26 Temmuz 2011 Salı

- Medvedev’in Tercihi BMW


Devlet Başkanlığı İdaresi 120 yeni BMW alıyor
Rusya Devlet Başkanlığı İdaresi kullanılan araçları yenilemek için çalışmalara başladı.120 adet BMW alınacak.

Rusya Devlet Başkanlığı İdaresi Basın Dairesi Başkanı Viktor Hrekov tarafından yapılan açıklamaya göre, 120 yeni BMW otomobili için 310.3 milyon ruble (yaklaşık 11.2 milyon dolar) değerinde sipariş verildiği belirtildi. Alınacak otomobillerin 90 adetinin BMW 523i ve 30 adetinin ise BMW 750 iLx olacağı ifade ediliyor.

204 beygir gücüne sahip 6 silindir motorlu BMW 523i fiyatının 1.89 milyon rubleden başladığı bildirilirken, 407 beygir güçlü V8 motorlu BMW 750 iLx fiyatının ise 4.85 milyon ruble olduğuna işaret ediliyor.

- Dolar neden zıpladı? İşte senaryolar...


Dövizdeki hareket artıp dolar kuru 1.73'e ulaşınca Merkez Bankası harekete geçtiBütün dünyada değer yitiren dolar kuru Türkiye'de neden zıpladı?

Cari açık endişesi ve kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Avrupa'daki krizden en çok etkilenecek ülke olarak Türkiye'yi göstermesi harekette etkili oldu. Ancak piyasada 'hükümet istedi' diyenden 'yabancılar yapıyor' diyene kadar birçok senaryo dolaşıyor.

Dün Türkiye piyasaları epeydir unuttuğu bir heyecan yaşadı.

Kur hızla 1.73'ü aşarken, Merkez Bankası 'ben buradayım' deyince 1.71'e gevşedi.

Ancak daha sonra gelen alımlarla yeniden 1.72'nin üzerine çıktı. Piyasada ise birçok değişik senaryo konuşulmaya başlandı.

PİYASALAR GERGİN...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı gibi ekonomi kurmaylarının ardı ardına gelen uyarıları 'kontrollü kriz' senaryosunu ortaya çıkardı.

Buna göre, cari açıktan rahatsız olan Türkiye, kuru yükselterek ithalatı zorlaştırmak ve ihracatı artırmak istedi. Bunu da şimdilik başardı. Bir diğer senaryo ise yabancı yatırımcıların Merkez Bankası'nı faiz artışına zorlamak istemesi.

Son bir yıllık dönemde düşük faiz nedeniyle yeterli kar elde edemeyen, buna karşın kur da yükselinde yüzde 7-8 zarara uğrayan yabancı yatırımcılar faiz artırımı istiyor. Bunun için de Merkez Bankası'nı uyguladığı tedbirlerin başarısız olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar. Ancak Merkez Bankası'nın eli şimdilik çok güçlü.

Banka özellikle Türk lirası alanında piyasaya ince ayar yapabilecek birçok imkana sahip. Bu nedenle yatırımcıların kısa bir sürede Merkez Bankası'nın kolunu bükmesi pek de mümkün görünmüyor. (Milliyet)

- Zengin olacağınızı nasıl anlarsınız?


İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre insanların hem fiziki hem de karakteristik özellikleri maddi durumunu doğrudan etkiliyor

1) Yakışıklı erkekler,ortalama görünümlülere kıyasla %9 oranla daha çok kazanıyorÇekici kadınların, sıradan görünümlü rakiplerine göre zengin olma ihtimali ise %4 daha fazla.

2) Zeka her şey değildir; IQ seviyesi ‘ortalama’ olanların zengin olma şansı, seviyenin altındakilere kıyasla sadece 1.2 daha fazla

3) Lise yıllarında popüler olanlar, silik öğrencilere kıyasla %10 oranında daha çok para kazanıyor

4) Boyda uzunluk, gelirde artışla doğru orantıda; ortalamadan uzun olanlar, %1,2 oranında daha varlıklı.

5) Alkol bütün kötülüklerin anası mı? Belki de değil... İçki içenler, hayatlarında hiç içmeyenlere göre yüzde 14 oranında daha varlıklı oluyor.

6) Nikahta keramet var; evlenmek ve evli kalmak gelirinizin % 77 oranında artmasını sağlıyor!
Evlilik, aile bütçesine her yıl % 16 oranında artışı da beraberinde getiriyor.

7) Sarışınlar, kumral ve esmerlere göre %7 oranında daha çok para kazanıyor.
Ayrıca sarışınların, eşlerinden %6 oranında daha iyi gelire sahip olduğuna dair bir iddia, ekonomi uzmanı David J. Johnston’ın araştırmasında yer alıyor

8) Hiç sigara içmeyenler, tiryakilere kıyasla yüzde 50 oranında çok para kazanıyor

9) Genç erkeklerde vücut kitle ensideksinde artış, gelirde % 8 azalmaya neden oluyor.
Kadınlarda ise durum daha vahim; yağlanma kazandığınız paranın %12’sini götürüyor!

10) Aileleri üst sınıfta olan ve üniversite eğitimi alan çocukların % 54’ü, ileriki yaşlarda ekonomik açıdan sıkıntı çekmiyor.
Fakir bir ailede yetişip üniversteyi bitirenlerin maddi refaha ulaşma oranı da % 84

http://haber.mynet.com

22 Temmuz 2011 Cuma

- 62 Bin TL'ye sıfır faizli markalı konutlar

İnşaat şirketleri İstanbul’un dört bir yanında yeni projelere start verdi. Yeni projeler 62 bin liradan başlıyor..

Bülent Ekimci'nin haberi

İnşaat şirketleri İstanbul’un dört bir yanında yeni projelere start verdi. Anadolu’nun farklı şehirlerinde de markalı konutlar yükselmeye başladı. Yeni projeler 62 bin lira ile 750 bin dolar fiyat aralığında zengin seçenekler sunuyor...

SEÇİM öncesi durgunluğun ardından Türkiye’nin dört bir köşesinde yeni projeler yükselmeye başladı. Markalı konut üreticileri İstanbul’un yanı sıra Ankara, İzmir, Konya, Diyarbakır, Bolu gibi şehirlerde de yeni projelere start vermiş durumda. Anadolu’daki markalı projelerde de yüzme havuzu, fitness salonu, Türk hamamı, yürüyüş ve bisiklet yolları, basketbol ve voleybol sahası gibi sosyal donatı alanları bulunuyor.
İstanbul’daki yeni projeler ağırlıklı olarak Beylikdüzü, Esenyurt, Bahçeşehir, Ataşehir, Çekmeköy ve Sancaktepe’de yoğunlaşıyor. Avcılar, Ulus, Göztepe Süreyyapaşa ve Dragos’takilerle birlikte son 2 ay içerisinde 25’e yakın yeni konut projesi satışa sunuldu.
İnşaat sektöründeki bu hareketlilikten yola çıkarak, ev sahibi olmayı düşünenler için yeni projelerin özelliklerini ve fiyatlarını araştırdık...

METROGARDEN

Sur Yapı’nın İstanbul Çekmeköy’deki 40 dönüm arazi üzerine inşa ettiği Metrogarden projesi, 7 ve 13’er katlı 5 blokta 336 daire ve açık alışveriş merkezinden oluşuyor. 55 ile 297 metrekare arasında 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçeneklerinin fiyatı 186 bin ile 916 bin lira arasında değişiyor.
Açık hava sineması, çocuk parkı, yüzme havuzu sosyal donatıların yanı sıra Aquagarden, Locamarin ve Garden Club gibi farklı kulüplere yer verilen projenin için de bir de gölet bulunuyor. Arklar ve şelalelerle zenginleştirilen göletin etrafında ise lavanta ve zambak gibi çiçeklerle süslenen yürüyüş ve bisiklet yollarına yer verilmiş. Garden Club’daki iki kapalı kış havuzu dört mevsim yüzmek isteyenlere hizmet verecek. Projenin sahiplerine Temmuz 2013’te teslim edilmesi planlanıyor.
Satış ofisi: 0216 508 28 00
Web: www.metrogarden.com.tr

Metrogarden

Daire tipi Büyüklüğü (m2) Fiyatı (TL)
1+1 55-72 186.000-287.000
2+1 85-116 287.000-435.000
3+1 142-166 460.000-614.000
4+1 209-287 700.000-916.000

RINGS İSTANBUL
Selçuklu Holding’in gayrimenkul geliştirme firması Selin Yapı’nın Sancaktepe’deki 230 dönüm arazi üzerine inşa ettiği Rings İstanbul projesi, 150’si villa olmak üzere toplam bin 500 konut, alışveriş merkezi ve sosyal tesislerden oluşuyor. Sıra evler, villa ve rezidans gibi farklı yapı tiplerine yer verilen projenin ilk etabında, içinde AVM (alışveriş merkezi) ve 93 rezidans dairenin bulunduğu Fiesta; 6, 7 ve 8’er katlı 24 blokta 441 daireye yer verilen Siesta; 5’er katlı 3 blokta 58 daire bulunan Vista inşa edilecek. Daire ve villaların büyüklüğü 73 ile 395 metrekare arasında değişiyor. 1+1’lerin fiyatı 201 bin, 2+1’lerinki 330 bin, 3+1’lerinki 398 bin 500, 3+1 dublekslerinki 486 bin 500, 3+2 dublekslerinki 524 bin 500, 4+1’lerinki 473 bin 500, 4+2’lerinki 520 bin, 5+2 dublekslerinki ise 665 bin liradan başlıyor.
Güneyinde Aydos Ormanları bulunan ve yüzde 75’i yeşil alan olarak ayrılan projede açık ve kapalı yüzme havuzları, fitness ve jimnastik salonları, kreşler, basketbol, tenis ve voleybol kortları, mini golf sahası gibi sosyal alanlara yer verilmiş. Fiber optik kablolarla döşenen ve son teknolojiyle donatılan dairelerin hepsi için hem katta hem de bodrumda depo alanları ayrılıyor. İlk etabı Mayıs 2013’te sahiplerine teslim edilecek projenin tamamının 2014 yılında bitirilmesi planlanıyor.
Satış ofisi: 444 86 00
Web: www.ringsistanbul.com

YOOİSTANBUL
Global emlak, tasarım, yatırım ve pazarlama şirketi yoo ile Say Yapı’nın İstanbul Ulus’taki 22 dönüm arazi üzerine inşa ettiği yooistanbul projesi 5’er katlı 11 blokta 100 konuttan oluşuyor. 101 ile 683 metrekare arasında 1+1 stüdyo, 2+1 stüdyo, 2+1, 3+1, townhouse ve penthouse daire seçeneklerinin fiyatı 750 bin dolardan başlıyor.
Projede açık ve kapalı yüzme havuzunun yanı sıra güneşlenme terası, havuz etrafı kabanaları, spa ve vip spa süit, çocuk kulübü, kütüphane ve bar, açık hava şöminesi, barbekü, akşam yemeği bölümü ve site içi özel yürüyüş alanları gibi sosyal olanaklar sunuluyor. Peyzaj ve ortak yaşam alanları ünlü tasarımcı ve yoo şirketinin kurucu ortağı Philippe Starck tarafından tasarlanan proje, sahiplerine 2013’un nisan ayında teslim edilecek.
Satış ofisi: 444 17 13
Web: www.yooistanbul.com

MAKROM CITY
Makrom Yapı’nın İstanbul Esenyurt’ta inşa ettiği Makrom City’de 55 ile 140 metrekare arasında 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri sunuluyor. Fiyatlarsa 74 bin 500 ile 163 bin lira arasında değişiyor. Projeden 27 bin 500 lira peşinat ve 24 ay boyunca 950 lira taksit ödeyerek ev sahibi olmak mümkün. Ancak teslimde 24 bin 200 lira daha ödemeniz gerekiyor. Peşin ödemelere ise yüzde 10 indirim uygulanıyor.
Özel kat bahçelerinin yer aldığı projede açık yüzme havuzu, hamam, sauna, fitness salonu, cep sineması, kafe, çocuk oyun alanı, kreş gibi sosyal olanaklar sunuluyor. Kapalı devre güvenlik sistemi, vale parking, resepsiyon gibi özel hizmetler sunulacak olan projede, açık ve kapalı otopark alanları da bulunuyor. Sahiplerine Aralık 2012’de teslim edilecek projede aylık aidatların 80-100 TL arasında olması planlanıyor.
Satış ofisi: 0212 450 19 91
Web: www.makromcity.com

DELUXIA DRAGOS
Teknik Yapı Holding’in İstanbul Dragos’ta inşa ettiği 500 dairelik Deluxia Dragos projesinde 32.59 ile 127.22 metrekare arasında stüdyo, 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri sunuluyor. Fiyatlarsa 134 bin 700 ile 671 bin 300 lira arasında değişiyor. Yüzde 1, 25, 35 ve 50 peşinat ve 24 ile 48 ay arasında farklı vadeler sunulan projeden, aylık yüzde 0.17 ile 0.76 değişen faiz seçenekleriyle ev sahibi olmak mümkün.
İşletme maliyeti açısından ve mevcut alanları daha etkin kullanabilmek için sosyal tesislerde fazla abartıya kaçılmayan projede, site lokalinin içinde fitness salonu, step, aerobik, pilates merkezi, Türk hamamı, sauna, buhar odası, masaj odaları, çocuk kulübü, TV odası, kütüphane, toplantı odası ve dinlenme odaları bulunuyor. Açık yüzme havuzu, yarım basketbol sahası, çocuk parkı, yürüyüş ve koşu parkuru da diğer sosyal donatılar arasında. Teknik Yapı Holding’in rezidans yönetim şirketi Aktif Yaşam, daire sahiplerinin her türlü bakım ve onarım işlerini yapıp günlük market ihtiyaçlarını karşılayacak, çamaşırhane ve resepsiyon hizmeti verecek.
Satış ofisi: 0216 444 10 08
Web: www.deluxiadragos.com

Deluxia Dragos
Daire tipi Büyüklüğü (m2) Fiyatı (TL)
Stüdyo 32.59-43.41 134.700-210.700
1+1 50.28-68.72 190.300-354.100
2+1 99.34-101.49 374.600-510.100
3+1 127.22-132.50 472.600-671.300

EVIVA GÜMÜŞ CITY
Bulut İnşaat’ın İstanbul Esenyurt’ta inşa ettiği Eviva Gümüş City projesinde 2 bin 600 konut ve 120 ticari birim bulunuyor. 65 ile 140 metrekare arasında 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin peşin fiyatı 62 bin 900 ile 135 bin 100 lira arasında değişiyor. Taksitli fiyatlarsa 69 bin 875 ile 150 bin 500 lira arasında. Yüzde 15, 25, 35 veya 50 peşinat seçenekleriyle 30, 40 veya 60 ay vade imkanından yararlanmak mümkün. Aylık taksitlerse 582 ile bin 980 lira arasında değişiyor.
Peyzajlı bahçelerle donatılan projede açık ve kapalı yüzme havuzu, güneşlenme ve seyir alanları, fitnes salonu, sauna, tenis kortu, voleybol sahası, koşu-yürüyüş ve bisiklet parkurları, kafeterya gibi sosyal donatı alanlarına yer verilmiş.
Satış ofisi: 444 25 61
Web: www.evvivagumuscity.com

AVCILAR PARK
Gül Proje ve Toya Yapı ortaklığıyla İstanbul Avcılar’daki 39 dönümlük arazi üzerine inşa edilen Avcılar Park projesinde 19 blokta 225 dairenin yanı sıra 50 mağaza yer alıyor. 125 ile 257 metrekare arasında 2+1, 3+1 ,4+1, 3+1 çatı dubleksi, 4+1 çatı dubleksi ve 5+1 çatı dubleksi gibi daire seçeneklerinin fiyatı 275 bin liradan başlayıp 750 bin liraya kadar çıkıyor. Peşin ödemeye yüzde 10 indirim uygulanıyor. İsteyenler 36 aya kadar sıfır faiz imkanından yararlanabiliyor.
Her daireye ait kapalı otopark alanı bulunan projede çocuk oyun alanları, dinlenme yerleri, süs havuzları, koruluklar, şelaleler ve yürüyüş parkurları gibi sosyal olanaklar sunuluyor. 24 bin metrekaresi yeşil alan olarak ayrılan projede 24 saat güvenlik hizmeti sağlanacak.
Satış ofisi: 0212 590 69 69
Web: www.avcilarpark.com

MAVİŞEHİR OPTİMUS
Soyak’ın İzmir’de inşa ettiği Mavişehir Optimus projesinin ilk etabında yer alan 15’er katlı 3 bloktaki 814 daire satışa sunuldu. Toplam bin 200 dairelik projenin ilk etabında 1+1, 2+1, 2+1 bahçe dubleksi, 3+1, 3+1 bahçe dubleksi ve 4+1 bahçe dubleksi gibi seçenekler sunuluyor. Fiyatlarsa 129 bin 700 ile 474 bin 300 lira arasında değişiyor. Dairelerin ankastre beyaz eşyalı (fırın, ocak, ankastre bulaşık makinesi ve fırın üstü aspiratör) olarak teslim edildiği projeden, yüzde 5 peşinat ödeyerek aylık yüzde 0.79 faiz oranıyla 120 ay vadeli ev sahibi olmak mümkün.
Açık ve kapalı otoparklara yer verilen projede, engelli ve çocuk arabalarına uygun yollar, özel peyzaj tasarımlı bahçeler, yüzme havuzları, basketbol sahası, tenis kortu ve çocuklara özel oyun parkı gibi sosyal olanaklar sunuluyor. 24 saat kapalı devre güvenlik kamera sistemiyle korunan sitede, elektrikli araçlar için şarj ünitesi, interkom sistemi ve dairelere kadar getirilen fiber kablolarla internet üzerinden yayın yapan IPTV hizmeti de bulunuyor.
Satış ofisi: 444 07 95
Web: www.soyak.com.tr

NEWRESIDENCE
Mintek Yapı’nın İstanbul Beylikdüzü’nde inşa ettiği 453 konutluk Newresidence projesinde büyüklüğü 49 ile 124 metrekare arasında değişen stüdyo, 1+1 ve 2+1 daire seçenekleri sunuluyor. Stüdyo dairelerin tamamı satılmış. Fiyatların 86 bin ile 275 bin lira arasında değiştiği projeden, yüzde 30 peşinat ve yüzde 13 ara ödemeyle 40 ay vade ve sıfır faizle ev sahibi olmak mümkün.
Açık ve kapalı otopark alanlarına sahip sitede, açık yüzme havuzu, güneşlenme terasları, fitness salonu, buhar odası ve sauna gibi sosyal alanların yanı sıra Newclub, market, restoran, kafe ve alışveriş alanlarına da yer verilmiş.
Satış ofisi: 0212 854 06 39
Web: www.newresidence.net

BRANDIUM ATAŞEHİR
Emay İnşaat ve Erko Group’un ortak projesi Brandium Ataşehir’de bin 150 konut, home ofis, 678 yatak kapasiteli bir otel ve 250 mağazalık bir alışveriş merkezi yer alıyor. Beşinci katlarında bahçe bulunan projede stüdyo, 1+1, 1.5+1, 2+1, 2.5+1, 3+1, 4+1 ve 5+1 daire seçenekleri sunuluyor. Consierge (konsiyaj), daire temizliği, 24 saat özel sipariş servisi, dekorasyon danışmanlığı gibi rezidans hizmetleri verilecek projede, stüdyo ile 3+1 aralığındaki dairelerin fiyatları 165 bin ile 710 bin lira arasında değişiyor. 4+1 ve 5+1 dairelerse henüz satışa sunulmadı.
Yeşil alanlar, yürüyüş parkurları, yüzme havuzları, özel havuzlu teras katları, spor tesisi ve kreş gibi sosyal olanaklar sunulan projenin AVM kısmında kültürel faaliyetlere ayrılmış alanlar, gençler ve çocuklar için tasarlanan eğlence merkezleri, dünya mutfaklarından fast food’a kadar farklı seçenekler sunan restoranlar, bowling salonu, sinema ve tiyatro solanları bulunuyor.
Satış ofisi: 444 12 00
Web: www.brandiumatasehir.com

İZ TOWER
EGEYAPI Group’un İstanbul Kartal’daki 5 bin 200 metrekare arazi üzerine inşa ettiği 21 katlı İz Tower projesi 163 daire ve 8 ticari üniteden oluşuyor. 60 ile 108 metrekare arasında 1+1, 2+1 ve loft daire seçeneklerinin fiyatı 150 bin liradan başlayıp 377 bin liraya kadar çıkıyor.
Aralık 2012’de sahiplerine teslim edilmesi planlanan projede kapalı yüzme havuzu, fitness salonu, sauna, güneşlenme terası, hamam, buhar odası, çocuk oyun alanları, 24 saat kamera güvenlik sistemi ve kapalı otopark gibi olanaklar sunuluyor.
Satış ofisi: 0216 467 61 54
Web: www.iztower.com

HAKİM KONAKLARI
Okkalar İnşaat’ın Konya Selçuklu’daki 50 dönüm arazi üzerine inşa ettiği Hakim Konakları 378 daireden oluşuyor. 172 metrekarelik 3+1 ve 200 metrekarelik 4+1 akıllı daire seçenekleri sunulan projede fiyatlar 245 bin ile 315 bin lira arasında değişiyor.
Yüzde 80’i yeşil alan olarak ayrılan projede kafe, sinema salonu, tenis-voleybol-basketbol sahalarının yer aldığı açık spor alanları, yüzme havuzu, vitamin bar, hobi odası, okuma odası, oyun salonu, kapalı oyun alanı, toplantı odaları, çocuk kulübü ve çocuk parkı gibi sosyal olanaklar bulunuyor. Bu yılın şubat ayında temelleri atılan proje, sahiplerine 2013 yılında teslim edilecek.
Satış ofisi: 0332 236 50 60
Web: www.hakimkonaklari.com

DUMANKAYA MODERN VADİ
Dumankaya İnşaat’ın İstanbul Esenyurt Bahçeşehir’de inşa etmeye başladığı Dumankaya Modern Vadi projesinde 8, 10, 13, 15 katlı yatay ve 21-31 katlı kule bloklarda toplam bin 494 daire bulunuyor. 35 ile 185 metrekare aralığında 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri sunulan projede fiyatlar 99 bin ile 424 bin lira arasında değişiyor. Peşin ödemeye yüzde 10 indirim uygulanan projeden 40 aya kadar vade farksız veya 120 aya kadar aylık yüzde 0.85 faiz oranıyla kredi kullanarak ev sahibi olmak mümkün.
Dumankaya Modern Vadi’de koru adaları, sessiz adalar, şifa adaları, oyun adaları, yüzme havuzu, basketbol sahası, çocuk oyun alanları, Kule Restaurant ve güneşlenme terasları gibi ayrıcalıklar göze çarpıyor. Modern Vadi Club adı verilen sosyal tesiste ise hobi odaları, kütüphane, çocuk etüt merkezi, fitness salonu, kafeterya ve özel yüzme havuzu yer alıyor.
Satış ofisi: 444 72 22
Web: www.dumankaya.com

Dumankaya Modern Vadi
Daire tipi Büyüklüğü (m2) Fiyatı (TL)
1+1 55-65 99.000-124.000
2+1 86-124 151.000-228.000
3+1 153-171 268.000-317.000
4+1 185-240 376.000-424.000

MAXIMOON
Yalçıntepe Group’un İstanbul Esenyurt’taki 32 bin 356 metrekare arazi üzerine inşa ettiği Maximoon projesi bin 500 konut ve 60’a yakın ticari birimden oluşuyor. 99 ile 179 metrekare arasında 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri sunulan projede fiyatlar 68 bin ile 243 bin 790 lira arasında değişiyor. 50-54 metrekarelik stüdyo dairelerin tamamı satılmış. Projeden 17 bin lira peşinat ve aylık 836 lira taksit ödeyerek 1+1 daire sahibi olmak mümkün.
Yeşil alanları, kat bahçeleri ve 40'ı aşkın mağazalı bir çarşısıyla dikkat çeken projede, jogging alanları, yüzme havuzları ve spor tesislerine de yer verilmiş. Konutların tesliminden sonra 70 kişilik teknik bir ekip hizmet verecek. Yüzde 70’i yeşil alan için ayrılan site hassas güvenlik sistemleriyle donatılıyor.
Satış ofisi: 0212 608 06 18
Web: www.yalcintepegroup.com

35. SOKAK
Akşan Yapı’nın İzmir Karşıyaka Ulukent’te inşa ettiği “35. Sokak” projesi 6 tip daire ve 555 konuttan oluşuyor. 81 ile 272 metrekare aralığında bahçeli veya balkonlu 1+1, 2+1, 3+1 dubleks ve 3+1 ile 4+1 sıra veler seçenekleri sunulan projede fiyatlar 140 bin ile 425 bin lira arasında değişiyor.
Depreme dayanıklı hafif çelik yapı sistemiyle inşa edilen projenin sosyal tesislerinde ise iki yarı açık olimpik yüzme havuzu, kapalı yarı olimpik havuz, spa, fitness salonu, vitamin bar, Türk hamamı ve sauna bulunuyor. 24 saat güvenlik hizmeti sunulacak olan sitede basketbol sahası, tenis kortları, yürüyüş ve bisiklet parkurları, restoran, sokak kahveleri, kütüphane, kreş, marketler, organik sebze meyve bahçeleri yer alıyor.
Satış ofisi: 444 55 35
Web: www.otuzbesincisokak.com

THE İSTANBUL VELİEFENDİ
YDA Group ve Kuruluş İnşaat’ın İstanbul Veliefendi’deki 68 bin 33 metrekarelik eski Boskurt Mensucat arazisi üzerindeki ortak projesi The İstanbul Veliefendi, 14 ve 15 katlı bloklar ve 35 katlı rezidans kulede 486 konut ile 42 ticari birimden oluşuyor. 100 ile 152 metrekare arasında 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçeneklerinin metrekaresi ortalama 5 bin liradan satışa sunulmuş durumda. 2+1 dairelerin fiyatı 605 bin, 3+1’lerinki 787 bin 500, 4+1’lerinki ise 895 bin liradan başlıyor.
Projenin sosyal donatıları arasında açık ve kapalı yüzme havuzları, sauna, çeşitli spor alanları, hamam, kapalı otopark, kameralı güvenlik sistemleri ve bir de kreş yer alıyor.
Satış ofisi: 0212 558 13 13
Web: www.theistanbulveliefendi.com

FUAYE SÜREYYAPAŞA
Yılmaz İnşaat’ın Maltepe Süreyyapaşa’da KİPTAŞ’ın 106 bin metrekarelik arazisi üzerine inşa ettiği Fuaye Süreyyapaşa projesindeki konutlar bahçeli, teraslı ve kat bahçeli olarak tasarlanıyor. 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçeneklerinin fiyatı 130 bin 269 ile 636 bin 650 lira arasında değişiyor.
Projenin sosyal donatıları arasında açık ve kapalı yüzme havuzları, çocuk havuzları, kaykay pisti, sebze bahçeleri, mutfak atölyesi, yoga ve pilates atölyesi, hobi odası, fitness salonu, mini sinema salonu, sauna, bisiklet, koşu ve yürüyüş parkurları ve her daire için kapalı otopark bulunuyor.
Satış ofisi: 444 22 83
Web: www.fuaye.com.tr

KIRKLARDAĞI KONAKLARI
Anadolu Aslanı Yapı’nın Diyarbakır’daki 70 dönüm arazi üzerine inşa ettiği Kırklardağı Konakları projesinde 62 ile 205 metrekare arasında farklı büyüklüklerde 1+1, 2+1, 3+1, 4+1 dubleks ve teras evleri seçeneği sunuluyor. Fiyatlarsa 72 bin 500 ile 498 bin lira arasında değişiyor.
İçinde otel ve alışveriş merkezi de bulunan projede, küçük ve büyük yüzme havuzları, tenis kortu, amfitiyatro, çocuk oyun alanları ve yürüyüş parkuru gibi sosyal olanaklar sunuluyor.
Satış ofisi: 0412 319 30 24
Web: www.kirklardagikonaklari.com

Kırklardağı Konakları
Daire tipi Büyüklüğü (m2) Fiyatı (TL)
1+1 62-114 72.500-147.000
2+1 94-133 111.000-326.000
3+1 142-195 148.000-276.000
4+1 189-205 288.000-498.000

KELEBEKIA PREMIUM
Sinpaş’ın İstanbul Sancaktepe’deki 13 bin 500 metrekarelik arazi üzerine inşa ettiği Kelebekia Premium projesi 106 konuttan oluşuyor. Yüzde 85’i biyolojik gölet ve peyzaj alanlarından oluşan projede 70 ile 188 metrekare arasında 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri sunuluyor. Fiyatlarsa 185 bin 500 ile 527 bin lira arasında değişiyor.
Kapalı yüzme havuzu, çocuk havuzu, açık yüzme havuzu, fitness salonu, sauna, jakuzi, buhar odası, şok duşu, street ball, squash alanı, revir odası, kafe gibi sosyal donatı alanlarına yer verilen projede, yaprak formundaki biyolojik gölet kenarında seyir ve dinlenme terasları, güneşlenme alanları, vitamin bar/kafe, yürüyüş ve koşu parkuru bulunuyor. Projede açık ve kapalı otopark alanları da unutulmamış.
Satış ofisi: 444 19 74
Web: www.kelebekia.com.tr

SOYAK BAHÇE&BAHÇE
Soyak İnşaat’ın İstanbul Bahçeşehir’deki 50 dönüm arazi üzerine inşa ettiği Soyak Bahçe&Bahçe projesi 294 adet bahçeli evden oluşuyor. 139.25 ve 202.31 metrekare büyüklüğünde bahçe teraslı 3+1’den 5+1 bahçeli triplekse kadar farklı daire seçenekleri sunulan projede fiyatlar 402 bin ile 658 bin lira arasında değişiyor.
Her eve özel bakımı kolay yeni nesil bahçeleriyle dikkat çeken projede, yine her eve iki araçlık otopark, havuzlu sosyal tesis, spa ve masaj odası, fitness salonu, basketbol sahası, havuz bar, çatı bar, genç ve çocuk odaları gibi sosyal olanaklar sunuluyor. 24 saat güvenlik hizmeti sunulacak projede, elektrikli araçlar için şarj üniteleri de konulacak.
Satış ofisi: 444 07 95
Web: www.soyak.com.tr

STAR TOWERS
RDS ve Reform İnşaat İş Ortaklığı’nın İstanbul Esenyurt’taki 20 bin 757 metrekarelik arazi üzerine inşa ettiği Star Towers’ta 18 ve 30 katlı 5 blokta 582 konut yer alıyor. 107 ile 306 metrekare büyüklüğünde 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçenekleri sunulan projede fiyatlar 134 bin ile 346 bin lira arasında değişiyor. Projeden yüzde 25 peşinat ödeyerek 48 aya kadar sıfır faizle ev sahibi olmak mümkün.
İki adet kapalı yüzme havuzu bulunan projede 24 saat güvenlik, otopark ve çocuklara yönelik oyun alanlarına yer verilmiş. Kültür merkezi, kafe ve restoran gibi sosyal donatılar da var.
Satış ofisi: 0212 444 16 77
Web: www.startowers.com.tr

GARDEN GREEN
CZM Yapı’nın Bolu Kırkpınar’da inşa ettiği tripleks 23 villalık Garden Green projesi, Sapanca Gölü ve Kartepe manzarasıyla dikkat çekiyor. 13 bin 500 metrekare arazi üzerine inşa edilen projede ‘premium’ olarak adlandırılan villalar 525 bin, ‘exclusive’ villalar ise 575 bin liradan satılıyor.
Yüzde 80’i yeşil alan olarak ayrılan projede villaların inşası tamamlanmış. Villalar, müşterinin isteğine göre ince işçiliği yapılıp 20 gün içinde teslim ediliyor. Projedeki bin 500 metrekarelik sosyal tesisin içinde ise kafe, çocuk oyun parkı, basketbol sahası, tenis kortu, açık yüzme havuzu, sauna, fitness salonu ve jakuzi bulunuyor.
Satış ofisi: 0224 244 63 20
Web: www.greengarden.com.tr

AKBATI BEYAZ KULE
Akiş Gayrimenkul’ün İstanbul Esenyurt’ta inşa ettiği Akbatı Residences & Akbatı AVM ve Yaşam Merkezi projesinde 120 rezidans daire yer alıyor. 39 ile 219 metrekare aralığında farklı büyüklükte 1+0, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daire seçeneği sunulan projede fiyatlar 161 bin ile 706 bin lira arasında değişiyor. 1+0 ve 1+1 daireler mobilyalı satılıyor. Projeden yüzde 30 peşinat ödeyerek 30 ay vadeli faizsiz taksitlerle ya da yüzde 25 peşinat ödeyerek uygun faiz oranlarıyla banka kredisi kullanarak daire sahibi olmak mümkün.
Uyandırma servisinden ev temizliğine birçok concierge hizmeti sunulan projenin sosyal tesisleri yüzme havuzu, fitness, Türk hamamı, sauna ve masaj odası, güneşlenme terasları ve vitamin bar gibi olanaklar barındırıyor.
Satış ofisi: 444 14 22
Web: www.akisgmy.com

Altan ELMAS / Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı

“İzmir’de marinalı bir projeye hazırlanıyoruz”

Metrogarden projemiz, Çekmeköy’deki 72 dönüm brüt, 40 dönüm net arazi üzerinde toplam 104 bin metrekare inşaat alanına sahip. Konutlar 7 ve 13’er katlı 5 blokta yer alıyor. Proje bünyesinde inşa ettiğimiz açık alışveriş merkezi, sokak ve meydanlarıyla eski çarşı kültürünü modern yorumlarla günümüze taşıyacak. 2013’te tamamlayacağımız projenin yatırım bedeli 250 milyon dolar. Metrogarden sakinlerine açık havada biletsiz, sırasız, festival tadında nostaljik bir seyir keyfi sunan bir de açık hava sineması inşa edeceğiz.

Bugüne kadar 2 milyon metrekare yaşam alanı ürettik. Önümüzdeki günlerde Bayrampaşa’da Haliç ve Tarihi Yarımada manzaraları 45 dönümlük arazi üstüne 35 bin metrekarelik bir alışveriş merkezi, 40 bin metrekarelik bir rezidans ve ofis projesi ile İzmir Karşıyaka’da alışveriş merkezi, rezidans ve 360 yat kapasiteli bir marina projesine başlamaya hazırlanıyoruz.

Nazmi DURBAKAYIM / Teknik Yapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı

“Geleceğin Ataşehir’ine yatırım yapıyoruz”

İstanbul Anadolu Yakası’ndaki Maltepe, Kartal ve Tuzla üçgeni içinde yer alan bölge geleceğin Ataşehir’i olacak. Bu bölgedeki üretim tesisleri yerini hizmet veren ticari birimlere bıraktıkça home ofis tarzı projelerin değeri daha da artacak. Hastaneler, hukuk büroları, lojistik merkezleri bu bölgedeki yaşam tarzını daha üst seviyeye çıkaracak. Buna bağlı olarak home ofis tarzı projelendirilmiş dairelerin kira gelirlerindeki artışın diğer gayrimenkullerden çok daha fazla olacağına inanıyorum.
Deluxia Dragos’u, İstanbul’un iki yeni merkezi olarak işaret edilen bölgelerden birinde inşa ediyoruz. Bizim için gelecek vaat eden projeler arasında. Dünyanın en büyük adliye sarayı unvanını alan Kartal Adliye Sarayı’na yakınlığı prim potansiyelini artıran bir etken. Yapımı tamamlanan ve 2011 sonunda faaliyete geçecek olan Kartal-Kadıköy metro hattının Cevizli istasyonuna da oldukça yakın.
http://www.patronlardunyasi.com
Para Dergisi

- 2. İngiltere-Türkiye İş Forumu ne zaman yapılacak?


Suzan Sabancı Dinçer, Türk-İngiliz ikili ilişkilerinde verimli ve yoğun geçen 2010 - 2011 çalışma döneminin ardından önümüzdeki dönemde de yoğun bir tempo beklediklerini söyledi


DEİK/Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas üyesi Suzan Sabancı Dinçer, iki ülkenin de mevcut ilişkileri geliştirmek ve daha da üretken kılmak yönünde son derece istekli olduğunu görmekten büyük mutluluk duyduklarını belirtirken, bu kapsamda önümüzdeki dönemde gerçekleşecek faaliyetler ile ilgili bilgi verdi.

Suzan Sabancı Dinçer: “Stratejik Müttefiklerle İlişkiler Önemli”

Suzan Sabancı Dinçer, uluslararası rekabetin arttığı bir dönemde, mercekleri Türkiye üzerine yönlendirmek için İngiltere gibi stratejik müttefiklerle ilişkilerin önemine dikkat çekerek, “İngiltere, ülkemizin hem siyasi alanda işbirliği içinde bulunduğu, hem de çok boyutlu ekonomik bağlarımız olan bir ülke. Yatırımcılar, iki ülke arasındaki büyük sinerjinin sunduğu olanakları fark ediyor. İngiltere çok gelişmiş bir finans merkezi ve birçok Türk şirket açısından Avrupa'ya açılan kapı. Öte yandan Türkiye, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi ve İngiliz şirketlerin görmezden gelemeyeceği bir pazar. İngiltere Avrupa Birliği sürecinde Türkiye'ye verdiği yoğun destek nedeniyle de doğal bir müttefik konumunda bulunuyor” dedi.

Suzan Sabancı Dinçer, Türk-İngiliz İş Konseyi olarak yürüttükleri çalışmalar ile, Türkiye’ye yönelik uluslararası ilginin olağanüstü artmasını “tesadüf olmaktan çıkaran” önemli projeler gerçekleştirdiklerine dikkat çekti. Türkiye ile İngiltere arasındaki dostluğun sağlam temellere dayandığını ve bu güçlü ilişkiyi daha üretken hale getirmek için çalıştıklarını belirten Suzan Sabancı Dinçer, bu amaçla oldukça geniş kapsamlı bir çalışma programı hazırladıklarını vurguladı.

Suzan Sabancı Dinçer, “Yoğun bir tempoyla oldukça verimli geçen 2010 – 2011 çalışma döneminin ardından atılımlarımızı daha da ileriye taşımaya hazırlanıyoruz. Önümüzdeki dönemde de iki ülke arasındaki işbirliğinin karşılıklı ve dengeli olarak güçlendirilmesi yönünde etkin ve sonuç odaklı faaliyetler düzenlemeyi hedef koyduk. Geçtiğimiz dönemde İngiltere’de düzenlediğimiz “Grow with Turkey” ve Türk-Amerikan İş Konseyi ile ortaklaşa İstanbul’da düzenlediğimiz “Finans Merkezi İstanbul: Perspektifler ve İtici Gücü Yaratmak” Konferansları iki ülkenin kanaat önderlerini bir araya getirerek bu sürece büyük katkı sağladı. Önümüzdeki dönemde de bu çalışmaları bir üst düzeye çıkarmak için çalışmalara başladık” dedi.

2. İngiltere-Türkiye İş Forumu 9 Eylül’de

Bu çerçevede ilk adım olarak, TİİK - Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle 9 Eylül 2011 tarihinde İstanbul’da 2. İngiltere-Türkiye İş Forumu düzenlenecek. Bu önemli çalışma toplantısına, iki ülkenin iş dünyası liderleri ve düşünce çevreleri katılacak. Öncelikle küresel ekonomik ve politik gelişmelerin ele alınacağı toplantının omurgasını, küresel kriz sonrası toparlanmanın liderliğini alan Türkiye’deki yeni iş olanakları oluşturacak.

22 Kasım 2011 tarihinde ise dünyanın en saygın gazetelerinden Financial Times (FT) tarafından ve Türk-İngiliz İş Konseyi desteğiyle İstanbul’da FT Turkey Summit – Investing in Europe’s New BRIC (FT Türkiye Zirvesi - Avrupa’nın Yeni BRIC’ine Yatırım) gerçekleşecek. Dünyanın önde gelen iş ve politika önderlerinin beklendiği zirvede Türkiye’nin diğer gelişen pazarlara göre en önemli farkları ve bu farkların yarattığı fırsatlar tartışılacak.

Suzan Sabancı Dinçer ilgiden memnun

Türkiye-İngiltere arasındaki ilişkilerin farklı platformlarda da devam ettiğini belirten Suzan Sabancı Dinçer, “İngiltere kanadında Türkiye’ye büyük bir ilgi bulunuyor. Bu ilginin sadece hükümet bünyesinde kalmadığını, tüm kurum ve kuruluşlar tarafından paylaşıldığını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde Mütevelli Heyeti üyesi bulunduğum Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House, önemli toplantılarından birini daha İstanbul’da gerçekleştirecek. Geçtiğimiz yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz ve Vodafone Group CEO’su Vittorio Colao ile eşbaşkanlığını yürüttüğüm Türk-İngiliz CEO Forumu’nun ikinci toplantısı için de hazırlıklarımız devam ediyor. Diğer taraftan, İngiltere’nin inisiyatifi ile iki ülkenin özel sektör, akademi, siyaset, basın, kültür-sanat çevrelerinden öne çıkan isimleri bir araya getirecek “Türk-İngiliz Tatlıdil” adlı bir platform kurulması için de çalışmalar devam ediyor. Tüm bu gelişmeler İngiltere’nin ülkemize verdiği önemin daha da altını çiziyor” dedi.

Dünyanın en saygın düşünce kuruluşları arasında yer alan ve geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’e 2010 yılı "Chatham House Ödülü"nü vermiş olan İngiltere merkezli Chatham House, “Türkiye Projesi” kapsamındaki ikinci “Chatham House Istanbul Roundtable” toplantısını 26 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirecek. Toplantıda, gündemdeki küresel gelişmelerle birlikte bölge istikrarı ve uluslararası ilişkiler açısından Türkiye’nin artan önemi değerlendirilecek.

Türk-İngiliz ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla “Türk-İngiliz Tatlıdil” adı altında oluşturulan platformun ilk toplantısı ise 7-9 Ekim 2011 tarihlerinde Oxford Ditchley’de düzenlenecek. Toplantıya iki ülkenin özel sektör, akademi, siyaset, basın, kültür-sanat çevrelerinden önde gelen yaklaşık 40 isim katılacak.

http://www.patronlardunyasi.com

- Merkez Bankası Başkanı dalgalanma için ne dedi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, kurlardaki dalgalanma ve açık pozisyon hakkında konuştu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, açık pozisyonlar olması durumunda kurlardaki dalgalanmaya karşı toleransın daha az olduğunu bildirerek, ''Açık pozisyon yoksa daha rahat dalgalı kur rejimini uygulayabiliyorsunuz. Açık pozisyonunuzu sınırlamanız iyi bir şey'' dedi.

Başçı, Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen ''10. Ekonomi Yaz Seminerleri 2011'' kapsamında ''Para Politikaları'' konulu konferans verdi. Konferansta kurlardaki dalgalanma ve açık pozisyon konusuna değinen Başçı, açık pozisyon olması durumunda kurlardaki dalgalanmaya karşı toleransın daha az olduğunu kaydetti.

Erdem Başçı, ''Açık pozisyon yoksa daha rahat dalgalı kur rejimini uygulayabiliyorsunuz. Açık pozisyonunuzu sınırlamanız iyi bir şey'' dedi.

Döviz pozisyonlarında kamu ve özel sektörün, dövizde net açık pozisyonda değil, daha dengeli bir pozisyonda olmasında fayda olduğunu bildiren Başçı, ''hatta bazıları der ki belki biraz uzun pozisyonda yani fazla döviz pozisyonda bile olsa daha iyi olabilir diye algılayanlarda da var'' dedi.

Başçı, konferansın sorular bölümünde ise net ihracatın önceki çeyreğe göre büyümeye artı katkı yapmasını beklediklerini, enflasyon hedeflemesinin de kesinlikle devam edeceğini söyledi.

http://www.patronlardunyasi.com

- Süzer: TÜSİAD üyeleri vefalı değiller


Mustafa Süzer, ''Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyelerinin yüzde 70-80'nin Boğaz ile Taksim arası dışındaki Türkiye'yi çok iyi bildiğini sanmıyorum. Halkımızı tanımıyorlar, vefalı değiller'' dedi.

Süzer Grup Onursal Başkanı Mustafa Süzer, ''Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) üyelerinin yüzde 70-80'nin Boğaz ile Taksim arası dışındaki Türkiye'yi çok iyi bildiğini sanmıyorum. Halkımızı tanımıyorlar, vefalı değiller'' dedi.
Süzer, TRT Haber'de yayınlanan ''Ekonomi Kulubü'' programına katıldı. Programda soruları yanıtlayan Süzer, tasfiye edilen Kent Bank için kimseye kırgın olmadığını söyledi.

''Biz Türkiye'de düşmeye kalkmaya alıştık'' diyen Süzer, banka konusunda BDDK yetkilileri ile görüşme halinde olduklarını belirterek, ''Türkiye'de yeni bir banka için 2000 ile 2010 arasındaki o altın çağı kapattık, bundan sonrası için yeni kuracağımız bankanın 6-7 sene içerisinde para kazanmaması, zarar etmesi mukadder, onu alacaksınız, tekrar büyüteceksiniz biz bunu daha uygun bir ortamda yapacağız'' açıklamasında bulundu.

Avrupa'nın içinde bulunduğu kriz ve onun Türkiye'ye etkisine ilişkin olarak ise Süzer, şunları söyledi:
''Bir kriz var ama abartıldığı kadar değil. Ben onu, hükümetin biraz haklı olarak kişileri tasarrufa yönlendirmek için yaptığı hafif korkutma hareketi olarak düşünüyorum. Türkiye'de tasarruf oranı yüzde 17'lere kadar düştü şu ara bunun yüzde 25'in altında olmaması lazım. Amerika'nın veya Avrupa'nın desteklediği, buradan bize yönelecek krizin çok büyük kötü sonuçlar vereceğini düşünmüyorum.''
TUSKON ile birlikte Tanzanya ve Kenya'ya gittiğini belirten Süzer, TUSKON'un her üyesi ile tek tek ilgilendiğini, insanları bir araya getirdiğini anlattı.

Süzer, ''Alıcılar, satıcılar, yatırımcılar, öyle bir güzel organizasyon ki inanamazsınız, muazzam bir heyecan var. Ama TÜSİAD'da insanları kalkındırmak için daha böyle bir şey yok, halka açılan, daha fazla Anadolu sermayesine yönelik bir hareket de görülmüyor'' dedi.

TÜSİAD üyelerinin hepsine karşı saygısı olduğunu ifade eden Süzer, TÜSİAD üyelerinin Türkiye'ye faydalı olan, istihdam yaratan büyük kuruluşlar olduğunu, yurt dışındaki büyük şirketlerle de Türkiye'nin yüzünü ağartacak şekilde mücadele ettiklerini anlatarak ''Ama içerideki tutumlarını çok beğenmiyorum'' ifadesini kullandı.

TÜSİAD üyelerinin bir çoğunun Türkiye'yi iyi tanımadığını öne süren Süzer, ''TÜSİAD'ın benim gözümde birkaç tane eksisi var, Türkiye gerçeklerinden uzaktalar, ben TÜSİAD üyelerinin yüzde 70-80'nin Boğaz ile Taksim arası dışındaki Türkiye'yi çok iyi bildiğini sanmıyorum. Halkımızı tanımıyorlar, vefalı değiller'' diye konuştu.

TUSKON ve MÜSİAD'ın zora düşen üyelerini iş hayatına geri döndürmek için yardımcı olduğunu belirten Süzer, ''TÜSİAD zora düşen üyesini ihraç ediyor. Vefasız hiçbir kurum, hiçbir parti başarılı olamaz. TÜSİAD'da 3-4 tane ailenin veya grubun çok ağırlığı var, onların hepsinin dediği oluyor diğerleri biraz piyon oluyor. Ben piyon olmayı hiçbir zaman kabul etmedim, etmem de...'' dedi.

Mustafa Süzer, kurdaki artış ve ihracatçılara ilişkin olarak ise, ihracatçının kur artışına doymayacağını dile getirerek, ''Bana göre de yeterli değil, devalüasyon etkisi vermeden yavaş yavaş artması lazım'' değerlendirmesinde bulundu.

http://www.patronlardunyasi.com

- Sabancı CEO'sundan hükümete övgü


Kurtul, son 10 yıldır, 20 yıldır Türkiye'de sanayinin gelişmediğini ancak hükümetin sanayinin gelişmesine çok yapıcı yaklaştığını ifade etti.

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, son 10 yıldır, 20 yıldır Türkiye'de sanayinin gelişmediğini ancak hükümetin sanayinin gelişmesine çok yapıcı yaklaştığını ifade etti.

Adana Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Zafer Kurtul, Temsa Genel Müdürü Tamer Ünlü ile Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ı ziyaretinde yaptığı açıklamada, bir ülkenin sanayi olmadan kalkınamayacağını belirtti.

Kurtul, ''Son 10 yıldır, 20 yıldır sanayi ülkemizde yeteri kadar gelişmedi ancak şimdi hükümetimiz çok yapıcı yaklaşıyor. Yeni sanayi politikaları ve stratejileri geliştiriyor'' ifadelerine yer verdi.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Aldırmaz da dünyanın en iyi otobüslerini üreten Temsa'nın Adana'da kurulu olmasından mutluluk duyduklarını, bu tesislerin istihdam açısından kent için çok önemli olduğunu belirterek, ''İşçisi de genel müdürü de Adanalı. Adanalı firmaları desteklemek bizim de görevimiz. Temsa'da yapılan toplantıda Adana'da son bir yılda 84 bin kişiye istihdam sağlandığını öğrendik. Bunu ne ben, ne diğer bir arkadaşım yaptı. Hep birlikte başardık. İnşallah önümüzdeki dönemlerde daha fazla kişiye iş imkanı sağlanacak'' değerlendirmesinde bulundu.
http://www.patronlardunyasi.com

18 Temmuz 2011 Pazartesi

- MÜSİAD'ın yeni Bakanlar Kurulu değerlendirmesi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna açıklanan yeni Bakanlar Kurulu’na ilişkin açıklamalar yaptı.

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugün açıklanan yeni kabineyi tebrik ederek, Bakanlar Kurulu üyelerinin verimli ve başarılı bir çalışma dönemi geçirmelerini diledi.

Yeni Bakanlar Kurulu’nda görev alan isimlerin önceki yıllarda başlatılan başarılı politikaları devam ettireceğine inandığını ve birçoğunun tecrübeleri ile ilgili bakanlıklarının konularına vakıf olduğunu ifade eden Vardan, “yeni kabinenin bugün itibariyle ülkemizi geldiği noktadan daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Özellikle, bu dönemde ihdas edilen yeni bakanlıkların oldukça önemli ve stratejik hamleler. Ayrıca, ekonomi yönetiminin bir ayrı bakanlık tarafından yürütülecek olması da memnuniyet vericidir” dedi.

“Yeni Bakanlar Kurulu’nun Türkiye’nin 2023 vizyonuna yönelik önemli çalışmalar yapacağına olan inancımız ve güvenimiz tamdır” diyen Vardan, yeni kabinede yer almayan Bakanlara da yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ederiz diyerek açıklamasını tamamladı.
http://www.musiad.org.tr

- MÜSİAD'ın Ekonomi Raporu'ndan öne çıkan başlıklar

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) ''2011 Türkiye Ekonomisi Raporu''nda, belli takvime ve stratejiye bağlı olarak tedricen ortadan kaldırılacak şekilde gelişmeyen bir cari açığın iyi huylu olarak tanımlanamayacağı, dolayısıyla cari açık meselesinin ihtiyatlı bir şekilde takip edilmesi gerektiği belirtildi.
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan'ın katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklanan raporda, bundan sonra Türkiye'nin 2010'da yakaladığı ivmenin kaybedilmemesi ve 2011-2013 dönemini kapsayan Orta Vadeli Mali Program'daki hedefleri gerçekleştirmek suretiyle yüksek büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının önemli olduğu vurgulandı.

Kriz ve istikrarsızlık hafızası ''bir hayli canlı olan'' Türkiye'de mevcut güven ve istikrar ortamının korunmasının hayati önem arz ettiği, 12 Eylül 2010'da yapılan referandum sonucunda demokratikleşme adına yakalanan olumlu tablonun, kapsamlı bir sivil anayasa, ilave ikinci nesil reformlar ve iyileştirme çalışmalarıyla derinleştirilip taçlandırılmasının Türkiye'de son yıllarda iktisadi cephede kaydedilen kazanımların konsolidasyonu açısından şart olduğu belirtilen raporda, şu görüşlere yer verildi:

''2001 krizi sonrasında yapılan ve tek parti hükümetine dayalı kararlı uygulamalar sayesinde ekonomideki birçok makro ve mikro sorunu çözme yolunda önemli mesafeler kat edilmiş, sorunların önceliği ve çözüm yöntemlerinde yeni bir aşamaya gelinmiştir. Bu bağlamda Türkiye, 2002 yılından bugüne kadar sürdürdüğü ve büyük bir başarı yakaladığı enflasyonla mücadeleye ara vermeden, mali disiplin ve finansal istikrar cephesinde elde ettiği kazanımları kaybetmeden, rekabet gücü, işsizlik, cari açık ve bölgesel kalkınma gibi göstergelerin kabul edilebilir seviyelere çekilmesini sağlayacak yapısal tedbirleri almaya devam etmelidir.''

Raporda, 2010 yılında büyük oranda yüksek büyümenin beraberinde getirmiş olduğu bir sorun olan cari açığın, iktisadi faaliyetlerin bir hayli hareketli olarak devam ettiği 2011'de de artış eğilimini sürdüreceğinin beklenmesi gerektiği, Türkiye'de Mart 2011 sonu itibariyle, zaten yüksek olan 2010 yılındaki cari açığın iki katına, 22 milyar dolar bandına kadar çıktığı kaydedilerek, ''Kendiliğinden çözüm beklentisiyle konunun piyasa akışına bırakılarak ötelenecek bir boyutunun kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda cari açık şu an için finanse edilebilir olarak gözükse de, konuyla ilgili olarak TCMB'nin aldığı tedbirlerin yanı sıra, özellikle yapısal problemleri çözücü ek önlemlerin de alınması önem arz etmektedir'' denildi.

Türkiye'de cari açığı ele alırken, öncelikler sorununun asla ihmal edilmemesi gerektiği vurgulanan raporda, Türkiye'nin önceliğinin, uzun yıllar hasret kaldığı ve aslında bugün şikayet edilen her şeyin başı olarak görülmesi gerekenin makro ekonomik istikrarın temin edilmesi ve derinleştirilmesi gereği olduğu, Türkiye'nni finansal ve fiyat istikrarının temini, sürdürülebilir büyümenin tesisi için sermaye hareketleri serbestisi ile bağımsız para politikası ve enflasyon hedeflemesi rejimini seçtiği, bu şartlar altında dalgalı kur rejimini de bu paradigmanın zaruri bir bileşeni olarak benimsediği, Türkiye'nin bu şartlar altında soğukkanlı olarak bu paradigmanın oluşturduğu yan etkileri anlaması ve bunun nasıl idare edileceğini ortaya koyması gerektiği belirtildi.

Raporda, ''Türkiye'de dış açıklarda, henüz altından kalkılamaz ve büyük risk oluşturan bir yapı yoktur. Ancak, belli takvime ve stratejiye bağlı olarak tedricen ortadan kaldırılacak şekilde gelişmeyen bir cari açık iyi huylu olarak da tanımlanamaz, dolayısıyla cari açık meselesi ihtiyatlı bir şekilde takip edilmelidir. İlk 3 aydaki 56 milyar liralık ithalatın 20 milyar dolara varan kısmının işlenmiş sanayi mamul ara girdiler kaleminden oluşması, öte yandan 3 aylık ithalatın içinde 5 milyar dolarla en büyük payı Çin'in almış olması sıkıntının enerji dışı alanlara da bulaştığını açıkça göstermektedir'' denildi.

Türkiye'nin gelinen aşamada mevcut açık ivmesini düşürücü tedbirler kadar, açığı uzun vadede makul düzeye çekecek tedbirleri de düşünmek durumunda olduğu ifade edilen raporda, çözüm için sadece iktisat politikaları üzerinden sürdürülecek ''ince ayar'' (fine tuning) yöntemlerle, sadece TCMB üzerinden ve tek başına para politikaları ile sonuç alma şansının olmadığının ifade edilebileceği, buna faiz-kur çerçevesinde sürdürülen ''bitmek bilmeyen'' tartışmaların da dahil olduğu belirtildi. Raporda, ''Hatta tek başına ısrar edilirse kur-faiz tedbirlerinin yan etkileri, faydalarını ortadan kaldırabilir'' görüşüne yer verildi.

-''ÖNCELİK, İSTİKRARLI VE DENGE DEĞERİNİ YANSITAN BİR KUR DÜZEYİNDE OLMALI''-

Raporda, TL'nin değerlenmesinin ''basitçe'' yüksek faiz-düşük kur modeline oturtulamayacağının son aylardaki gelişmelerle bir kez daha teyit edildiği, değerli TL'den zarar gören ve şikayet edenler kadar yararlanan ve destekleyenler de bulunduğu, hatırı sayılır bir kesimin ise olayın iki ayağında da yer aldığı, önceliğin, istikrarlı ve denge değerini yansıtan bir kur düzeyinde olması, bunu bozan kanalların tespit edilerek dengelenmeye çalışılması gerektiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

''Türkiye'yi yabancı sermaye cenneti yaparak, ticaret dışı mallara yönlendirmenin, tüketimi tetiklemenin bir anlamı olmayıp, içeriyi gerçek bir yatırımcı dostu yapmak gerekmektedir. Sermaye girişlerinin bileşimini uzun vadeli kalemler lehinde etkileyecek mali ve parasal tedbirler alınmalı, teşvikler verilmelidir. Kısa vadeli sermaye girişi kalemleri açısından da sıcak paranın giriş çıkışlarda getireceği dezavantajlardan korunmak için önlemler alınmalıdır. Bu bağlamda, Tobin vergisi gibi etkinliği henüz ispatlanmamış olan ve döviz alım-satımlarını vergilendiren bir sistemden ziyade, sermaye hareketlerinin miktarında kısıtlamalar getirilmesi düşünülmelidir. Öte yandan, cari açığın özel sektör kanallarıyla gerçekleştiği noktasından hareketle TCMB'yi aşırı rezerv biriktirmeye zorlayarak aslında özel sektörün riskini alıp yanlışı sürdürmekten de kaçınmak gerekir. Tam tersine, özel sektör kuruluşlarının, kendi riskini dengeleyecek mekanizmalara sahip olarak borçlanmasını şart koşmak gerekir.''

Türkiye'nin bütün ağırlığını ulusal tasarrufları artırıcı tedbirlere vermesi gerektiği, kamunun mali disipline olan bağlılığının, hane halkının özel emeklilik fonları gibi uzun vadeli tasarruf alanlarına yönlendirilmesi ve özel sektörün sermaye birikimine gitmesi için karları dağıtmaması yolunda tedbirlerin artırılmasının da anlamlı olacağı belirtilen raporda, Türkiye'de üretilen ihraç ürünlerinin kur, kredi desteği ve ucuzcu ülkelerden kaynaklanan risklerinin bilindiği, ancak bazı Türk ürünlerinin kalite sorunu ve içeride gerekli ürünlerin üretilmiyor oluşu gibi çok belirgin iki sorunun daha çıktığı, bunlar çözülmeden de kalıcı olarak ithalatın önüne geçmenin mümkün gözükmediği ifade edildi.

Dış ticaret açığının ve cari açığın oluşmasına sebep en büyük kalemlerden olan enerji ithalatı konusunda özellikle orta-uzun vadeli önlemlere odaklanılması, kısa vadede enerji verimliliği (tasarrufu) konusunda çalışmalara hız verilmesi, bina izolasyonu ve binalara enerji verimliliği lisansının verilmesi gibi tedbirlerde etkin uygulama yapılması, bunların yanı sıra, enerji sorununu kalıcı olarak çözecek olan yeni yatırımlara teşebbüs edilmesi gerektiği kaydedilen raporda, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak adına yenilenebilir enerji dahil mevcut kaynaklardan azami istifade etme çalışmaları devam ederken, özellikle nükleer santral projelerinin de bir an önce hayata geçirilmesinin gerekli olduğu vurgulandı.

Raporda, 2023'te 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için yola çıkan Türkiye'nin en az bu miktarda malı üretecek enerji altyapısını tamamlamak, bu alanda gerekli yatırımları bir an önce planlamak ve hayata geçirmek zorunluluğu bulunduğu kaydedildi.

-''YABANCI SERMAYE ÇEKMEDE ETKİNLİK ARTIRILMALI''-

Yabancı sermaye çekmlede etkinliğin artırılması gerektiği belirtilen raporda, cari açığın azaltılmasında önemli bir araç olduğu düşünülen hizmet ihracatında Türkiye'nin muhakkak surette kaliteyi artırması, Türkiye'nin dış ticarette uzun yıllar açık vereceği dikkate alınarak alternatif pazarlara açılma çabalarının devam ettirilmesi, vizelerin kaldırılması ve serbest ticaret anlaşmaları alanındaki ''takdire şayan'' çabaların devam ettirilmesi gerektiği ifade edilirken, şöyle denildi:

''Dünyada büyük, derinden ve son derece sinsi bir ticaret savaşının yaşandığı kabul edilmeli, yaşanan 15 yıllık tecrübelere göre AB ile olan Gümrük Birliği yeniden ele alınarak müzakerelere konu edilmeli, Türk ihracatçısının önünde dikilen Avrupa tröstleriyle aktif mücadele birimi kurulmalı, iktisadi ilişkilerde mütekabiliyet şartı aranmalıdır (buna Çin ve Rusya da dahil edilmelidir). İç talep gücü kullanılarak yabancı paydaşlarla içinde bulunduğumuz tedarikçilik zinciri yeniden yapılandırılmalı, yerli şirketler ticari paydaşlarını içeride yatırım yapmaya, içerideki tedarik zincirini kullanmaya zorlamalıdırlar. Türkiye'nin içinde ve yakın coğrafyasındaki büyük ve dinamik pazar, böyle bir pazarlık için Türkiye'nin elini güçlendirmektedir.''

Rekabet gücünün artırılması gerektiği vurgulanan raporda, Türkiye ekonomisinin, küresel rekabet gücünde gelişmişlik açısından etkinlik odaklı ülkeler grubunda yer aldığı, ülke ekonomisinin aynı gruptaki ekonomilere göre piyasa ölçeği ve altyapı açısından daha iyi olmasına karşın, iş piyasası etkinliği açısından zayıf göründüğü ifade edildi.

Türkiye'nin mukayeseli rekabetçi üstünlükleri ne de değinilen raporda, ''Türkiye ekonomisinde iş yapmada en sorunlu faktörler olarak sırasıyla, etkinsiz devlet bürokrasisi, siyasi istikrarsızlık, vergi düzenlemeleri, finans kaynaklarına erişim, vergi oranları, işgücü niteliği gibi alanlar başta olmak üzere küresel rekabet gücünü zayıflatan pek çok faktör söz konusudur. Küresel rekabet gücünü artırmak için bu faktörlerin iyileştirilmesi son derece büyük önem arz etmektedir'' denildi.

-İŞ HAYATI İLE ÖZEL HAYAT SORUMLULUKLARI ARASINDAKİ DENGE KURMA-

Ar-Ge ve inovasyonun teşvik edilmesi, işgücü piyasasının etkinleştirilmesi ve işsizlikle aktif bir şekilde mücadele edilmesi gerektiği belirtilen raporda, işgücü piyasasının değişen şartlara uyum sağlama yeteneğinin öneminin, yaşanan son küresel krizle daha iyi anlaşıldığı, ekonomik dengedeki makro ve mikro iklim değişikliklerine ayak uydurabilmek için emek piyasasındaki koşulların hem işveren hem de işçi adına esnek hale getirilmesi, işsizliğin artmasını engelleyeceği ya da mevcut işsizliği azaltacağı, böyle bir sistemin, hızlı ve etkin bir biçimde değişen üretim ihtiyaçlarına ve yeteneklerine hakim olabilmeye ve iş hayatı ile özel hayat sorumlulukları arasındaki dengeyi kurmaya yardımcı olacağı vurgulandı.

Daha esnek çalışma saatlerine ve yarı zamanlı çalışmaya yönelik düzenlemelerin yeniden ele alınması gerektiği ifade edilen raporda, ''Her ne kadar geçtiğimiz 10 yıl zarfında bir miktar düşmüş olsa da, istihdam maliyetleri, hala işverenler için ciddi bir sorun oluşturmakta ve istihdamı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle istihdam üzerindeki sosyal güvenlik prim yükleri ve vergi yükleri daha düşük seviyelere çekilmelidir. Bunun yanı sıra, işten çıkarma maliyetleri de işveren tarafından göz önüne alınan önemli bir faktör olup, bu konuda çalışanın hakkını zayi etmeyecek ve işveren açısından da altından kalkılabilecek bir mekanizma geliştirilmelidir. Ayrıca, sigorta primlerini düzenli ödeyen işverenlere teşvikler verilmelidir'' denildi.

MÜSİAD raporunda, vergi uygulamalarında iyileştirmelere gidilmesi gerektiği belirtilerek, dünya uygulamaları ile uyumlu olan, aynı zamanda Türkiye'nin şartlarına uygun bir kanuna ihtiyaç bulunduğu, kanun hazırlanırken dikkat edilmesi gereken konulara değinildi. Yüksek enflasyon dönemlerinde yürürlüğe konan geçici vergi uygulamasıının mümkün ise tamamen kalkması, değilse en azından 4. dönem kaldırılması gerektiği kaydedilen raporda, gelir vergisi tarife aralıklarının son derece dar olduğu ve tarife aralıklarının önemli derecede yükseltilmesi veya tek oranlı sisteme geçilmesi, gelir vergisinin en yüksek oranının yüzde 25 olması ve aynı zamanda asgari ücretin vergi dışı tutulması gerektiği bildirildi.

Bölgesel kalkınmaya önem verilmesi gerektiği belirtilen raporda, yerli ve yabancı yatırımların gelişmekte olan bölgelere çekilebilmesi için yerel ve/veya bölgesel vergi avantajlarının uzun süreli olarak sağlanmasının en önemli unsurlardan biri olduğu vurgulandı. Raporda, iç piyasalarda haksız rekabetin önlenmesi, ekonomik kalkınmada öncelikli olacak sektörlere önem verilmesi gerektiği belirtildi.

Ekonomik kalkınmada öncelikli sektörlere işaret edilen raporda, tarım, gıda, hayvancılık, bilişim, turizm, inşaat, makine, sağlık, otomotiv, basım, yayın ve reklam sökterlerindeki sorunlara ve ayapılması gerekenlere değinildi. Gıda sektöründe private label ürünlerin yaygınlaşmasının önlenmesi, kırsal kalkınma için bölgesel teşviklerin sağlanması, yem fiyatlarının belirli ölçülerde sübvanse edilmesi, ''Bölgesel ve Ürün Bazlı Ürün Borsaları'' kurulması gerektiği, bilişim sektöründe kamunun özel sektöre rakip olmaması, turizm master planları hazırlanması, son yıllarda TOKİ marifetiyle başlatılan toplu konut politikalarının gelişen şartlara göre revize edilmesi, TOKİ ile başlayan uygulamaların bir benzerinin de sanayi binalarının oluşturulmasında hayata geçirilmesi, sektöre girişte yeterlilik lisansı uygulaması getirilmesi, metrekareye göre KDV uygulamasına geçilmesi, yakın zamanda yaygınlaştırılması öngörülen elektrikli ya da hibrid araçlar için teşvik edici, özel bir vergilendirme sistemi oluşturulması gerektiği bildirildi.
http://www.musiad.org.tr

- MÜSİAD'ın AB Projesi'nin Sonuçları Açıklandı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) koordinasyonunda, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Technopolis (Yunanistan) ve Hellenic Center (Yunanistan) işbirliği ile 12 aydır yürütülmekte olan ''Yenilikçi Yöntemler ile Kayıtlı İstihdamın Teşviki-AB Trabzon Girişimi'' projesinin sonuç bildirisi açıklandı.

Bildirinin açıklandığı toplantıda konuşan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) İstanbul İl Müdürü Muammer Coşkun, 2011 Haziran ayı verilerine bakıldığında Türkiye genelinde kayıt dışılık oranının yüzde 43'de olduğunu, İstanbul'da ise yüzde 23'lere kadar gerilediğini belirterek, bunda devletin son dönemde almış olduğu teşvik politikalarının çok büyük bir etkisi olduğuna inandığını söyledi.

Coşkun, devletin özellikle 2008 yılından beri kayıt dışılığın azaltılması için yoğun çaba sarf ettiğini, işverenlerin üzerindeki yükü almak için prim indirimine gittiğini, 5 puanlık vergi indirimi getirdiğini, mesleksizliğe çözüm üretmek amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu'ndan 1 milyar 410 milyon liralık kaynak ayırdığını anlattı.

Coşkun, ''Biz bunun meyvelerini toplamaya başladık. 2005 yılında ülkemizdeki kayıt dışılık oranı yüzde 50'ydi, kentlerdeki oran yüzde 43'ler civarındaydı. 2011'in Haziran ayı verilerine baktığımız zaman ise Türkiye genelinde kayıt dışılık oranı yüzde 43'de, İstanbul'da ise yüzde 23'lere kadar geriledi. Bunda devletin son dönemde almış olduğu teşvik politikalarının çok büyük bir etkisi olduğuna inanıyorum'' diye konuştu.
Merdiven altı atölyelerde 10 yıl faaliyet sürdüren firma olmadığını belirten Coşkun, bunların kısa sürede kar ediyor gibi gözükseler bile belli bir zaman sonra kapanmak zorunda kaldığını, ancak kurumsallaşmış firmaların yaptıkları bütün harcamaları devlete gider göstermesinden dolayı daha hızlı şekilde ayakta kaldığının görüldüğünü söyledi.

-TRABZON'DA BALIKÇILIK SEKTÖRÜNDEKİ KAYIT DIŞILIK-

MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Nuri Görenoğlu da projenin özellikle Trabzon bölgesinde kayıtlı istihdam konusunda bilinç oluşturmayı amaçladığını kaydederek, ''Bu diğer bölgeler için de emsal teşkil edecek önemli bir yaklaşımdır. Projede 9 ana faaliyet gerçekleştirilmiştir. Trabzon bölgesinde bununla ilgili bir araştırma yapılmıştır'' dedi.

MÜSİAD Trabzon Şube Başkanı Hanefi Mahitapoğlu da kayıt dışı istihdamı engellemek için Trabzon'da yapılmış bu çalışmanın yöresel anlamda ve Türkiye'nin geneli için önemli sonuçlar doğurduğunu ifade ederek, kayıt dışı istihdamı engellemek için işçi ve işveren arasındaki ilişkinin, gönüllüğün büyük önem taşıdığını, Trabzon'da bir işçi sendikası tarafından ''şeytana uyma, kayıt dışı olma'' pankartı asıldığını anlattı.

Hellenic Center'da görevli Michalis Triantafyllidis de Trabzon'da balıkçılık sektöründeki kayıt dışılığa değinerek, ''Akdeniz'de uzun zamandan beri gelen bir gelenek var. Teknede çalışanlar toplanan, yakalanan balıktan bir pay alırlar. Bu bölgeye özel bir sorun. Ankara'da Çalışma Bakanlığı'nın her bölge için ayrı bir çözüm bulması çok zor. Gürcistan'dan da çok fazla kayıt dışı istihdam söz konusu'' şeklinde konuştu.

İstanbul Ticaret Üniversitesi'nden Oğuz Demir de Türkiye ile ilgili şu anda hem OECD hem de AB içinde eleştirilen konunun iş gücüne katılım oranı olduğunu belirterek, bir soru üzerine, projenin toplam bütçesinin 358 bin avro olduğu, bunun 303 bin avrosunun AB desteğinden oluştuğunu olduğunu bildirdi.

http://www.musiad.org.tr

- Büyümenin arkasındaki gerçek kahraman Türk özel sektörüdür

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası tarafından düzenlenen İşadamlarını Bilgilendirme Toplantısı ve 2010 Yılı Vergi Ödül Töreni’ne katılmak üzere Erzurum’a gelen TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk’ü makamında ziyaret etti.

​Erzurum'da olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, son dönemde Türkiye’deki büyümenin arkasındaki gerçek kahramanların Türk özel sektörü olduğunu söyledi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “ Türk özel sektöründe düzenlenen vergi ödül törenlerinde Odalar Birliği Başkanı olarak, onlarla beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Başkan olarak bu Erzurum’a 9. gelişim. Son 3 senedir gelmedim. Gelirken baktım, Erzurum’da geçmişe göre son 3 senede müthiş değişim var. Erzurum’un geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. Eskiden kar bir zulüm gibi görünürken, bugün kar artık para. O açıdan Erzurum da şanslı, Türkiye de şanslı. "


Hisarcıklıoğlu, özel sektöre verdiği destekten dolayı Vali Öztürk’e teşekkür ederek, "Bugün Türkiye zenginleşecekse, özel sektörle zenginleşecek. Devletimizin tüm kurumlarında, kuruluşlarında bu anlayışın yerleşmesinden dolayı ben başta Sayın Valime ve diğer bürokratlara teşekkür ediyorum" diye konuştu.


-Erzurum Valisi Öztürk


Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk ise ziyaretten dolayı duyduğu mutluluğu ifade ederek, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun Erzurum’a daha sık gelmesini istedi. Öztürk, son yıllarda Erzurum’un büyük başarılara imza attığını ve özel sektörün Erzurum’a ilgi göstermesini ve burayı yatırım programlarına almalarını beklediklerini belirtti.

Daha sonra ziyaret anısına TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Vali Öztürk’e plaket verdi. Vali Öztürk’te Hisarcıklıoğlu'na porselen bir tabak ile oltu taşı ürünleri hediye etti.
​http://www.tobb.org.tr

- ABD ile 'girişimciler arasındaki ilişkiler'e odaklanmalıyız


DEİK tarafından İstanbul’da düzenlenen ve ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi, Enerji ve Tarımdan Sorumlu Müsteşarı Robert Hormats’un konuk olduğu toplantıda konuşan TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ABD pazarına girmenin önemine işaret ederek, bu pazarda varlık göstermenin Türkiye’nin gelişim meselesi olduğunu vurguladı.​


TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ABD pazarını bilmediğini ve bu pazarda başarılı olmadığını, ABD piyasasının sadece 4-5 eyaletinde etkin olmaya çalıştığını söyledi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin ABD'ye ihracatının 2000'li yılların başında toplam ihracatın yaklaşık yüzde 11,2'si ve 3,13 milyar dolar iken, 2010 yılında 3,7 milyar dolar düzeyinde ve yüzde 3 oranında kaldığını anlattı. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

''Mevcut ABD gümrük yasalarına göre halen ABD'ye ithal edilen eşyaların yüzde 65,8'i gümrük vergisine tabi değildir. Bu oranın rakamsal anlamı, 1 trilyon 244 milyar dolardır. ABD'ye gümrük vergisiz olarak ihraç edilebilecek Türkiye menşeli eşya sayısı 2010 yılında 11 bin 924 adettir. Peki, biz ABD'ye gümrük vergisiz ne kadar mal satabiliyoruz? Bu potansiyelin ne kadarını kullanabiliyoruz? Sadece 2 bin 309 üründe ABD'ye gümrük vergisi olmadan ihracat yapabildik. Bunun da parasal değeri 2,5 milyar dolardır.

Çin'in ABD'ye gümrük vergisi olmadan sattığı malların toplam değeri nedir? 2010 yılında Çin, ABD'ye gümrük vergisi olmadan 290 milyar dolarlık mal satmıştır. 2010 yılı içinde, Çin 13 bin 181, Almanya 10 bin 159 ve Güney Kore 7 bin 470 çeşit ürünü ABD'ye ihraç ederken, Türkiye sadece 4 bin 4 çeşit ürün satabilmiştir.''

ABD pazarında varlık göstermenin, Türkiye'nin gelişim meselesi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ''Bunu da daha yüksek teknoloji ürünü satarak başarabileceğimize inanıyorum. Bunun için de Türk ve Amerikan girişimcilerini bir araya getirmeli ve birlikte üretim yapmalarına imkan sağlamalıyız'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, Türk-Amerikan ortaklığında odaklanılması gereken alanı, ''girişimciler arasındaki ilişkiler'' olarak tanımladı.

- ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi, Enerji ve Tarımdan Sorumlu Müsteşarı Robert Hormats

ABD Dışişleri Bakanlığı Ekonomi, Enerji ve Tarımdan Sorumlu Müsteşarı Robert Hormats ise konuşmasında, canlı bir özel sektör liderliğinde büyümenin, Türkiye ve ABD'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ortak stratejik menfaatlerini destekleyeceğini söyledi.

Hormats, ABD için, Türkiye ile arasındaki ekonomik, güvenlik ilişkilerinin önem taşıdığını ifade ederek, ''Türkiye-ABD ortaklığı kritik öneme sahip. ABD ve Türkiye, refaha kavuşmak için birçok amaç için birlikte hareket edebilir'' dedi.

Türkiye'nin küresel bir oyuncu olmaya başladığını, ekonomik bağlarının genişlediğini dile getiren Hormats, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da Türkiye'nin rolünün ve liderliğinin önem taşıdığını belirtti.

Hormats, ABD ve Türkiye arasındaki yatırım olanaklarını artırmaya çalıştıklarını ifade ederek, 2009-2011 yıllarının ilk ayları kıyaslandığında iki ülke arasındaki ticarette meydana gelirken, Türkiye'nin ihracatının yüzde 34, ABD'nin ihracatının yüzde 71 artığına işaret etti.

İki ülkenin, şirketleriyle birlikte Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da ekonomik fırsatları değerlendirebileceğini kaydeden Hormats, ''Canlı bir özel sektör liderliğinde büyüme, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ortak stratejik menfaatlerimizi destekler. Türkiye'nin bölgede oynayacağı rol, paylaşacağı değerli tecrübeleri var'' diye konuştu.

Hormats, işbirliği için önemli konulardan birinin, girişimciliğin teşvik edilmesi olduğunu, iki ülkenin birlikte, başarılı girişimci ekosistemleri oluşturup, bunları dünyayla paylaşabileceğini söyledi.

ABD'nin Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da girişimci ekosistemini geliştirmek için çalışmaları bulunduğuna değinen Hormats, ''Bölgede istikrar ABD ve Türkiye için çok önemli. Bu alanlarda çalışmak iki tarafın da menfaatine'' dedi.

Hormats, Ortadoğu'daki büyümenin, Türkiye'nin komşularındaki gelişmenin, Türkiye'yi destekleyeceğini söyledi.

ABD'nin küresel girişimci programının, Türkiye'de bir süre önce tanıtıldığını kaydeden Hormats, şöyle devam etti:
''Türkiye'nin girişimci ekosistemi çok gelişmiş. İki ülke bölge çapında birlikte çalışabilir. ABD'nin, Mısır'da melek yatırımcıları var. Türkiye'dekileri de bizi katılmaya davet ediyoruz. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da kullanılmayan kaynak, halkın yeteneğidir. Sadece ABD girişimi olarak değil, Türkiye ile de ortaklıkla bunu yapmayı arzu ediyoruz.''

http://www.tobb.org.t

- ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Türk iş dünyası ile biraraya geldi

ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, Türkiye ziyareti kapsamında bulunduğu İstanbul'da, Conrad Otel'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Başkanı Hasan Sert, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş ve Coca Cola Türkiye Başkanı Galya Molinas'ı kabul etti.


Görüşmede, Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra Arap Baharı sonrasında özellikle Kuzey Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesi için öncelik verilmesi gereken konular üzerinde duruldu. Ayrıca, Türkiye ile ABD arasında ve üçüncü ülkelerde yapılabilecek projeler de değerlendirildi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, görüşmede ABD Dışişleri Bakanı Clinton'a ''Yeni Başlangıçlar için Ortaklar–Türkiye'' girişimi tarafından geliştirilerek uygulanan projeler hakkında bilgi verdi. TÜSİAD Başkanı Boyner, MÜSİAD Başkanı Vardan ve TÜMSİAD Başkanı Sert de konuya ilişkin görüşlerini paylaştı.

Yeni Başlangıçlar için Ortaklar Projesi'ne özel bir önem verdiğini belirten Clinton, bu çerçevede gerçekleştirilen çalışmaları ilgiyle izlediğini ifade etti.

-''Türkiye'de gelişmiş bir sivil toplum olduğu açıkça görülmektedir''

Bu arada Clinton'un kabulünden önce iş dünyası temsilcileri, ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Robert Hormats'ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda Türkiye'de girişimciliğin geliştirilmesi konusunda gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bir sunum yaparak görüşlerini aktardı.

Sunumun ardından konuşan Hormats şu görüşleri dile getirdi: ''Türkiye'nin ekonomik gelişmişlik düzeyi, gerçekleştirilen projelerin içeriği ve hedef kitleye bakıldığında, Türkiye'de gelişmiş bir sivil toplumun olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye, başta Kuzey Afrika ve Ortadoğu olmak üzere İslam dünyasına girişimciliğin geliştirilmesi için bir çok açından örnek olacak durumdadır. ABD ile Türkiye'nin ortak çalışma alanının sadece ikili ilişkileri değil, üçüncü ülkelerde de işbirliğini kapsaması gerekir.''

http://www.tobb.org.tr

17 Temmuz 2011 Pazar

- Bu listede isminiz olabilir!


Birden fazla konut veya otomobil alıp satanlar; evini yüksek fiyattan satanlar, konut kredisi kullananlar, mirasa konanlar, kira geliri elde edenler.
Bu yılın ilk 6 ayındaki bütçe gerçekleşmelerini açıklamak için basın toplantısı düzenleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sürpriz yapıp 661 bin vatandaşa vergi çıkardıklarını söyledi. Takvimîn haberine göre Bu kişilerin çeşitli faaliyetlerinden dolayı kazanç elde ettiği halde bugüne kadar vergi dairelerinin kapısını çalmadığını belirten Bakan Şimşek, "Bugüne kadar kapımızı çalmayan 661 bin kişi tespit ettik. Yıl sonuna kadar biz onların kapısına gideceğiz" dedi.

VERİLERE ÇOK YÖNLÜ KONTROL
Bugün'ün Maliye Bakanlığı kaynaklarından edindiği bilgilere göre vergi kaçağı 6 farklı faaliyetten oluşuyor. Söz konusu büyük liste bankalar, noterler, tapu ve nüfus idarelerinden Maliye'ye ulaşan elektronik veriler sayesinde oluşturuldu. İşte kapısı çalınacak vatandaşlar:

1- Bir yıl içerisinde birden fazla konut, arsa veya tarla gibi gayrimenkul alıp satan kişiler: Herhangi bir kaydı olmadığı halde konut alıp satanlar ya da kayıtlı emlakçıların Maliye'ye bildirmedikleri faaliyetler bu gruba giriyor.

2- Bir yıl içerisinde birden fazla taşıt alım satımı yapanlar: Türkiye'de çok sayıda vatandaş ek gelir amacıyla otomobil alıp satıyor. Ancak bu yolla elde ettiği geliri bilerek ya da bilmeyerek Maliye'ye beyan etmiyor. Maliye ticari kazanç elde ettiği halde bunun vergisini ödemeyen çok sayıda oto alım satımcısı tespit etti.

YENİ KONUTUNU SATANLAR
3- Satın aldığı tek konutu dahi 5 yıl içerisinde satanlar: Bu durumda konutun alımla satım arasındaki gelir farkından enflasyon düşülüyor, geriye kalan net tutar kazanç olarak nitelenip vergiye konu ediliyor. Bu durumu beyan etmeyenlerin kapısı her an çalınabilir.

4- Kira gelirini beyan etmeyenler.

5- Kendisine kalan mirası veraset ve intikal geliri olarak beyan etmeyenler.

6- Bankadan aldığı konut kredisi miktarından daha düşük değerde konut alıp düşük miktarda tapu harcı ödeyenler: Bazı vatandaşların bu şekilde devlete az harç ödediği tespit edildi.

http://finanshaber.mynet.com

- Çeyrek altından yeni rekor!


Avrupa’daki borç krizi ‘güvenli liman’ olarak nitelendirilen altına talebi patlattı.
dolarla yeni rekor seviyesine çıtı. Dış borsalardaki hızlı yükseliş, içeride de Cumhuriyet Altını’nı 564 liraya taşıdı. Böylece çeyrek altın 141 liradan alıcı buldu.

Piyasalarda doların değerlenmesiyle düşüşe geçen altının son dönemde farklı hareket gerçekleştirdiğine dikkat çekilirken, “Avrupa’nın borç sorunu nedeniyle Euro değer kaybediyor. Bu kayıp karşısında da dolar değerleniyor. Yaşanan bu olumsuzluk altına olan talebi artırıyor” yorumu yapılıyor.Önceki gün iki kez zirve yapan altının ons fiyatı dün de yükselişini sürdürdü. Hafta başında 1540-1575 dolar arasında hareket ederek önceki gün 2 Mayıs tarihindeki rekorunu 1583 dolarla yenileyen altının ons fiyatı önceki gün 1594 dolara yükseldi. Böylece altın dün de yeni bir rekora imza attı. Uzmanlar altının ons fiyatının 1600 doların üzerine tırmanacağını belirtiyor.
http://finanshaber.mynet.com

- Binlerce otomobil ve cip toplatılacak


Bindiğiniz araba sahte olabilir! Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, bir buçuk yıldır büyük gizlilikle yürütülen ithal oto operasyonunu açıkladı
Sahte belgelerle binlerce aracın ülkeye getirilip satıldığı tespitini yapan Ergün, şebekelere aracılık eden ya da göz yuman 40 memurun işine son verdi. Firmaları savcılığa vermeye hazırlanan Ergün, vatandaşın kullandığı sahte belgeli binlerce otomobil ve cipin toplatılacağını söyledi. Bakan, çok sayıda otomotiv firmasını yüklü cezaların beklediğini açıkladı.

ÜÇ YOLDAN SAHTECİLİK

Bakan Ergün’ün verdiği bilgilere göre, ithal oto sahteciliği üç farklı yöntemle gerçekleştirilmiş. İşte tespit edilen üç yöntem:

1-Çeşitli ülkelerde kullanılmış eski araçlar, sahte belgelerle Türkiye’ye sıfır araç gibi getirildi.

2- Avrupa ülkelerindeki cipler, Türkiye’ye ‘hafif ticari araç’ belgeleriyle sokuldu. Böylece bu araçlara daha az vergi ödendi.

3- Üretim için gerekli olan ‘tip onay belgeleri’, uluslar arası yetkili kuruluşlar tarafından onaylanmış gibi sahte belge düzenlendi.

BİNLERCE ARAÇ TOPLANACAK

Aysel ALP yazıyor
hurriyet.com.tr

Nihat Ergün, soruşturmada sona yaklaşıldığını belirtti. İncelemenin tamamlanmasının ardından dosyayı yargıya teslim edip ilgili otomobil firmaları hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Aralarında ünlü markaların da bulunduğunu belirten Ergün bu yasadışı yöntemin birçok firma tarafından yapıldığına dair bilgiler olduğunu anlattı. Ergün, "Soruşturma devam ediyor. Suçlu bulunan firmalara getirdikleri otomobillerin tümünü geri toplatma müeyyidesi verilebilir. Firma yetkililerine büyük cezalar kesilebilir. Bütün bunlar soruşturmanın sonunda oluşacak raporlarla netlik kazanacak" diye konuştu.

Toplatılan araçların sorunlu olmayabileceğini vurgulayan Ergün, "Diğer otomobillerden hiç farkı olmayabilir, vatandaşa sıkıntı çıkarmayabilir. Ancak burada önemli olan bu araçların yasa dışı yollarla Türkiye'ye getirilmiş olmasıdır. Bize ulaşan bilgiler, bu yasa dışı yöntemin bir çok firma tarafından yapıldığını gösteriyor. Bu şekilde incelediğimiz çok sayıda firma var. Örneğin bu yolla bir partide 5 bin; bir partide bin otomobil getirilmiş" dedi.

VATANDAŞ NE YAPACAK?

Sahte belgeyle araç getirildiğinden büyük firma yöneticilerinin haberlerinin olmayabileceğini de belirten Ergün, “Bazı şebekeler tarafından bu işlerin yapılmış olma ihtimali de araştırılıyor. Ancak şebekeler getirmiş olsa bile; o firmadan toplatmasını isteyeceğiz. Bu durumda vatandaşa ya parası geri ödenecek ya da yeni bir araç verilecek. Bu vatandaşın değil, firmanın sorunu olacak” dedi. Ergün, sahtecilikle ilgisi olduğu tespit edilen firmaların Türkiye’de satış yetkilerine de son verebileceklerine dikkat çekti.

40 KİŞİLİK DAİRE DAĞITILDI

Ergün, sahtecilik işlerine yardımcı oldukları tespit edilen bakanlığın Otomotiv Dairesi’ndeki 40 memurun tamamının işine son verdiklerini söyledi. Bu kişilerden bazılarının memuriyetine son verdiklerini, bazılarını ise emekli ettiklerini belirten Ergün, “O birimi tamamen kapattım. Gidenlerin yerine bakanlığın farklı birimlerinde çalışan ve otomotiv sektörüne uzak pırıl pırıl genç personel yerleştirdim” dedi. (HÜRRİYET)

16 Temmuz 2011 Cumartesi

- İstifa eden çalışana da tazminat!


Kıdem tazminatına yönelik düzenlemenin detayları belli oldu.

Halen istifa eden çalışana verilmeyen tazminatın ödenmesini öngören tasarıyla fondaki paranın bütçeye aktarılması da engelleniyor.

HÜKÜMET programı ile birlikte yeniden gündeme gelen “kıdem tazminatı” ile ilgili yapılacak düzenlemenin ayrıntıları netleşti. Buna göre konuyla ilgili hazırlanan taslakta, kıdem tazminatı kaldırılmıyor. Tam tersi, istifalar nedeniyle işveren tarafından ödenmeyen kıdem tazminatları devlet garantisi altına alınıyor.

Mevcut sistemde, iş dünyasında kıdem tazminatları sık sık iş veren ile işçileri karşı karşıya getiriyor. Düzenlemelere göre, işçilere çalıştığı yıl süresinde bir maaş tutarında tazminat ödenmesi gerekiyor. Ancak birçok işveren, mevcut durumda işçinin istifa etmesi halinde, kıdem tazminatı parasını ödemiyor. Bu da, binlerce davanın açılmasına neden oluyor.

Yeni sistem ne getiriyor?

Sendikalar tarafından tepki gösterilen, kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemede, ‘kıdem tazminatı sistemi’ kaldırılmıyor. Konuyla ilgili olarak ekonomi yönetimi tarafından hazırlanan, “Kıdem Tazminatı Fonu Kanun Taslağı”na göre, kıdem tazminatları için bir fon oluşturuluyor. Fonun gelirleri, işverenden kesilecek yüzde 3’lük gelirden oluşacak. Söz konusu oranının yükseltilmesi veya düşürülmesi konusunda Bakanlar Kurulu yetkili olacak. İşçilere ise ilave yük getirilmeyecek.

İşten ayrılmadan ödeme hakkı

Oluşturulacak olan Kıdem Tazminatı Fonu’nda, mevcut sistemde olduğu gibi, her yıl için bir aylık kıdem tazminatı ödenmesi öngörülüyor. Kıdem tazminatı tutarı da, çalışılan son yılın ortama ücreti tutarında olacak. Kıdem tazminatı ödemeleri, emeklilik, malüllük ve ölüm gibi durumlarda hiçbir şart aranmadan ödenecek. 10 yılın üzerinde çalışanlarda kıdem tazminatlarını istemeleri halinde fondan tahsil edebilecekler.

Örneğin bir işçi, 5 yıl bir iş yerinde, 3 yıl bir başka işyerinde ve 2 yıl da başka işyerinde çalıştı. Ve bu işyerlerinden istifa ederek ayrıldı. Mevcut durumlarda hiçbir yerden kıdem tazminatı alamıyor. Yeni düzenleme ile söz konusu işçiye 10 yılı için kıdem tazminatı ödenecek. Eğer işçi hayatını kaybederse de ödeme mirasçılarına yapılacak.

Fon ‘kutsal para’ olacak kimse dokunamayacak

Taslakta, kıdem tazminatı fonunda toplanan paraların, bütçeye aktarılmasının önüne geçmek içinde bazı hükümlere yer verildi. Buna göre, fonda toplanan paralar, ‘kutsal para’ işlemi görecek ve hiç bir şekilde amacı dışında kullanılamayacak. Ayrıca, fonun harcamaları ve gelirleri, TBMM adına denetim yapan Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından sağlanacak.

Ayrıca fon, bağımsız bir denetim şirketine üçer aylık dönemler halinde incelettirilecek. Şirket, üçer aylık raporlarını kamuoyuna açıklayacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) büyük destek verdiği yeni düzenleme işçinin alamadığı kıdem tazminatını devlet güvencesi altına alırken, işveren kesimin üzerindeki 60 milyar liraya yakın olduğu tahmin edilen kıdem tazminatı yükünü kaldıracak.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konunun tartışılmaya başladığı günlerde kıdem tazminatı yükünün işverenin üzerinde sıkıntı yarattığını belirterek “Hükümetin kıdem tazminatı sorununu çözmesi için attığı adımlar çok önemli. Bu konuda yapılan çalışmaları destekliyoruz” demişti. TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler de, tasarıyı desteklediklerini ancak detaylarının ne olacağını görmek gerektiğini söylemişti.

İŞVERENDEN YÜZDE 3 KATKI

Fon’a çalışandan kesinti olmayacak

-Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulacak. Fona işverenler ücretin yüzde 3’ü oranında katkı payı ödeyecek. İşçilerden kesinti yapılmayacak.

-Kıdem tazminatı, mevcut sistemde olduğu gibi her çalışma yılı için bir aylık ücret tutarında ödenecek.

-Kıdem tazminatı ödemelerinde ücretin son yılın ortalaması baz alınacak.

-10 yılını dolduran çalışanlar, istediği takdirde tazminatını çekebilecek.

-Çalışan 10 yılını doldurmamışsa ölüm ve malüllük halinde para ödenecek.

-İstifa eden çalışanların tazminatları yanmayacak. Bir kişi birkaç iş yerinde çalışmış olsa dahi tazminatlarının hepsi devlet güvencesinde olacak.

Hüseyin Özay / Star
http://www.patronlardunyasi.com

- Otel yatırımlarında Dubai'yi solladık


Turizmde çölün ortasında bir destinasyon yaratan ve lüks yatırımları çeken Dubai, bu yıl otel yatırımında İstanbul'un gerisinde kaldı.

Turizmde çölün ortasında bir destinasyon yaratan ve lüks yatırımları çeken Dubai, bu yıl otel yatırımında İstanbul'un gerisinde kaldı.

İstanbul'da 100 otelin inşası devam ederken bu sayı Dubai'de 97
Ortadoğu'nun sadece gayrimenkul değil otel yatırımlarında da dünyaya kafa tutan şehirlerinden Dubai, yeni otel inşaasında bu yıl İstanbul'un gerisinde kaldı.

Tophotelproject.com tarafından yapılan araştırmada geçtiğimiz yıl listede ilk sırada yer alan Dubai'de bu yıl inşaatı devam eden 97 otel yatırımı bulunurken İstanbul'da en az 100 otelin inşaası devam ediyor.

İstanbul Turizm İl Müdürlüğü'nün verilerine göre ise İstanbul'da turizm yatırımı belgeli 100, turizm işletme belgeli ise 389 otelin yapımı devam ediyor veya planlama aşamasında.

New York'ta 43, Berlin'de 49, Las Vegas'ta ise bu yıl yatırımı devam eden ya da başlanacak otel sayısı 17 olarak açıklandı. İstanbul'da ise yatırımı devam en büyük 14 otelin yatırım tutarı ise 1.7 milyar doları geçiyor.

100 OTEL YAPILIYOR

İstanbul'da otel fiyatlarının 300 euroları bulması yatırımcıları da harekete geçirdi. Kriz'de ertelenen pek çok yatırım bu yıl yeniden start alırken, lüks turizm yatırımları da canlandı.

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre İstanbul'da 39 adet 5 yıldızlı olmak üzere toplam 100 yatırım devam ediyor.

Sadece 5 yıldızlı en büyük 14 otelin yatırım tutarı ise 1.7 milyar doları buluyor. 39 adet 5 yıldızlı otelin 2'si bu yılın sonunda kalanları ise 2012'den itibaren açılacak.

Faaliyete geçecek oteller arasında en ilgi çekenlerinden birini Tuna Ev ve ofis mobilyanın yatırımcıları tarafından alınan Maksim Gazinosu'nun önündeki arazide yapılacak Maksim Oteli oluşturuyor.

Bunun yanı sıra Zorlu Center içindeki otel ile Büyük Tarabya Oteli de en yüksek yatırım değerine sahip oteller arasında.

Dilek Taş/Sabah

http://www.patronlardunyasi.com

13 Temmuz 2011 Çarşamba

-‘İcat çıkaran’ Elazığlı girişimci ödül alan projesini Hisarcıklıoğlu’na anlattı


NTV’de yayımlanan ‘Bir Fikrin Mi Var?’ isimli yarışmada birinci olan Elazığlı girişimci Hikmet Koşar, “Çelebi” adını verdiği projesini TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’na anlatarak destek istedi.​


Elazığ’da bir dizi açılış, temel atma ve ödül törenine katılan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte, “Bir Fikrin Mi Var?” isimli yarışmada birinciliği kazanan Elazığlı Makine Teknikeri Hikmet Koşar’ın geliştirdiği araca binerek projeyle ilgili bilgi aldı.




Elazığ Sanayi Sitesi’nde 25 yıldır esnaflık yaptığını dile getiren Hikmet Koşar, geliştirdiği aracın, küçük güçlerle büyük yükleri taşımanın mümkün olduğunu kanıtlayan bir projenin eseri olduğunu vurguladı. Koşar, alışılan hareket sistemlerinden farklı olarak tekeri göbeğinden değil, ağırlık merkezinin yerini değiştirerek çeviren bir mekanizma kurduğunu anlattı. Hikmet Koşar, 700 kg’lık aracın normal akülerle 120 km hız yapabildiğini ve çok önemli bir enerji tasarrufuna sahip olduğunu bildirerek “100 beygirin yapacağı işi 10 beygir ile yapabiliyoruz” dedi.


TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da Koşar’ı başarısından ve girişimci ruhundan dolayı kutlayarak, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte araç içerisinde kısa bir tur attı.

http://www.tobb.org.tr

Hisarcıklıoğlu Bulgaristan’dan; sınır geçişlerinde, istihdamda ve vizede kolaylık istedi


Türkiye-Bulgaristan İş Forumu'nda konuşan TOBB ve DEİK Başkanı M. Rİfat Hisarcıklıoğlu, sınır geçişleri, trafik cezaları, zorunlu istihdam ve vize konularında yaşanılan sorunların dile getirirken, siyasi iradelerin öncülüğünde çözüme ulaşılacağına inandığını vurguladı.​



Türkiye-Bulgaristan İş Forumu Sofya’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’un onurlandırdığı Forum’da TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da bir konuşma yaptı.

Hisarcıklıoğlu konuşmasında Bulgaristan'da 26 bin Türk şirketinin 700 milyon avroluk yatırımı bulunduğunu, Türk müteahhit firmalarının 1.1 milyar dolarlık proje tamamladığını belirtti.


İki ülke arasında ekonomik açıdan büyük potansiyel bulunduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, ''Bir Bulgar atasözü şöyle der; torbada ne varsa, çorbada da o olur. Siyasiler torbaya ne atarsa, ne kadar çeşitlendirirse bize o kadar olumlu yansır'' dedi.

Türkiye ile Bulgaristan arasında sınır illeri arasındaki ekonomik etkileşimin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu konuda AB destekleme projelerinden yararlanılabileceğini ifade etti.

-Karayolu taşımacılığında anlaşma beklentisi

''İşin olduğu yerde muhakkak sorun olur, iş olmayan yerde sorun olmaz'' diyen Hisarcıklıoğlu, sorunların siyasi iradenin öncülüğünde aşılacağına inandığını ifade etti.
Karayolu taşımacılığında Türkiye'nin Avrupa'ya açılma güzergahı olduğu için Bulgaristan'ın hayati önem taşıdığını anlatan Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasında bu alanda anlaşma imzalanmasını beklediklerini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Bulgaristan'da Türk taşımacılara kesilen trafik cezalalarının maliyetleri artırdığını da belirtti.

Sınır geçişlerinde kolaylık istediklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, vize almadaki zorluklarda da kolaylık gösterilmesini istedi.

Bulgaristan'da yatırım yapmak isteyen Türk KOBİ'leri için de önemli bir sorun bulunduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, Bulgaristan'ın her yabancı istihdamı için 10 Bulgar vatandaşı istihdamı şartının, küçük yatırımcılar için önemli bir engel oluşturduğunu ifade etti.

-Cumhurbaşkanı Abdullah Gül

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Türkiye-Bulgaristan İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ticaret hacminde ilk hedefin 5 milyar dolar olması, daha sonra süratle 10 milyar dolara çıkılması gerektiğini ve iki ülke arasında bu potansiyelin bulunduğunu söyledi.

Bulgaristan ziyaretinin iki ülke arasındaki dostluk, komşuluk ve müttefiklik ilişkilerini geliştireceğine dair inancını dile getiren Gül, Türkiye ve Bulgaristan'da ilişkileri geliştirmek için güçlü irade bulunduğunu ve aklın yolunun da bu olduğunu belirtti. Gül, son 20 yılda ilişkilerin güçlenerek devam ettiğini ve her alanda ilerlemesi gerektiğini vurguladı.


Türkiye'nin sadece komşuluk değil, bölge ilişkilerine de önem verdiklerinin altını çizen Gül, bölge ülkeleri arasında ekonomik ve siyasi ilişkilerin güçlenmesini istediklerini dile getirdi.


Türk ve Bulgar iş adamlarının birbirini yakından tanıdığına dikkati çeken Gül, bunun avantajlarının kullanılması gerektiğini söyledi


-Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov


Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov da Cumhurbaşkanı olarak iş forumuna katılmalarının sorgulanabileceğini, ancak ülkeler arasında güven tesis etmekle görevli olduklarını belirtti. Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ilişkilerin iyi gitmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Pırvanov, güven tesis edilmesiyle daha yüksek ticaret hacminin yakalanabileceğine dikkati çekti.


Pırvanov, 2008 yılında Türkiye'yi ziyaret ettiğinde iki ülke arasındaki ticaret hacminin 900 milyon dolar seviyesinde olduğunu, o dönemde koydukları 1 milyar dolarlık hedefin çok üzerine çıkıldığını ve günümüzde 3 milyar dolar seviyesinin aşıldığını anlattı. Pırvanov, ''ticaret hacminde 10 milyar dolar iddialı ama gerçekleştirilebilir bir hedeftir'' dedi.


Türk ve Bulgar iş adamlarının daha sık görüşmesini isteyen Pırvanov, turizm ve kültür alanlarında da işbirliğinin geliştirilebileceğini söyledi.




-Doğuş İnşaat Sofya Metro şantiyesinde incelemeler




TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Cumhurbaskanı Abdullah Gül ile birlikte, Doğuş İnşaat Sofya metro şantiyesinde incelemelerde bulundu. Metro şantiyesindeki programa Cumhurbaşkanı Gül ve Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk de katıldı




-Hisarcıklıoğlu’nun diğer temasları



TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ziyaret kapsamında, Gümrük Müsteşarı Ziya Altunyaldız ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Ruhi Engin Özmen ile birlikte, Bulgaristan Gümrükler Ajansı Genel Müdürü Vanyo Tanov ile gerçekleştirilen toplantıya katıldı. Hisarcıklıoğlu toplantı kapsamında, TOBB’un iştiraklerinden biri olan Gümrük Turizm A.Ş.’nin Kapıkule sınır kapısının Bulgar tarafını ve Dereköy sınır kapısının Türk ve Bulgar tarafını yapmaya talip olduğunu belirtti.

Hisarcıklıoğlu ayrıca, Bulgaristan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı, Hak ve Özgürlükler Partisi Milletvekili Ramadan Atalay ile de bir görüşme gerçekleştirdi.

http://www.tobb.org.tr