29 Nisan 2011 Cuma
Fransızlar, tekstilde siparişleri Türkiye’ye kaydırıyor
Kuzey Afrika’daki siyasi olaylar, bu bölgede üretim yaptıran Fransız tekstil ve hazır giyimcileri ürküttü. Lacoste, Pierre Cardin gibi dünya devleri, denimden iç giyime, ev tekstilinden basic ürünlere üretimde ağırlığı Türkiye’ye vermeye başladı...
Özbey Men'in haberi
TUNUS’TA başlayıp Cezayir, Mısır, Libya ve Bahreyn’e sıçrayan halk ayaklanmaları ilk günlerdeki etkisini yitirse de bölgenin tansiyonu bir türlü düşmüyor. Zaman zaman gerginliğin tırmandığı Kuzey Afrika ülkelerinde nasıl bir siyasi yapının oluşacağı merak konusu
Petrol zengini bu ülkeler, emek yoğun sektörlerde de üretici konumunda. Başta Mısır olmak üzere Tunus ve Cezayir denim (blucin kumaşı) ve dokuma hazır giyimde, özellikle de basic ürünlerde daha çok Fransız firmaların tedarikçisi. Çünkü eski Fransız sömürgesi olduklarından halen Fransızca konuşuyor, ticaretlerini Fransa’yla yapıyorlar.
Bu ülkeler, kaliteli ve katma değeri yüksek hazır giyim üretimiyle tanınan Türkiye’ye rakip olamasa da ucuz ürün üreticisi bazı firmaların Çin’den sonra en büyük rakibi konumunda bulunuyor. Ancak bu tablo, bölgede yaşanan siyasi olaylardan sonra hızla değişiyor. Çünkü Fransız firmalar daha önce bu ülkelerde ürettirdikleri ürünleri de Türkiye’ye kaydırmaya başladı. Bunun da etkisiyle olsa gerek Türkiye Fransa dış ticareti 2011’in ilk 2 ayında Türkiye lehine fazla vermiş durumda. 2010’un ocak-şubat döneminde 846 milyon euro olan Türkiye’nin Fransa’ya ihracatı, bu yılın ilk 2 ayında 1 milyar 529 bin euro’ya ulaştı.
DENİMDE YÜZDE 30 ARTIŞ VAR
Türkiye’ye akmaya başlayan bu siparişlerin başında denim ürünleri geliyor. Türkiye Denim Sanayici ve İşadamları Derneği (Denimder) ve Redstar Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Özbek, blucin üretiminde bölgede söz sahibi olan Tunus’un yaşanan siyasi olaylardan sonra sipariş kaybetmeye başladığını ve bu siparişlerin Türkiye’ye geldiğini söylüyor. Özbek, Fransa’yla birlikte diğer Avrupa ülkeleri firmalarının da tedirginlik içinde olduğunu, bu ürünlerde bölgenin önde gelen bir başka üreticisi Fas’a da sipariş vermekten kaçındıklarını vurguluyor.
Özbek, bölgede siyasi olayların başlamasından bu yana daha önce Kuzey Afrika ülkelerine giden siparişlerin en az yüzde 30’unu Türk firmaların aldığını açıklıyor:
“Kuzey Afrika ülkeleri denim kumaş ve blucinde önemli üreticiler. Gerçi kalite bakımından aynı kulvarda değiliz. Çünkü yıkama tesislerinin teknolojisi eski. Fakat basic dediğimiz üretimi kolay ve ucuz ürünlerde bu ülkelerle rekabet edemiyorduk. Şimdi bu siparişler de bize gelmeye başladı. Üstelik sadece bu bölgeye giden siparişler değil, Çin’e gidenler de bize geliyor. Çünkü Çin’de fiyatlar arttı. Firmalarımızın kapasiteleri doldu. Önemli olan gelen bu siparişlerin kalıcı olup olmayacağı. İki konuda sıkıntımız var. Birincisi yeterince fason atölye yok. Kapanan bu atölyelerin süratle açılmasını sağlamalıyız. Bunu sektör olarak biz yaparız. Diğer sorunumuz ise kurların düşük olması. Fiyat tutturamıyoruz. Bunu da devletin çözmesi gerekiyor.”
DÜŞÜK KUR ZORLUYOR
Kuzey Afrika’daki olaylar başta H&M ve C&A olmak üzere birçok yabancı markaya üretim yapan Örma Tekstil’e de yaramış. İç ve dış giysi üreten firma, daha önce Tunus’ta üretim yaptıran bazı Fransız markalardan sipariş almış.
Örma Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Murat Delibalta, Tunus’un daha çok maliyet avantajı sayesinde sipariş çektiğini, bu nedenle gelen siparişlerin kalıcı olup olmayacağı konusunda endişeli olduklarını söylüyor. Delibalta da kurların düşüklüğünün bu konuda sıkıntı yarattığını düşünüyor.
Bu arada, Mısır’da üretim yaptıran bazı Amerikalı şirketler de siparişlerini Türkiye’ye kaydırmayı planlamış. Hatta Örma Tekstil gibi firmalardan fiyat teklifi alanlar bile olmuş. Ancak Mısır’da siyasi olayların durulması bu siparişlerin Türkiye’ye gelmesini önlemiş. Amerika ile Mısır arasında serbest ticaret anlaşması olduğunu, dolayısıyla Mısır’da üretilen ürünlerin ABD’ye gümrük vergisi ödenmeden girdiğini hatırlatalım.
GELİNLİKÇİLERE BİLE YARADI
Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Nedim Örün de Fransız firmaların siparişlerinde gözle görülür artış olduğuna işaret ediyor. Örün’ün verdiği bilgilere göre bu firmaların başını Lacoste, Pierre Cardin gibi ürün yelpazesi geniş olanlar çekiyor.
Aynı zamanda Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı da olan Örün, sipariş alan firmalar arasında çoğu İzmir’de bulunan gelinlik üreticilerinin de bulunduğunu belirtiyor:
“Fransız firmalar birçok ürün grubunda siparişlerini Türkiye’ye veriyor. Bu ürünler arasında gelinlik bile var. Gelinlik üretiminde İzmir önemli bir il. Firmalarımız kalite ve fiyat konusunda rekabet edebilirlerse Avrupa’nın gelinlik tedarikçisi olabiliriz. Denizli’deki firmalarımıza da nevresim, çarşaf, masa örtüsü gibi ev tekstili siparişleri geliyor. Ekonomik krizde üretimi gerileyen firmalarımızın hızla toparlandıklarını görüyoruz.”
“Sahraaltı ülkelere yöneldik”
Tekstil ve hazır giyim firmaları Kuzey Afrika’da oluşan üretim boşluğunu doldururken, diğer yandan Türkiye’nin bu bölgeye ihracatında kan kaybı yaşanıyor. Söz konusu bölgeye 2010’un şubat ayında 547 milyon dolar olan ihracat, bu yılın aynı ayında yaklaşık yüzde 20 gerileyerek 440 milyon dolara düştü. 2011’in ocak-şubat döneminde yapılan ihracat ise 987 milyon dolar. Bu dönemdeki gerileme, 2010’a göre yüzde 10.4 düzeyinde. Buna karşılık ithalatta artış var. 2011’in ilk 2 ayında Kuzey Afrika’dan yapılan ithalat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.5 artışla 724 milyon dolara yükseldi.
Türk Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Tamer Taşkın, Kuzey Afrika’nın Türk müteahhitlik ve inşaat firmaları için önemli bir pazar olduğunu, ancak bu ülkelerdeki olaylardan sonra faaliyetlerin gerilediğini belirtiyor. Taşkın, bu bölgeye Türkiye’nin ayrıca demir-çelik, çimento ve inşaat malzemeleri ihraç edildiğini hatırlatıyor.
Kuzeye yönelik ihracatın gerilemesi üzerine Türk firmaları, ‘Sahraaltı’ adı verilen “Kara Afrika” ülkelerine yönelmiş. Tamer Taşkın, geçen ay Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığındaki bir heyetin Gana ve Gabon’a gittiğini hatırlatarak, bu ziyaretle Türk firmaların bu ülkelerle ilk kez ticari bağlantıya geçtiklerini vurguluyor.
Ancak Tamer Taşkın, Kuzey Afrika pazarının hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Taşkın, 2011’in ikinci yarısından sonra bu ülkelerde siyasi istikrarın yakalanacağına ve ticari ilişkilerin yeniden artmaya başlayacağına inanıyor.
http://www.patronlardunyasi.com/haber/
Türkiye’nin Kuzey Afrika’ya ihracatı (Milyon dolar)
Ülke Şubat Ocak-şubat
2010 2011 2010 2011
Cezayir 128 122 245 216
Fas 56 58 122 112
Libya 138 118 273 264
Mısır 170 99 342 324
Tunus 54 43 119 70
Para Dergisi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder