Gençlerle liderler arasında köprü kurmayı hedefleyen Yenibirlider Derneği, iş dünyasının yıldızlarıyla konuştu. Mustafa Koç 120 bin üniversite öğrencisinin en çok merak ettiği soruları yanıtladı.
- Türkiye’de Sabancı ve Koç gibi şirketlerin kurulabilmesi için gençler ne yapmalı? Kendilerini nasıl donatmalarını öneriyorsunuz? Siz kendi çocuklarınızı yetiştirirken en çok neye dikkat ediyorsunuz?
- İnsanlar artık bilgiye daha kolay ulaşıyor, standartlarını yükseltiyor, alışkanlıklarını değiştiriyor, teknolojinin de desteğiyle sürekli gelişiyor. Buna bağlı olarak rekabet de her geçen gün giderek artıyor. Böyle bir yapıda gençlere tavsiye edebileceğim ilk husus mutlak suretle vizyonlarını belirlemeleri ve her zaman geniş düşünebilmelidir. Hedef ve vizyonlarını belirledikten sonra, dünyadaki değişimi ve gelişmeleri yakından takip ederek, çok çalışmalı ve önlerine gelen fırsatları değerlendirmeliler.
- Üniversite mezunlarının iş alan konumundan işveren konumuna geçmesi için ne tip girişimler yapmaları gerekiyor?
- Girişimcilikte risk alabilmek en önemli hususlardan biri. Bir defa, risk almadan girişimci olamazsınız. Ayrıca tutku, merak ve ısrar da girişimciliğin olmazsa olmazlarından. Bu özelliklerin bir kısmı da doğuştan gelmektedir. Dolayısıyla iyi bir girişimci doğuştan sahip olduğu özelliklerini geliştirerek, doğru yer ve doğru zamanda risk alabilen kişidir.
- Varlıklı bir aileden olmayıp herhangi bir Mustafa olsaydınız, bugün sizce ne yapıyor olurdunuz?
- Varlıklı bir aileden gelmemiş olsaydım da Vehbi (Koç) Bey’den aldığım iş disiplini ve takipçilik özellikleri, Rahmi (Koç) Bey’den de aldığım vizyoner bakış açısıyla yine buna yakın bir konumda olurdum diye düşünüyorum.
- Sizce Türkiye’deki en büyük eğitim problemi ve bunun çözüm yolu nedir?
- Eğitimde kaliteyi artırmak için ezberden uzak, düşünmeye yönelik bir eğitim anlayışı benimsenmeli. Öğrenciler sosyal sorumluluk projeleriyle kültürel ve sanatsal faaliyetlere yönlendirilmeli. Biz tüm eğitim kurumlarımızda bunu ilke ediniyoruz. Bu konu hükümetimizin de gündeminde ilk sıralarda, biz de elimizden geldiği şekilde destek olmaya gayret ediyoruz. Sizin gibi gençlerin de vazifesi öncelikle kendinizi sürekli geliştirmek olmalı. İlaveten eğitime erişimi artırmak için TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı), TEV (Türk Eğitim Vakfı) gibi sivil toplum kuruluşlarına kati suretle destek vermelisiniz.
- Size göre para hayatta nelerin ölçüsü?
- Rahmi Bey’in parayla ilgili bir sözüyle cevabıma başlamak isterim. Kendisi, ‘paranın lüzumsuz problem yarattığını, hayatı karmaşıklaştırdığını, esas öneminin parayla ne yaptığına bağlı olduğunu’ söyler. Tamamıyla katılıyorum. Paraya bir satın alma aracından çok paylaşma aracı olarak bakmayı tercih ediyorum. Parayla gelen imkan ve keyifler ancak paylaştıkça çoğalır ve sizi mutlu eder. Bence burada önemli konu, elinizdeki değeri nasıl yönettiğiniz. Para yönetiminizden çıkar ve sizi yönetmeye başlarsa işte o zaman çok farklı hususların ölçüsü haline gelebilir. Ama bunu doğru yönetirseniz tek kelimeyle paylaşmanın vermiş olduğu mutluluğun ölçüsüdür.
SIÇRAMADA PAYIM VAR
- Hayattaki en büyük başarınız ve başarısızlığınız nedir?
- Esasen en büyük başarı olarak anlatabileceğim husustaki yolculuğum devam ediyor. Koç Ailesi’nin üçüncü kuşağı olarak, yönetim kurulu başkanı olduğumdan bu yana omuzlarımdaki yük ve sorumluluk fevkalade fazla. Ancak, bu büyük vazifenin hakkını verebilmek için çok çalışıyorum. Son dönemde tüm çalışanlarımızın da katkısıyla topluluğumuzun yaptığı sıçramada benim de payımın olduğunu düşünüyorum. Ümit ederim ki bu başarı hikayesi ileride de aynı şekilde devam eder.
- Bundan 10 yıl sonra kendinizi nerede hayal ediyorsunuz? Bugünkü durumunuzdan neler daha farklı olur?
- Öncelikle, sağlığım elverdikçe ülkeme hizmet edebilmek istiyorum. 10 yıl çok uzun bir süre, zamanın getirecekleri belli olmaz ama şu andan daha kolay olmayacağı aşikar. Daha çok çalışmamız daha çok mücadele etmemiz gerekecek. Sadece 10 yıllık süreçte değil bizim her zaman hedefimiz Koç Topluluğu’nun liderliğini korumak ve pekiştirmek. Ayrıca ülkemizin 2023 hedeflerine katkıda bulunmak, bu süreçte dünyanın en büyük 100 şirketinden biri olmak istiyoruz.
PLANÖR HOBİM ÜNİVERSİTEDEN
- En sevdiğiniz söz?
- Sevdiğim ve günlük hayatta kendime hatırlattığım birçok söz var. Ancak, merhum Vehbi Bey’in söylediği ve aynı zamanda topluluğumuzun anayasası olan “Devletim ve ülkem var oldukça, ben de varım” sözünün yeri ayrıdır.
- En çok sevdiğiniz kitap nedir?
- Jack Welch ve Rockefeller’in iş dünyasıyla ilgili kitaplarını seviyorum.
- Hobileriniz neler?
- Dalmak, golf, model uçak ve fotoğraf... En fazla zevk aldığım hobilerimden biri de planörle uçmak. Çocukluğumdan beri uçmayı hep sevmişimdir. Planörlere olan ilgim üniversitede arttı. Son yıllarda fotoğrafçılıkla da ilgilenmeye başladım. Afrika seyahatlerimde çektiğim fotoğrafları yayınladığım bir kitap çıkardım.
Ceyhun Kuburlu/Hürriyet
Ceyhun Kuburlu/Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder