzü gülen insanların yerine, kan ve zulüm istediğini ifade eden Şahin, bir tarafta yaşatmak, ısıtmak, okutmak, iyileştirmek isteyen bir devlet ve millet yapısının olduğunu diğer tarafta ise bütün bu iyilikleri bombalamak ve kurşunlamak isteyen bir terör yapısının varlığının olduğunu vurguladı.
Depremden önce olduğu gibi geçen 11 aylık sürede Van ve Türkiye'de bunun mücadelesini verdiklerini ifade eden Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
''Ama ne olursa olusun, ne yaparlarsa yapsınlar. Polisime ve askerime kurşun da sıksalar, öğretmenimi kaçırsalar, doktoruma el ve dilde uzatsalar, mühendisimizi tehdit edip, şantiyelere baskın yaparak araçları yaksalar, gün gelecek ve o gün bugün ve yarındır, o bölücü terör örgütleri ve onların kandırılmış militanları halkımızın sağduyusu ve halkımızın vicdanı, duruşu, birliği, kardeşliği ve sevgisine karşı er geç boğulacak ve yok olacaklar. İnşallah pişman olup bu şeytani yoldan dönecekler.''
Terör örgütünün kurşun sıktığını, devlet olarak bugün o kurşunlara karşı 2 bin 142 top (kura çekimleri için kullanılan toplar) attıklarını dile getiren Şahin, salonda yaşanan bu güzelliği (görmeyen gözler görsün ve duymayan kulaklar duysun) diye herkese anlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Şahin, ''Haince ve kalleşce bu memlekette kötülük yapmak isteyen ve onların uzantıları ve temsilcileri bu sokaklarda utanmadan geziyorlarsa ben diyorum ki, Ey Vanlılar!, iyilikten ve doğruluktan yana kardeşlerim Van sokaklarında daha dik ve onurlu bir şekilde el ele geziniz. Bu kötülüklerin sahiplerini ve taraftarlarını lanetleyiniz. Onlara 'siz kimsiniz', biz biriz, biniz ve milyonuz diyerek, haydi 'defolun' deyiniz. 'Edibese' (yeter artık) deyiniz anladıkları şayet o ise. Türkçe ve Kürtçe söyleyiniz. Bugünkü güzellik ve iyilikleri onların üzerine bir yağmur gibi aktarınız. Düşünsünler ve düşünme melekeleri yoksa korksunlar. Ama siz korkmayın ve korkmayalım. İyilik, güzellik ve insanlık mutlaka gelecektir ve gelmiştir.''
''Terörün arkasında Türkiye düşmanı başka milletler ve devletler var''
''Türkiye'de yapılan hizmetleri kıskanan ve çekemeyen zavallılar var. Sadece bu zavallılar değil, onların arkasında Türkiye'nin düşmanı başka milletler ve devletler var'' diyen Bakan Şahin, şunları kaydetti:
''Onlar sokağa salınmış birer fareden ibaret. Ama fare çiftliklerinin patronları var, esas onlar ellerini ovuşturuyor. Van ve Hakkari'de bir şeyler oldukça ve konteyner kenti koruyan polise kurşun atıldıkça, hastanede nöbet tutan polise arkadan kurşun sıkıldıkça, Vanlı polise Yüksekova'da kurşun sıkıldıkça sevinen birileri mutlaka var. Ama en çok onların yüzleri gülüyor. Esas düşman onlar. Ama aradaki bu hainlerin bir kısmı Türkiye'den kandırılmış çocuklar, bir kısmı da başka ülkelerin vatandaşlarıdır. Ne kadar iyiliksever başka ülkelerin vatandaşları... Türkiye'de bir sorun varmış ve onu çözmek için Suriyelisi, Iraklısı, İranlısı, Ermenistanlısı bırakmış sıcak yuvasını, okulunu, düşmüş yollara elinde kaleşnikofla Türkiye'de sorun çözecek. Sevsinler böyle aklı. Kim yutar böyle oyunu. Bu oyun bozulacak. İşte bugün oyun bozma günü. Bugün 2 bin 142 anahtarla pek çok iyiliğe kapı açılıyor ve kötülüğün kapısı kapanıyor.''
Van'daki bir cinayetin ve akıtılan kanın, Van halkının kanı olduğunu ifade eden Şahin, yüzyıl önce kendisine hizmet eden valisine ağıt yakan ve destan yazan Van halkının, bugün kendisine hizmet ederken şehit olan kardeşleri için de ağıdını yakarak, destanını yazarak gereğini yapacağını vurguladı.
Şahin, depremden sonra Türkiye'nin her yerinden Van'a yardım için koşarken, Türkiye'nin her yerine dağılan 70 bin depremzedenin de kış boyu misafir edildiğini, çocuklarının okullarda eğitim görmesini sağlayan kardeşliğe sahip olduğunu, acıların insanları birbirinden ayıramadığını, terör örgütlerinin zaman ayırt edici olamayacağını söyledi.
Şahin, depremden sonra Türkiye'nin her yerinden Van'a yardım için koşarken, Türkiye'nin her yerine dağılan 70 bin depremzedenin de kış boyu misafir edildiğini, çocuklarının okullarda eğitim görmesini sağlayan kardeşliğe sahip olduğunu, acıların insanları birbirinden ayıramadığını, terör örgütlerinin zaman ayırt edici olamayacağını söyledi.
Kutsal bir toprağın çocukları olduklarını anlatan Şahin, ''Bu toprak üzerindeki Van Gölü, Tuz gölü, Eğirdir Gölü birbirinden ayırmaya karar vermiş mi ki, bize ne oluyor. Süphan, Ağrı, Uludağ, Erciyes'e sordun mu- Onların bir şikayeti var mı- Nehirlere sorduk mu-. Biz bir ananın çocuklarıyız. Biz Anadolu'nun çocuklarıyız. Biz bir elin parmakları, bir çınarın dallarıyız. Kim ne yaparsa yapsın ve kim ne derse desin, inadına kardeşlik, inadına sevgi diyoruz'' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Kalecik köyünde yapımı tamamlanan 2 bin 142 konutun kura çekimleri noter huzurunda yapıldı. Bakan Şahin'in, çektiği ilk 2 kuradan Kasım Kurt ve Nizamettin Gökeş'in isimleri çıktı. Sahneye çağrılan Kurt ve Gökeş'e Bakan Şahin, yeni evlerinin hayırlı olmasını diledi.
Bakan Şahin, hak sahiplerinden Ari ailesinin 13 yaşındaki çocukları Yunus Ari'ye da yeni evlerinin anahtarını teslim etti.
Hepsi barışın ve sevginin rengidir
İçişleri Bakanı Şahin, Van Anadolu Öğretmen Lisesi Spor Salonu'ndaki deprem konutlarının kura çekiminin ardından Saran Holding tarafından yaptırılan spor salonunun açılışına katıldı.
Bakan Şahin burada yaptığı konuşmada, yarının büyükleri olan Türkiye'nin bugünkü gençleri ve çocuklarından gelecek adına çok ümitli olduğunu bildirdi.
Nesilden nesile iyiliklerde örnek olarak hayatı yaşayıp emanet ettikten sonra bu dünyadan göç edeceklerini dile getiren Şahin, şunları söyledi:
''Bizden önceki nesilden iyilik duyduk ve gördük. Bildiğimiz, hissettiğimiz, yapabildiğimizin en iyisini yaptık ve yapmaya çalışıyoruz. Ama inanıyorum ki, 21. yüzyıl gençliği inşaatta, şehircilikte, eğitimde, sağlıkta, sanatta, bilimde ve sporda daha iyisini başaracaktır. Van'ımızın başarılı kızı Nur Tatar, bir örnek ortaya koydu. Bu örnekler çoğalacak. Olimpiyatlarda Türk gençleri daha başarılı olacaktır. 21. yüzyılın Türkiye'si her alanda gıpta edilen bir Türkiye olacak.''
Milyonlarca dolar yatırımlarla gerçekleşen fabrikaların açılışının verdiği mutluluğun, gençlerin eğitimi ve sağlığı için yapılan yatırımların verdiği mutluluk kadar olamayacağını ifade eden Şahin, ''Bu çocuklarla bu mütevazi salonun açılışı, bir sanayi tesisinin açılışından daha lezzetlidir'' dedi.
Açılışta Fenerbahçe forması giyerek katılan çocukları gösteren Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
''Burada çocuklarımızın formalarının rengine bakılırsa bir takımı ifade ediyor ama Van'da farklı renklerden forma giyen başka sporcu gençler de var. Ama önemli değil, hepsi bizim takımımız, hepsi bizim rengimiz. Hepsi barışın ve sevginin rengidir. Neyi seversek sevelim. Formalarımız ister lacivert-sarı, ister siyah-beyaz, ister sarı-kırmızı olsun, ister yeşil-beyaz olsun, yeter ki sevgi olsun. Nefret, hainlik ve düşmanlık olmasın. Onun için yaşasın sevgi, yaşasın dostluk, yaşasın spor, yaşasın centilmenlik ve yaşasın kardeşlik.''
Konuşmaların ardından spor salonun açılış kurdelesi Bakan Şahin, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran tarafından kesildi.
Şahin, daha sonra beraberindekilerle salonu gezerek, yetkililerden bilgi aldı.
İçişleri Bakanı Şahin, Van Anadolu Öğretmen Lisesi Spor Salonu'ndaki deprem konutlarının kura çekiminin ardından Saran Holding tarafından yaptırılan spor salonunun açılışına katıldı.
Bakan Şahin burada yaptığı konuşmada, yarının büyükleri olan Türkiye'nin bugünkü gençleri ve çocuklarından gelecek adına çok ümitli olduğunu bildirdi.
Nesilden nesile iyiliklerde örnek olarak hayatı yaşayıp emanet ettikten sonra bu dünyadan göç edeceklerini dile getiren Şahin, şunları söyledi:
''Bizden önceki nesilden iyilik duyduk ve gördük. Bildiğimiz, hissettiğimiz, yapabildiğimizin en iyisini yaptık ve yapmaya çalışıyoruz. Ama inanıyorum ki, 21. yüzyıl gençliği inşaatta, şehircilikte, eğitimde, sağlıkta, sanatta, bilimde ve sporda daha iyisini başaracaktır. Van'ımızın başarılı kızı Nur Tatar, bir örnek ortaya koydu. Bu örnekler çoğalacak. Olimpiyatlarda Türk gençleri daha başarılı olacaktır. 21. yüzyılın Türkiye'si her alanda gıpta edilen bir Türkiye olacak.''
Milyonlarca dolar yatırımlarla gerçekleşen fabrikaların açılışının verdiği mutluluğun, gençlerin eğitimi ve sağlığı için yapılan yatırımların verdiği mutluluk kadar olamayacağını ifade eden Şahin, ''Bu çocuklarla bu mütevazi salonun açılışı, bir sanayi tesisinin açılışından daha lezzetlidir'' dedi.
Açılışta Fenerbahçe forması giyerek katılan çocukları gösteren Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
''Burada çocuklarımızın formalarının rengine bakılırsa bir takımı ifade ediyor ama Van'da farklı renklerden forma giyen başka sporcu gençler de var. Ama önemli değil, hepsi bizim takımımız, hepsi bizim rengimiz. Hepsi barışın ve sevginin rengidir. Neyi seversek sevelim. Formalarımız ister lacivert-sarı, ister siyah-beyaz, ister sarı-kırmızı olsun, ister yeşil-beyaz olsun, yeter ki sevgi olsun. Nefret, hainlik ve düşmanlık olmasın. Onun için yaşasın sevgi, yaşasın dostluk, yaşasın spor, yaşasın centilmenlik ve yaşasın kardeşlik.''
Konuşmaların ardından spor salonun açılış kurdelesi Bakan Şahin, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici, Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran tarafından kesildi.
Şahin, daha sonra beraberindekilerle salonu gezerek, yetkililerden bilgi aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder