28 Şubat 2011 Pazartesi
Azmin vücudu
Trafik kazasında sol bacağını kaybetti. Ama 'Gidene üzülmek yerine var olanı güçlendirmeyi' seçen azimli genç, vücut geliştirmede dünya şampiyonu oldu
İnsanın isterse herşeyi başarabileceği bir kez daha kanıtlandı. Bu kez başarının adresi engelli bir genç oldu. İzmir Foça'da yaşayan Tolga Murat Balıkçı, henüz 17 yaşındayken arkadaşının aracıyla geçirdiği kaza sonrası sol bacağını kaybetti.
HAYAT DEĞİŞTİREN KARAR
17 yaşında, bundan sonraki yaşamını protez bir bacakla sürdürmesi gerektiğini öğrenen Balıkçı'nın, hastanede aldığı bir karar, tüm hayatını değiştirdi. 'Gidene üzülmek yerine var olanı güçlendirmeye' karar veren talihsiz genç, hayata dört elle sarıldı. Üzülerek hiçbir yere varılamayacağını bildiğini söyleyen Balıkçı, "Yatağımda alt karın kaslarımı çalıştırmak için egzersiz yapmaya başladım. Daha sonra vücut geliştirme sporuna yöneldim" dedi. Haftanın 7 günü antrenman yapan azimli genç, Adnan Menderes Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni kazandı. Bu arada kendi spor salonunu da açan Balıkçı, dünya vücut şampiyonalarına katıldı. 3 kez dünya bir kez de Avrupa şampiyonu olan Balıkçı, "Yakında yapılacak Avrupa ve dünya şampiyonalarında da birincilik alacağım" diye konuştu.
3 KEZ DÜNYA ŞAMPİYONU
Tolga Murat Balıkçı'nın Türk bayrağını en üstte dalgalandırdığı yarışmalar şöyle:
Estonya'da yapılan Dünya Engelliler Vücut Şampiyonası ( 2009)
Litvanya'da yapılan Avrupa Engelliler Vücut Geliştirme Şampiyonası (2010)
Slovakya'da yapılan Mr. Universe birinciliği (Vücut geliştirmede hem genel klasmanda hem de tüm engelli kategorilerinin birincileri arasında şampiyonlar şampiyonluğu) ( 2010)
Kemer'de yapılan IFBB (Dünya Masterler ve Tekerlekli Sandalye Vücut Geliştirme Şampiyonası) (Aralık 2010)
http://www.sabah.com.tr
Türk KOBİ'den 007 ayakkabı
METİN CAN 01.03.2011
Serkan Garip'in zihinsel engelli çocuklar için geliştirdiği GPS'li ayakkabılar kendi ekonomisini yarattı. Kıskanç eşlerden, para taşıyan muhasebecisini takip etmek isteyen patrona kadar herkes, Garip Kundura'nın GPS'li ayakkabılarının peşinde
Türkiye'nin girişimci KOBİ sahipleri geliştirdikleri icatlarla sektörlerine renk katıyorlar. Bu isimlerden biri de çeyrek asırdır el yapımı ayakkabı imal eden Serkan Garip. Türkiye'nin ilk yerli GPS'li (Global Konum Belirleme Sistemi) ayakkabılarını imal eden Garip, kendine yeni bir pazar oluşturmayı başardı. Zihinsel engelli kişileri takip etme düşüncesi ile geliştirilen ürüne her alandan yoğun talep var. Pahalı ayakkabısının çalınmasından korkanlardan, polis operasyonlarına, kıskanç eşlerden, para taşıyan muhasebecini takip etmek isteyen patrona kadar herkes Serkan Garip'in GPS'li ayakkabılarının peşinde.
ASKERİYE DE İSTİYOR
3 yıldır bu konu üzerine çalışmalar yapan Garip, bugüne kadar birçok kişiye özel üretimler gerçekleştirmiş. Ancak bu üretim belirli şartlara bağlanmış. Garip, özel hayata ilişkin gelen talepleri değerlendirmeye almıyor. Bu nedenle üretimin ana omurgasını alzheimer hastaları, yaşlılar ve çocuklar oluşturuyor. Ancak Garip'in bu konudaki çalışmaları dünya devlerinin de dikkatini çekmiş durumda. Bu alanda çalışma yapan Nike firması da Türkiye ayağında benzer bir üretim için Serkan Garip ile görüşme halinde. Öte yandan, dağlık arazilerde görev yapan askerlerin güvenliğine yönelik bir çalışma da sırada.
ÖZEL ALAŞIMI VAR
Sistemde ayakkabının altına GPS yerleştiriliyor. Cihazın ayakkabı içinde zarar görmemesi ve doğru yerleştirilmesi için özel bir alışım kullanılıyor. Ardından GPS verileri bilgisayara aktarılıyor. Böylece ayakkabıyı giyen kişi dünyanın neresinde olursa olsun izlenebiliyor.
Ayakkabıda Sarkozy modası
Garip'in en fazla sipariş aldığı bir başka inovatif ürünse boy uzatan ayakkabılar. Ürettiği ayakkabıların topuklu ayakkabı statüsüne girmediğini belirten Garip, bu ürünüyle ilgili şunları söylüyor: "Piyasada bu modelin ismi Sarkozy olarak biliyor. Bilindiği üzere Nicolas Sarkozy kısa boylu olduğu için boyunu uzun göstermek için topuklu ayakkabı giyiyor. Biz de bu alanda bir pazar olduğunu düşünerek bu işe yoğunlaştık. Ancak bizim halkımız ayakkabının topuklu olduğunun görünmesini istemiyor. Biz de boyu 5 cm fazla gösteren ancak topuklu olduğu anlaşılmayan bir model geliştirdik ve ciddi satış yaptık."
Down sendromlu çocuklara özel üretim yapıyor
Serkan Garip'in GPS'li ayakkabı ürettiği kişilerden biri de down sendromlu cocuklar olmuş. Bu alanda talebin fazla olmasının sebebini ise Garip, şöyle açıklıyor: "Bir gün oğlu down sendromu olan bir aile geldi. Çocuklarını GPS ile takip etmek istiyorlardı. Ancak çocuklarının elbiselerini bazen çıkardığı bazen de soyulduğunu söyledi. Ancak ayakkabısını asla çıkarmadığını anlattı. Bunun üzerine en sevdiği ayakkabı modelini tasarlayıp ürettik. Aile güvenle kullanıyor."
Cep telefonuyla uyarı sistemi de mevcut
Yine sistemde takip edenin işini kolaylaştıracak uyarı sistemleri de mevcut. Bunun için takip edilen kişiye güven halkası olarak adlandırılan bir alan belirlenerek, sisteme girişi yapılıyor. Kişi, bu halkanın dışına çıktığında kişinin cep telefonuna uyarı mesajları gidiyor. Bu mesajda kişinin bulunduğu yer nokta adres şeklinde gösteriliyor. Sistemde acil uyarı düğmesi de yer alıyor.
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi
Serkan Garip'in zihinsel engelli çocuklar için geliştirdiği GPS'li ayakkabılar kendi ekonomisini yarattı. Kıskanç eşlerden, para taşıyan muhasebecisini takip etmek isteyen patrona kadar herkes, Garip Kundura'nın GPS'li ayakkabılarının peşinde
Türkiye'nin girişimci KOBİ sahipleri geliştirdikleri icatlarla sektörlerine renk katıyorlar. Bu isimlerden biri de çeyrek asırdır el yapımı ayakkabı imal eden Serkan Garip. Türkiye'nin ilk yerli GPS'li (Global Konum Belirleme Sistemi) ayakkabılarını imal eden Garip, kendine yeni bir pazar oluşturmayı başardı. Zihinsel engelli kişileri takip etme düşüncesi ile geliştirilen ürüne her alandan yoğun talep var. Pahalı ayakkabısının çalınmasından korkanlardan, polis operasyonlarına, kıskanç eşlerden, para taşıyan muhasebecini takip etmek isteyen patrona kadar herkes Serkan Garip'in GPS'li ayakkabılarının peşinde.
ASKERİYE DE İSTİYOR
3 yıldır bu konu üzerine çalışmalar yapan Garip, bugüne kadar birçok kişiye özel üretimler gerçekleştirmiş. Ancak bu üretim belirli şartlara bağlanmış. Garip, özel hayata ilişkin gelen talepleri değerlendirmeye almıyor. Bu nedenle üretimin ana omurgasını alzheimer hastaları, yaşlılar ve çocuklar oluşturuyor. Ancak Garip'in bu konudaki çalışmaları dünya devlerinin de dikkatini çekmiş durumda. Bu alanda çalışma yapan Nike firması da Türkiye ayağında benzer bir üretim için Serkan Garip ile görüşme halinde. Öte yandan, dağlık arazilerde görev yapan askerlerin güvenliğine yönelik bir çalışma da sırada.
ÖZEL ALAŞIMI VAR
Sistemde ayakkabının altına GPS yerleştiriliyor. Cihazın ayakkabı içinde zarar görmemesi ve doğru yerleştirilmesi için özel bir alışım kullanılıyor. Ardından GPS verileri bilgisayara aktarılıyor. Böylece ayakkabıyı giyen kişi dünyanın neresinde olursa olsun izlenebiliyor.
Ayakkabıda Sarkozy modası
Garip'in en fazla sipariş aldığı bir başka inovatif ürünse boy uzatan ayakkabılar. Ürettiği ayakkabıların topuklu ayakkabı statüsüne girmediğini belirten Garip, bu ürünüyle ilgili şunları söylüyor: "Piyasada bu modelin ismi Sarkozy olarak biliyor. Bilindiği üzere Nicolas Sarkozy kısa boylu olduğu için boyunu uzun göstermek için topuklu ayakkabı giyiyor. Biz de bu alanda bir pazar olduğunu düşünerek bu işe yoğunlaştık. Ancak bizim halkımız ayakkabının topuklu olduğunun görünmesini istemiyor. Biz de boyu 5 cm fazla gösteren ancak topuklu olduğu anlaşılmayan bir model geliştirdik ve ciddi satış yaptık."
Down sendromlu çocuklara özel üretim yapıyor
Serkan Garip'in GPS'li ayakkabı ürettiği kişilerden biri de down sendromlu cocuklar olmuş. Bu alanda talebin fazla olmasının sebebini ise Garip, şöyle açıklıyor: "Bir gün oğlu down sendromu olan bir aile geldi. Çocuklarını GPS ile takip etmek istiyorlardı. Ancak çocuklarının elbiselerini bazen çıkardığı bazen de soyulduğunu söyledi. Ancak ayakkabısını asla çıkarmadığını anlattı. Bunun üzerine en sevdiği ayakkabı modelini tasarlayıp ürettik. Aile güvenle kullanıyor."
Cep telefonuyla uyarı sistemi de mevcut
Yine sistemde takip edenin işini kolaylaştıracak uyarı sistemleri de mevcut. Bunun için takip edilen kişiye güven halkası olarak adlandırılan bir alan belirlenerek, sisteme girişi yapılıyor. Kişi, bu halkanın dışına çıktığında kişinin cep telefonuna uyarı mesajları gidiyor. Bu mesajda kişinin bulunduğu yer nokta adres şeklinde gösteriliyor. Sistemde acil uyarı düğmesi de yer alıyor.
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi
İspanya açılımının mimarı Gonzalez TÜSİAD için geliyor
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 40’ıncı yılı dolayısıyla 2011’in ilk Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısını 22 Mart 2011’de yapacak.
Toplantıya İspanya eski Başbakanı ve AB Bilge Adamlar Grubu Başkanı Felipe Gonzalez ve Güney Afrikalı insan hakları savunucusu Avukat Brian Currin da katılacak. Türkiye’nin demoktartikleşme sürecine katkı niteliğindeki toplantılı iki günlük foruma dönüştürülen TÜSİAD YİK’in ikinci gününde birer konuşma yapacak İspanya hükümetinin eski Başbakan Yardımcısı ve eski Savunma Bakanı Narcis Serra ve eski 1982-1996 yılları arasında başbakanlık yaparak ülkenin en uzun süre iktidarda kalan başbakanı Sosyalist Parti Lideri Felipe Gonzales, İspanya’daki etnik çatışmaların sonlandırılması sürecinde görev almışlardı. TÜSİAD YİK’in ilk gününde de, eylül 2010’dan bu yana yürütülen ‘Yeni Anayasa Yuvarlak Masa Toplantıları Dizisi’ sonuçları kamuoyuna açıklanacak.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi
Türkiye'de üretildi Avrupa'ya gidiyor
ABD Şirketi General Elektrik ile TCDD Genel Müdürlüğünün bağlı şirketi TÜLOMSAŞ işbirliğinde Avrupa'ya ihraç edilmek üzere üretilen ilk lokomotifin tanıtımı için Eskişehir'deki TÜLOMSAŞ tesislerinde tören düzenlendi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, bundan 4 ay önce iki kuruluşun imzaladığı anlaşmayla TÜLOMSAŞ'ın General Elektrik (GE) adına lokomotif üreteceğini belirterek, bu kapsamda ilk etapta 30 lokomotifin GE adına, 20 lokomotifin de TCDD Genel Müdürlüğü için üretileceğini söyledi.
İşte ortak üretilen lokomotif / Galeri
Bugün tanıtılan lokomotifin İngiltere'ye ihraç edileceğini bildiren Yıldırım, “TÜLOMSAŞ sadece Eskişehir için değil, ülkemizin demiryolu ve otomotiv sanayini geliştiren, genç cumhuriyetin ilklerini gerçekleştiren tarihi bir kuruluştur. Zaman zaman ilgisizlikler nedeniyle kapanma noktasına gelmiştir. Göreve gelir gelmez ayağa kaldırmak için kollarımızı sıvadık ve şimdi TÜLOMSAŞ sadece TCDD'nin ihtiyaçlarına karşılamakla kalmıyor başta komşu ülkeler olmak üzere farklı ülkelere ihracat yapıyor, ülkemize döviz kazandırıyor” diye konuştu.
Bakan Yıldırım, Türkiye'de demiryollarının yarım asır ihmal edildiğini ancak hükümetleri döneminde başta yüksek hızlı tren olmak üzere birçok icraatla bu sektörü ayağa kaldırdıklarını ifade ederek, özellikle yüksek hızlı trenden en büyük faydayı Eskişehir'in gördüğünü dile getirdi.
Yüksek hızlı treninin faaliyete geçtiği 1.5 yılda 3 milyona yakın kişinin Eskişehir'e geldiğini anlatan Yıldırım, “Eskişehir hükümetimiz döneminde hizmetlere gark oldu. Şehir içerisinde yerel yönetimlerin yapması gereken işleri dahi biz yaptık bitirdik. Bize ne yaptığımızı, neyi yapmadığımızı söyleyerek laf yetiştirmeye çalışanların Eskişehir'e ne yaptığını anlatmasını bekliyoruz. Şehirlere nüfus başına yapılan hükümet yatırımlarında Eskişehir 235 lira ile birinci sırada. En yakın ilin kişi başı yatırım miktarı bunun yarısı bile değil, işte Eskişehir'e yatırımımız bu” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Anadolu'yu baştan başa duble demiryollarıyla donatacakları söyledi. ABD'de demiryollarının özellikle yük taşımacılığında kullanıldığını, Türkiye'de ise trenin yolcu taşımacılığında etkin olduğunu kaydeden Yıldırım, iki ülkenin demir raylar konusundaki bu tecrübelerini işbirliğine dönüştürebileceklerini dile getirdi. Bakan Yıldırım, bu işbirliğinin ilk halkasında lokomotif üretimini başarılı bir şekilde tamamlayan TÜLOMSAŞ ekibine teşekkür etti.
TÜLOMSAŞ'ın sözleşme gereği 50 lokomotif üreteceğini belirten Yıldırım, bu lokomotiflerin Ortadoğu, Afrika, Kafkaslar hatta Avrupa ülkelerinde yük taşımacılığında kullanılacağını söyledi.
ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATACAK
ABD Havacılık ve Uluslararası İşler Genel Sekreteri Susan Kurland da ABD ve Türkiye'nin Ortadoğu ve Afrika'da GE ile TÜLOMSAŞ tarafından üretilen lokomotiflerle önemli başarılara imza atacağını kaydetti. Kurland, bugüne kadar aldıkları siparişlerin başarılarının göstergesi olduğunu vurguladı.
İşbirliği projesinin ekonomik yararın yanı sıra becerikli iş gücünü de yarattığını ifade eden Kurland, “Obama yönetimi tarafından gerçekleştirilen en büyük projelerden biri bu proje” diye konuştu.
GE Transportation Başkanı Lorenzo Simonelli de Türkiye'de montajı yapılan ilk “PowerHaul” lokomotifiyle alandaki istihdamın devam edeceğini, işbirliğinin hem istihdam yaratacağını hem de alt yapı büyümesini teşvik edeceğini söyledi.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi
İşte Türkiye'nin en zengin 100 ismi
Forbes Türkiye'nin, ''En Zengin 100 Türk'' listesini açıkladı. İlk sırada..
Forbes Türkiye'nin, ''En Zengin 100 Türk'' listesinde ilk sırada, 4 milyar dolarlık servetiyle Mehmet Emin Karamehmet yer aldı.
Forbes Türkiye, ''En Zengin 100 Türk'' listesini açıkladı.
Mehmet Emin Karamehmet, 4 milyar dolarlık servetiyle ''en zengin Türk'' oldu. Karamehmet'in 2010 serveti 2,9 milyar dolar seviyesindeydi.
İkinci sırayı 1,7 milyar dolarlık serveti 3 milyar dolara çıkan Semahat Arsel ve geçen senenin birincisi Hüsnü Özyeğin paylaştı.
Onları 1,6 milyar dolarlık serveti 2,9 milyar dolara yükselen Rahmi Koç izledi.
Forbes 100'ün toplam serveti, 104 milyar dolara yükseldi. Aynı rakam geçen yıl 87 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Forbes Türkiye'nin ''En Zengin 100 Türk'' listesinin açıklandığı basın toplantısında konuşan Burçak Güven, bu yıl listede 39 dolar milyarderi bulunduğunu, listenin en parlak olduğu 2008 yılında dahi milyarder sayısının 36 seviyesinde kaldığını söyledi.
Güven, toplam servet rakamı açısından ise 2008 yılındaki 111 milyar dolar düzeyine henüz ulaşılamadığını, toplam rakamın 104 milyar dolar seviyesinde kaldığını belirtti. Güven, Listede Ahmet Çalık'ın da yer aldığını ancak Turkuvaz Gazete ve Dergi'nin sahibi olması nedeniyle Çalık'ın servetinin hesaplanmasını Forbes Amerika'nın gerçekleştirdiğini söyledi.
Listenin hesaplanmasında oldukça tutucu davrandıklarını, belirtilen rakamların, o kişilerin servetinin muhtemel ''en az'' miktarı olduğunu dile getiren Güven, şöyle konuştu:
''Listede 39 milyarderimiz var. Yakında Forbes Amerika'nın açıklayacağı küresel zenginler listesinde bu 39 kişinin 38'i Ortadoğu, biri de, Kıbrıslı olduğu için Suat Günsel, Avrupa başlığı altında girecek. Geçen senelerdekinden farklı olarak bu sene Forbes Amerika editörlerini Türkiye'deki servet oranlarında ikna etmekte çok zorluk çektik. ABD kriz sonrası toparlanmada zorluk yaşıyor. Muhtemelen listede ciddi kan kaybı görülecek. Onların rakamları bu kadar düşerken, Türkiye'den bu kadar yüksek milyarder çıkması, rakamların bu kadar parlak ve toparlanmanın bu kadar hızlı olması onları şaşırttı.''
Forbes Türkiye'nin ''En Zengin 100 Türk'' listesinde yer alan isimler ve 2009, 2010 ve 2011 servetleri (milyon dolar) şöyle sıralanıyor:
İSİM ŞİRKET 2011 2010 2009
1 MEHMET EMİN KARAMEHMET ÇUKUROVA HOLDİNG 4.000 2.900 2.800
2 SEMAHAT ARSEL KOÇ HOLDİNG 3.000 1.700 750
2 HÜSNÜ ÖZYEĞİN FİBA HOLDİNG 3.000 3.000 2.900
4 RAHMİ KOÇ KOÇ HOLDİNG 2.900 1.600 700
5 MURAT ÜLKER YILDIZ HOLDİNG 2.800 2.100 1.100
6 FERİT ŞAHENK DOĞUŞ HOLDİNG 2.700 2.100 1.100
6 ŞARIK TARA ENKA İNŞAAT 2.700 2.600 1.600
8 SUNA KIRAÇ KOÇ HOLDİNG 2.500 1.400 600
8 FİLİZ ŞAHENK DOĞUŞ HOLDİNG 2.500 2.000 1.000
10 ALİ AĞAOĞLU AĞAOĞLU İNŞAAT 2.100 2.000 1.500
11 ERMAN ILICAK RÖNESANS İNŞAAT 2.000 2.000 800
12 KAMİL YAZICI YAZICILAR HOLDİNG 1.800 1.400 1.000
12 AHMET NAZİF ZORLU ZORLU HOLDİNG 1.800 1.500 1.300
14 ALİ METİN KAZANCI KAZANCI HOLDİNG 1.400 - -
14 DENİZ ŞAHENK DOĞUŞ HOLDİNG 1.400 1.000 600
14 AHSEN ÖZOKUR YILDIZ HOLDİNG 1.400 1.100 650
14 TUNCAY ÖZİLHAN ANADOLU ENDÜSTRİ 1.400 1.300 1.000
14 BÜLENT ECZACIBAŞI ECZACIBAŞI HOLDİNG 1.400 1.300 800
19 MUSTAFA LATİF TOPBAŞ BİM 1.300 1.000 500
19 AHMET ÇALIK ÇALIK HOLDİNG 1.300 1.000 1.000
19 SİNAN TARA ENKA İNŞAAT 1.300 1.200 750
19 FARUK ECZACIBAŞI ECZACIBAŞI HOLDİNG 1.300 1.200 800
23 NİHAT ÖZDEMİR LİMAK İNŞAAT 1.200 500 400
23 SEZAİ BACAKSIZ LİMAK İNŞAAT 1.200 500 400
23 MUSTAFA KOÇ KOÇ HOLDİNG 1.200 615 260
23 MEHMET HATTAT HEMA ENDÜSTRİ 1.200 700 500
23 ŞEVKET SABANCI ESAS HOLDİNG 1.200 1.000 600
23 MEHMET RÜŞTÜ BAŞARAN HABAŞ 1.200 1.300 700
29 ÖMER KOÇ KOÇ HOLDİNG 1.100 570 235
29 ALİ KOÇ KOÇ HOLDİNG 1.100 620 250
29 SUZAN SABANCI DİNÇER SABANCI HOLDİNG 1.100 1.000 540
29 MURAT VARGI MV HOLDİNG 1.100 1.000 1.100
29 MÜBARİZ GURBANOĞLU PALMALİ DENİZCİLİK 1.100 1.100 1.100
34 MEHMET SEPİL GENEL ENERJİ 1.000 - -
34 SUAT GÜNSEL YAKINDOĞU ÜNİ. 1.000 700 700
34 SERRA SABANCI SABANCI HOLDİNG 1.000 950 550
34 ÇİĞDEM SABANCI BİLEN SABANCI HOLDİNG 1.000 960 510
34 AYDIN DOĞAN DOĞAN HOLDİNG 1.000 1.000 750
34 TURGAY CİNER PARK HOLDİNG 1.000 1.000 850
40 NECATİ KURMEL SARAY HALİ 900 250 -
41 OLGUN ZORLU ZORLU HOLDİNG 900 690 800
42 FATMA TUBA YAZICI DİLER HOLDİNG 875 800 -
43 HASAN ÇOLAKOĞLU ÇOLAKOĞLU METALÜRJİ 870 950 425
44 DİLEK SABANCI SABANCI HOLDİNG 865 820 430
44 SEVİL SABANCI SABANCI HOLDİNG 865 820 430
46 ERKUT SOYAK SOYAK HOLDİNG 850 760 450
47 KAZIM TÜRKER TÜRKERLER HOLDİNG 800 650 -
47 MEHMET AVNİ KİĞILI HAYAT HOLDİNG 800 700 -
47 HAMDİ AKIN AKFEN HOLDİNG 800 800 500
47 YALÇIN SABANCI YASA HOLDİNG 800 800 800
51 ÜNAL AYSAL UNİT INVESTMENT 775 750 500
52 ALİ İSMAİL SABANCI ESAS HOLDİNG 745 650 250
52 EMİNE SABANCI KAMIŞLI ESAS HOLDİNG 745 650 250
54 ÖMER SABANCI SABANCI HOLDİNG 740 720 300
54 DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN SABANCI HOLDİNG 740 730 250
56 DEMİR SABANCI SABANCI HOLDİNG 730 720 300
57 ALİ RIZA YILDIRIM YILDIRIM HOLDİNG 725 600 275
57 YÜKSEL YILDIRIM YILDIRIM HOLDİNG 725 600 275
59 AHMET KELEŞ OĞLU SELÇUK ECZA HOLDİNG 715 750 530
60 ETHEM SANCAK HEDEF ALLİANCE 700 700 690
61 YİLDAN GÜLÇELİK ENKA İNŞAAT 665 650 375
62 ERDOĞAN DEMİRÖREN DEMİRÖREN 650 400 350
62 KAĞAN GÜRSEL KİSKA İNŞAAT 650 650 500
62 NURİ ÖZALTIN ÖZALTIN HOLDİNG 650 650 300
62 ÖMER DİNÇKÖK AKKÖK SANAYİ Y. 650 650 600
66 MUSTAFA KÜÇÜK TEMA MAĞAZACILIK 600 - -
66 İBRAHİM ÇEÇEN IC HOLDİNG 600 550 400
66 MÜŞFİK YAMANTÜRK GÜRİŞ HOLDİNG 600 550 -
66 TEVFİK YAMANTÜRK GÜRİŞ HOLDİNG 600 550 -
66 EROL ÜÇER GAMA HOLDİNG 600 600 370
71 İBRAHİM BODUR İ. BODUR HOLDİNG 575 575 510
72 SEVDA GÜLÇELİK ENKA İNŞAAT 560 550 315
73 MAHMUT ÇEVİK CVK 550 - -
73 İPEK KIRAÇ KOÇ HOLDİNG 550 290 -
73 YÜKSEL ERİMTAN GAMA HOLDİNG 550 550 370
76 EROL ÇARMIKU NUROL HOLDİNG 540 540 275
76 MEHMET OĞUZ ÇARMIKU NUROL HOLDİNG 540 540 275
76 NURETTİN ÇARMIKLI NUROL HOLDİNG 540 540 285
79 AHMET AFİF TOPBAŞ BİM 510 350 300
80 SÜLEYMAN VARLI BAŞ VARLI BAŞ İNŞAAT 500 - -
80 AHMET CENGİZ CENGİZ HOLDİNG 500 350 -
80 EKREM CENGİZ CENGİZ HOLDİNG 500 350 -
80 MEHMET CENGİZ CENGİZ HOLDİNG 500 350 450
80 ŞEREF CENGİZ CENGİZ HOLDİNG 500 350 -
80 ARZUHAN DOĞAN YALÇINDAĞ DOĞAN HOLDİNG 500 450 340
80 BEGÜMHAN DOĞAN FARALYALI DOĞAN HOLDİNG 500 450 340
80 HANZADE DOĞAN BOYNER DOĞAN HOLDİNG 500 450 340
80 IŞIL DOĞAN DOĞAN HOLDİNG 500 450 320
80 VUSLAT DOĞAN SABANCI DOĞAN HOLDİNG 500 450 340
80 YAŞAR KAPTAN ÇEBİ KAPTAN ŞİRKETLER 500 480 220
80 ALİ RAİF DİNÇKÖK AKKÖK SANAYİ Y. 500 500 450
80 EROL SABANCI SABANCI HOLDİNG 500 500 300
93 ERDAL AKSOY TURCAS PETROL 485 475 450
94 İNAN KIRAÇ KIRAÇA ŞTİ. GRUBU 475 350 275
94 ORHAN ÖZOKUR YILDIZ HOLDİNG 475 350 -
94 SELÇUK YAŞAR YAŞAR HOLDİNG 475 475 -
97 YALÇIN AYASLI HİTTİTE CORP. 450 - -
97 MEHMET NAZİF GÜNAL MNG HOLDİNG 450 450 400
97 NİLÜFER ÇİFTÇİ AKKÖK SANAYİ Y. 450 450 400
100 AHMET YAHYA KİĞIU HAYAT HOLDİNG 425 300 -
100 ALİ GÜLÇELİK ENKA İNŞAAT 425 390 235
100 AZİZ TORUN TORUNLAR ŞTİ. GRUBU 425 400 -
100 MEHMET TORUN TORUNLAR ŞTİ. GRUBU 425 400 500
100 AYŞE VERDA GÜLÇELİK ENKA İNŞAAT 425 410 -
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Koç Ailesi, birinciliği Sabancı'dan aldı
Türkiye'nin en zenginlerinin yer aldığı Forbes 100 listesinde Koç ailesi, Sabancı'yı geçti
Türkiye'nin en zenginlerinin yer aldığı Forbes 100 listesinde Koç ailesi mensupları geçen yıl 7,1 milyar dolar olan servetlerini 12,3 milyar dolara çıkararak, birinciliği Sabancı ailesinden aldı.
Forbes Türkiye tarafından bu yıl 6.'sı açıklanan açıklanan ''En Zengin 100 Türk'' listesine ilişkin basın toplantısında verilen bilgiye göre, bu yıl listenin yaklaşık 3'te biri dolar milyarderlerinden oluşurken, 11 yeni ismin eklenmesiyle dolar milyarderinin sayısı 39'a yükseldi.
Bu yıl servetini artırarak yeni milyarder olan 11 kişiden 3'ü Koç Ailesi'nden Mustafa, Ömer ve Ali Koç olurken, Sabancı ailesinden Serra Sabancı ve Çiğdem Sabancı Bilen ile Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi'nin sahibi Suat Günsel de milyarderler ligine geri dönüş yaptı.
Limak'ın sahipleri Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız ile Hema'nın sahibi Mehmet Hattat ise geçen yıl milyoner olarak yer buldukları listede bu yıl milyarderler olarak yer aldılar. Forbes 100 içerisinde kendisine ilk kez yer bulan ve listeye doğrudan doğruya milyarder olarak giren iki isim ise Genel Enerji'nin Üst Yöneticisi (CEO)ve kurucusu Mehmet Sepil ile Kazancı Holding'in sahibi Ali Metin Kazancı oldu.
Listenin ilk sırasında yer alan Mehmet Emin Karamehmet'in servetindeki artışta ve Sepil'in listeye doğrudan milyarder olarak girmesinde, Kuzey Irak'ta altı petrol sahasına sahip olan şirketleri Genel Enerji'nin, petrol ihracatına başlamasının etkili olduğu kaydedildi.
Ali Metin Kazancı'nin, 1,4 milyar dolarlık servetinin en büyük kaynağı ise geçen yılın mayıs ayında Borsa'da işlem görmeye başlayan ve Kazancı Holding'in sahip olduğu elektrik santrallerini de bünyesinde barındıran Aksa Enerji Üretim şirketi oldu.
Forbes 100 listesine bu yıl dahil olan isimlerden Boston merkezli Hittite Corporation'ın kurucusu Yalçın Ayaslı, listedeki tek teknoloji zengini isim olarak dikkati çekti. Listeye yeni giren diğer isimler ise Mustafa Küçük, Mahmut Çevik ve Süleyman Varlıbaş oldu.
ORTALAMA SERVETLERİ 1 MİLYAR DOLAR
FORBES 100'ün ortalama serveti 1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Geçen yıl aynı rakam 801 milyon dolar olmuştu.
Listede son sırayı 425 milyon dolar servete sahip Ahmet Yahya Kiğılı, Ali Gülçelik, Aziz Torun, Mehmet Torun ve Ayşe Verda Gülçelik paylaştı. Geçen yıl listenin kapanışı 350 milyon dolardan gerçekleşmişti.
Forbes'un listesinde yer alanların servetlerinde en önemli kaynak enerji oldu. Sektörün listede yer alan 77 kişinin servetine katkısı bulunurken, 76 kişide gayrimenkul sektörünün katkısı gözlendi. Turizmin etkisi 62, finans ve inşaatın etkisi 39'ar, perakendenin etkisi 31, otomotivin etkisi 29 kişinin servetinde etkili oldu.
Listede yer alan 3 kişinin servetinde gerileme yaşanırken, 22 kişinin serveti aynı seviyede kaldı.
EN ZENGİNLER KOÇ BURÇLARI
Toplam 105 ismin bulunduğu Forbes 100'deki kadın sayısı 23 olurken, kadınlardan 8'i milyarderler arasında yer aldı. Listenin ilk 10 sırasındaki isimlerin serveti toplamı, geçen yıla göre 6,2 milyar dolar artarak 28,2 milyar dolara çıkarken, ilk 50'nin toplam serveti 14 milyar dolar artışla 74 milyar dolara ulaştı.
Listedeki en genç isim 550 milyon dolarlık servetiyle 26 yaşındaki İpek Kıraç, en yaşlı isim ise 715 milyon dolarlık servetiyle Ahmet Keleşoğlu olurken, listenin yaş ortalaması 59 olarak gerçekleşti.
Listedeki çiftler arasında en zengini Suna ve İnan Kıraç olurken, Sema Işıl-Aydın Doğan, Ahsen ve Orhan Özokur, Vuslat Doğan Sabancı-Ali Sabancı eş olarak en zenginler arasında yer aldı.
Forbes 100'de kendi işini kurarak servetini yaratanların sayısı 51 olarak gerçekleşti.
Burçlara göre yapılan değerlendirmede, listede en çok oğlak burcundan isim bulundu. En zenginler ise toplam 14,2 milyar dolarlık servetle koç burçları oldu.
MİLYARDER AİLELER
Koç ailesi servetini yüzde 42 artışla 7,1 milyar dolardan 12,3 milyar dolara çıkarırken, daha önce ilk sırada yer alan Sabancı ailesinin yerine geçti.
Koç ailesinin üçüncü kuşağında yer alan Mustafa, Ömer ve Ali Koç ilk defa milyarderler arasında yer aldı.
Bu sene ikinci sıraya gerileyen Sabancı ailesinde Sabancı Holding dışında kalan aile bireylerinin servetleri de aile servetinin hesaplanmasına dahil edildi.
Boydak ailesi en zengin 10. aile olmakla birlikte, toplam servetin 21 kişi arasında pay edilmesi nedeniyle aileden hiçbir isim ilk 100 arasında yer almadı. Aynı durum, servetin 19 kişi arasında bölündüğü Konukoğlu ailesi için de geçerli.
http://www.patronlardunyasi.com/
Avrupa’nın zirvesine Türk imzası
Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek binalarında bir Türk şirketinin imzası var
İnşaat sektöründe 35 yıllık deneyimi ile ‘Teknik Müteahhit’ olarak, MEP (Mechanical, Electrical & Public Health) tesisat projeleri gerçekleştiren AE Arma - Elektropanç, Avrupa ve Türkiye’nin en yüksek binalarına adını yazdırıyor.
Moskova’daki, Avrupa’nın yapımı bitmiş en yüksek binası olan ‘City of Capitals’ projesini başarı ile tamamlayarak teslim eden firma, şimdi de Avrupa’nın yapılmakta olan en yüksek binası unvanına sahip ‘Mercury City Tower’ projesini üstlendi.
380 metrelik Mercury City Tower
AE Arma-Elektropanç, Moskova’da gökdelenler bölgesi Moskow City’de inşa edilen ve 380 metrelik yüksekliği ile Avrupa’nın yapılmakta olan en yüksek binası olan bu tower’ın ‘Teknik Müteahhit’ olarak seçildi. Mercury City Tower, çok lüks residence ve ofislerden oluşuyor. 158 bin metre kare kapalı alana sahip. Firmanın üstlendiği işin bedeli ise 47 milyon USD.
Avrupa’nın bitmiş zirvesi City of Capitals
AE Arma-Elektropanç’ın ‘Teknik Müteahhit’ olarak üstlenip tamamladığı ve başarı ile teslim ettiği City of Capitals, Avrupa’nın en yüksek birinci ve altıncı sırada ki binaları olan ‘Moskow ve S.Petersburg’ adlı iki kuleden oluşuyor. Moskow Tower, Avrupa’nın en yüksek binası olup 76 katlı ve 307 metre yüksekliğe sahip. Bu yapı, toplam 360 bin metre kare kapalı alanlı ve AE Arma-Elektropanç’ın taahhüdün de tamamlanan bölümünün parasal değeri 56 milyon USD.
Avrupa ve Türkiye’ nin en yüksek binaları
AE Arma-Elektropanç A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan, AE’nin 35 yıllık tecrübesiyle bir küresel marka olma yolunda hızla ilerlediğini, en yüksek binaların MEP (Mechanical, Electrical & Public Health) tesisatlarında imzalarının bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
‘Yeni Projeler sırada bekliyor’
Avrupa’nın yapılmakta ve yapımı bitmiş, en yüksek iki binasının ‘Teknik Müteahhitliğini’ biz üstlendik. Türkiye’mizin en yüksek üçüncü ve dördüncü binası ‘Anthill Residence’ ile sekizinci yüksek binası olan ‘Şişli Plaza’ projelerin de bizim taahhüdümüz altında gerçekleştirildi. AE Arma-Elektropanç olarak, Avrupa’nın yanı sıra Asya ve Afrika’da da çok önemli işler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz pek çok projemize yenilerini eklemek için yoğun çalışma içindeyiz. Bölgesel ve güvenilir bir marka olmayı başaran firmamız, Mercury City Tower Proje ile küresel marka olmaya bir adım daha yaklaşmıştır.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
İnşaat sektöründe 35 yıllık deneyimi ile ‘Teknik Müteahhit’ olarak, MEP (Mechanical, Electrical & Public Health) tesisat projeleri gerçekleştiren AE Arma - Elektropanç, Avrupa ve Türkiye’nin en yüksek binalarına adını yazdırıyor.
Moskova’daki, Avrupa’nın yapımı bitmiş en yüksek binası olan ‘City of Capitals’ projesini başarı ile tamamlayarak teslim eden firma, şimdi de Avrupa’nın yapılmakta olan en yüksek binası unvanına sahip ‘Mercury City Tower’ projesini üstlendi.
380 metrelik Mercury City Tower
AE Arma-Elektropanç, Moskova’da gökdelenler bölgesi Moskow City’de inşa edilen ve 380 metrelik yüksekliği ile Avrupa’nın yapılmakta olan en yüksek binası olan bu tower’ın ‘Teknik Müteahhit’ olarak seçildi. Mercury City Tower, çok lüks residence ve ofislerden oluşuyor. 158 bin metre kare kapalı alana sahip. Firmanın üstlendiği işin bedeli ise 47 milyon USD.
Avrupa’nın bitmiş zirvesi City of Capitals
AE Arma-Elektropanç’ın ‘Teknik Müteahhit’ olarak üstlenip tamamladığı ve başarı ile teslim ettiği City of Capitals, Avrupa’nın en yüksek birinci ve altıncı sırada ki binaları olan ‘Moskow ve S.Petersburg’ adlı iki kuleden oluşuyor. Moskow Tower, Avrupa’nın en yüksek binası olup 76 katlı ve 307 metre yüksekliğe sahip. Bu yapı, toplam 360 bin metre kare kapalı alanlı ve AE Arma-Elektropanç’ın taahhüdün de tamamlanan bölümünün parasal değeri 56 milyon USD.
Avrupa ve Türkiye’ nin en yüksek binaları
AE Arma-Elektropanç A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan, AE’nin 35 yıllık tecrübesiyle bir küresel marka olma yolunda hızla ilerlediğini, en yüksek binaların MEP (Mechanical, Electrical & Public Health) tesisatlarında imzalarının bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
‘Yeni Projeler sırada bekliyor’
Avrupa’nın yapılmakta ve yapımı bitmiş, en yüksek iki binasının ‘Teknik Müteahhitliğini’ biz üstlendik. Türkiye’mizin en yüksek üçüncü ve dördüncü binası ‘Anthill Residence’ ile sekizinci yüksek binası olan ‘Şişli Plaza’ projelerin de bizim taahhüdümüz altında gerçekleştirildi. AE Arma-Elektropanç olarak, Avrupa’nın yanı sıra Asya ve Afrika’da da çok önemli işler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz pek çok projemize yenilerini eklemek için yoğun çalışma içindeyiz. Bölgesel ve güvenilir bir marka olmayı başaran firmamız, Mercury City Tower Proje ile küresel marka olmaya bir adım daha yaklaşmıştır.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Erdoğan ve Merkel, CeBIT fuarını açtı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, CeBIT Bileşim Fuarının açılışına katıldı.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Hanover kentinde gerçekleştirilen CeBIT fuarının açılışını birlikte yaptı.
Açılış öncesinde Erdoğan ve Merkel, aralarında BM CEO'su Samuel J. Palmisano, BITKOM Müdürü Prof. August-Wilhelm Scheer, Aşağı Saksonya Başbakanı David McAllister Hannover Belediye Başkanı Stephan Weil ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş'ın da bulunduğu grupla fotoğraf çektirdi.
Açılıştan ve fotorğaf çektirmeden önce gazetecilere kısa bir açıklamada bulunan Merkel, Almanya'daki göçmenlerin iş hayatında başarılı olabilmesi için iyi bir şekilde Almanca öğrenmelerinin şart olduğunu söyledi. Merkel, Almanca öğrenilmesinin uyumun en önemli konularından biri olduğunu vurgulayarak, Almanya'da başarı için Almanca öğrenmenin de şart olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan'la CeBIT fuarının açılışını yapacak olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Merkel, açılıştan sonra da Erdoğan ile akşam yemeğinde görüşeceğini ve ağırlıklı olarak Almanya'da yaşayan Türklerin uyumunun konuşacaklarını belirtti.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Medyanın en zengin patronu kim?
FORBES'in yayınladığı en zengin 100 işadamı listesi medyanın en zengin patronunu da ortaya çıkarttı
Forbes zenginler listesini yayınladı. En zenginlerin toplam serveti 104 milyara yükseldi.
FORBES'in yayınladığı en zengin 100 işadamı listesi medyanın en zengin patronunu da ortaya çıkarttı.
Zirvede Show ve Akşam'ın sahibi Mehmet Emin Karamehmet var. Karamehmet'in serveti 4 milyar dolar...
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Forbes zenginler listesini yayınladı. En zenginlerin toplam serveti 104 milyara yükseldi.
FORBES'in yayınladığı en zengin 100 işadamı listesi medyanın en zengin patronunu da ortaya çıkarttı.
Zirvede Show ve Akşam'ın sahibi Mehmet Emin Karamehmet var. Karamehmet'in serveti 4 milyar dolar...
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Yerli taksi geliştiren Karsan'a Başbakan'dan destek
Erdoğan, "Başbakan'ımızın istediği Türk otomobilini yaptık." diyen ve finalde yarıştıkları dünya otomotiv devleri Ford ile Nissan'a karşı destek isteyen Nahum'a arka çıktı.
Mart ayında sonuçlanması beklenen New York taksi ihalesinde Karsan önemli bir adım daha attı. İki dünya devi ile birlikte finale kalan şirket, Türkiye'de destek görmeye devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg'e Karsan'ın projesinden bahsetmesi Türkiye'nin bir desteği olarak algılanırken son adım bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından atıldı
Edinilen bilgiye göre Başbakan Erdoğan, Karsan Murahhas Azası Jan Nahum'la önceki gün İstanbul'da bir araya geldi. Nahum'un bir süre önce Başbakan Erdoğan'dan görüşme talep ettiği biliniyor. Four Seasons otelinde Ar-Ge merkezi kuran şirketlere verilen ödül törenine katılan Erdoğan, daha sonra Nahum'la özel olarak bir araya gelerek desteğini iletti.
Sektör çevrelerine göre bu görüşme Başbakan'ın TÜSİAD Genel Kurulu'nda dile getirdiği yerli otomobil isteğine New York taksi projesiyle cevap veren Karsan'a destek anlamına geliyor. Çünkü Jan Nahum, ocak ayında New York'ta aracın özel bir salonda sergilenmesi sırasında "Başbakan'ımızın istediği Türk otomobilini yaptık, New York'a kadar getirdik. Bu aşamadan sonra işimiz kolay değil. Rakiplerimiz Ford ve Nissan gibi dünyaca bilinen bir marka değiliz. Bu noktada hükümetin desteği önemli. Başbakan Erdoğan'dan Bloomberg'e mektup yazmasını isteyeceğim." demişti.
Otomotiv duayeni Karsan Yönetim Kurulu Başkanı İnan Kıraç ise, "Başbakan Erdoğan'ın istediği yerli aracı biz geliştirdik. New York taksi projesini kazanamazsak bile dünyanın büyük metropollerine bu projeyi taşıyacağız." ifadelerini kullanmıştı.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Memduh Taşlıcalı/Zaman
Ahmet Zorlu’dan genç yöneticilere kariyer tavsiyeleri
İş hayatında başarılı olmak için global düşünmek, girişimci olmak ve hesaplanabilir risk almaktan korkmamak gerektiğini vurgulayan Ahmet Zorlu başarı için sürekli kendini geliştirmenin altını çiziyor.
Eduplus tarafından 15 Nisan’da Maslak Sheraton Hotel’de gerçekleşen 7. Liderlik Zirvesi’nde tecrübe ve deneyimle ortaya çıkan başarılar paylaşıldı. Zirvede “Lider Portresi!-Küresel Pazarlar ve Dünya Şirketi Olmanın Kuralları” konulu özel söyleşiye katılanAhmet Zorlu etkinlik öncesi genç yöneticilere kariyer tavsiyelerini basınla paylaştı. Zorlu’nun başarı, girişimcilik, global marka olmak ve kariyerle ilgili görüşleri şu şekildedir:
Global pazarda başarılı bir şirket olmak için yapılması gerekenler
Günümüzde, bilişim teknolojilerinde çok hızlı bir gelişim söz konusu. Hayat standartları da bu gelişim paralelinde hızla yükseliyor. Para ve sermaye hareketleri, iş gücü yapısı, üretim anlayışı, kurum yapıları değişiyor. Küreselleşen rekabet ortamı, ülkeler arasındaki sınırların ortadan kalkmasına yol açıyor. Küresel pazarda başarılı bir oyuncu olmak ve rakipler karşısında üstünlük sağlayabilmek için, küresel rekabet stratejileri belirlemenin yanı sıra, araştırma-geliştirme faaliyetlerine önem vermek, sürekli bir yenilik ve gelişim içinde olmak ve elde edilen bilgiyi kalıcı başarılara dönüştürebilmek gerekiyor.
Lider ve yöneticilerin sahip olması gereken özellikler
Başarılı bir liderin, ekibi ile birlikte hareket edebilmesi, iş bölümü yapabilmesi ve hedefleri belirleyebilmesi büyük önem taşıyor. Takım ruhunu liderin vizyonu oluşturur. Küresel bir liderin en önemli özelliği de vizyon sahibi olabilmesi ve değişimi yönetebilmesidir.
Liderlik sonradan da kazanılabilir
Liderlik doğuştan gelen bir özellik olmakla birlikte, kişi gayret göstererek, çok çalışarak, çalışanlarına karşı adil davranarak liderlik vasfı kazanması mümkündür. Yeter ki, kendi kişisel özelliklerinin farkında olsun, eksik yönlerini geliştirmek için çaba sarf etsin, takımını motive etsin ve doğru yönlendirsin.
Başarının sırrı çok çalışmak
Başarının sırrının çok çalışmak olduğuna inanıyorum. Onun ardından, işinin takipçisi olmak, detaylara önem vermek, ekibine güvenmek, adil olmak, insanların önünü açmak ve tabi ki, zamanını iyi kullanmak, doğru zamanda doğru işi yapmak gelir. Benim iş hayatımdaki başarı düsturum budur.
Kendinizi keşfedin...
Günümüzde iyi bir kariyere sahip olmak için, iyi öğrenim görmek kadar doğru yerlerde çalışmak da çok önemli. Bu nedenle de, gençlerin, bir yandan okulda teoriyi öğrenirken, diğer yandan da pratik yaşama henüz okul yıllarındayken başlamasının çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Gençlerin öncelikle kendilerini keşfetmesi, hangi alana ilgi duyduklarını tespit etmesi çok önemli. Çünkü insan, ancak ve ancak sevdiği bir işte başarıyı yakalayabilir. Gençler her zaman global düşünmeli. Girişimci olmaktan ve hesaplanabilir risk almaktan korkmamalılar. Teknolojinin gelişmesiyle hızlanan bilgi akışından faydalanmalı, sürekli araştırmalı ve dünyadan edindikleri bilgiyi işlerine yansıtmalılar.
İlk önce işini sahiplenecek
Gençlerden beklediğimiz olmazsa olmazlardan biri, işini sahiplenmek. İşine bağlanmadan, işini sevmeden yapan bir çalışanın bizim grubumuzda yeri olmadığını açıkça ifade etmek isterim. Her bir çalışanın, “Bu işi nasıl daha iyi yaparım?” diye kendisini sorgulamasını ve maksimum verimle çalışmasını bekliyoruz.
Sertaç Kantarcı : sertac@ekonometri.com.tr
'' TÜRK AKREBİ CENEVRE FUARINDA ,,
Türk akrebi Cenevre'de
Adını Peugeot tasarım yarışmasıyla duyuran genç Türk tasarımcısı Emre Hüsmen master tezi için geliştirdiği ScorpION (akrep) isimli aracıyla Pininfarina ve Maserati’nin dikkatini çekti.
Torino’daki Instituto Europe di Design’de (IED) master yapan Hüsmen’in projesi Fiat tarafından 7 proje arasından seçilip Cenevre’de sergilenmeye hak kazandı.
Pirellinin sponsor olduğu proje Pininfarina’da Baş Tasarımcısı olan Luca Borgogno ve Maserati tasarımcısı Luigi Giampaolo yönetiminde birebir boyutlarda yapılarak 1 Mart’ta basın günüyle kapılarını açacak Cenevre Fuarı’nda sergilenecek. Hüsmen’in tasarladığı ScorpION, tamamen Li-ion pilli, elektrikli bir otomobil. Dört tekerinde elektrik motoru yer alan aracı tasarlarken Hüsmen ‘akrep’ten esinlemiş.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi
Adını Peugeot tasarım yarışmasıyla duyuran genç Türk tasarımcısı Emre Hüsmen master tezi için geliştirdiği ScorpION (akrep) isimli aracıyla Pininfarina ve Maserati’nin dikkatini çekti.
Torino’daki Instituto Europe di Design’de (IED) master yapan Hüsmen’in projesi Fiat tarafından 7 proje arasından seçilip Cenevre’de sergilenmeye hak kazandı.
Pirellinin sponsor olduğu proje Pininfarina’da Baş Tasarımcısı olan Luca Borgogno ve Maserati tasarımcısı Luigi Giampaolo yönetiminde birebir boyutlarda yapılarak 1 Mart’ta basın günüyle kapılarını açacak Cenevre Fuarı’nda sergilenecek. Hüsmen’in tasarladığı ScorpION, tamamen Li-ion pilli, elektrikli bir otomobil. Dört tekerinde elektrik motoru yer alan aracı tasarlarken Hüsmen ‘akrep’ten esinlemiş.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi
''Piyasalarda neler oluyor?...
Yurtiçi ve yurtdışında yoğun ve önemli bir veri gündeminin olduğu haftanın ilk gününde Ortadoğudaki gerilimle birlikte devam eden petroldeki dalgalanmaya bağlı küresel risk iştahının takip edileceği piyasalarda dolar/TL tarafında kurumsal müşteri hareketleri izlenecek, Hazine iç borçlanma stratejisinin izleneceği gösterge faizde ise yatay seyir görülebilir.
Yurtiçinde bugün saat 1000'da Ocak ayı dış ticaret açığı, saat 1700 civarında ise Hazine iç borçlanma stratejisi açıklanacak.
Reuters anketine göre, dış ticaret açığının Ocak ayında 2010 yılının aynı ayına göre yaklaşık yüzde 12.7 artarak 4.35 milyar dolar, yıl sonunda ise 2010 yılına göre yüzde 13.2 artışla 81 milyar dolar olması bekleniyor.
Yurtdışında ise TSİ 1200'de Euro bölgesi Ocak ayı enflasyonu ile çekirdek enflasyon, TSİ 1530'da ABD Ocak ayı çekirdek PCE ve kişisel gelirler, TSİ 1645'te ABD Şubat ayı Chicago PMI ve TSİ 1700'de ABD Ocak ayı bekleyen konut satışları verileri açıklanacak.
Reuters matching sisteminde Cuma günü spot kapanışta 1.5949/1.5952, saat 1735 itibariyle 1.5962/1.5969 seviyesinde olan dolar/TL, bu sabah ilk işlemlerde 1.5955/1.5965 seviyesindeydi.
Yabancı yatırımcıların geçen hafta Perşembe günü yüklü döviz aldığını ve Cuma günü bu pozisyonların çoğundan çıktığını söyleyen bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Öte yandan içeride bireysel müşterilerin yüklü döviz bozdurmaları Cuma günü de devam etti. Bu hareketlerin etkisiyle dolar/TL bir miktar gerilemesine rağmen lokal bankaların döviz alımlarını gördük. Kurun gerilemesinde bu hareketin yanı sıra yurtdışında risk algısının toparlamasıyla yabancıların spekülatif pozisyonlarını terse çevirmeleri de etkili oldu. Böylece dolar/TL 1.5920 seviyelerine kadar gördü" dedi. Aynı bankacı şöyle devam etti:
"Bugün de içeride lokal tarafta kurumsal müşterilerin düştüğü seviyelerden döviz alıp almayacağı önemli. Yabancıların geçen haftaki kısa TL pozisyonlarını kapatmasıyla birlikte lokallerden yüklü döviz alımı olmazsa piyasa gevşemeye devam edebilir. Dolar/TL için yukarıda 1.60 seviyesinin üzeri sınırlı, 1.59 kırılırsa daha aşağı seviyeler denenebilir. Müşteri hareketlerine bakacağız. Öte yandan euro/doların seyri de önemli. Bu hafta önemli veriler var. ECB'nin faiz kararı önemli. ECB üyelerinin faiz artırım olasılığından bahsettiği bir ortamda başkan Jean-Claude Trichet'nin ne söyleyeceği önemli. Ayrıca Cuma günü tarımdışı istihdam var. Bu kadar büyük veriler olunca da piyasada asıl hareketi haftanın sonuna doğru göreceğiz gibi. Bu durumda piyasaların bir bant içinde kalması olası."
Bankalararası piyasada Cuma günü spot kapanışta 1.5930/1.5970, saat 1735'de ise 1.5940/1.5980 seviyesinde olan en iyi dolar alış satış kotasyonları bu sabah ilk işlemlerde 1.5950/1.5980 seviyesindeydi.
Aynı saat itibariyle euro/dolar paritesi ise 1.3761 seviyesinden işlem görüyordu.
Dolar, işlemcilerin bu hafta açıklanacak ekonomik veriler öncesi kısa pozisyonlarını kapatmalarının etkisiyle istikrar kazandı. Piyasa bu hafta Fed Başkanı Bernanke'nin Senato'ya yapacağı konuşmayı, ECB'nin faiz kararını ve ABD tarım dışı istihdam verilerini izleyecek. Euro ise Asya piyasalarında dolar karşısında yüzde 0.1 geriledi. Analistler, Japon yatırımcıların euronun önündeki güçlü dirençleri kıramayacağı beklentisiyle euro sattığını belirttiler. İşlemciler ise Cuma günü 1.3837 dolara kadar yükselen euronun, bugün 1.3743'e kadar gerilemesiyle birlikte 1.3862 seviyesine doğru olan ivmeyi kaybettiğini ifade etti.
Brent petrolü bugün Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya ilişkin endişelerin sürmesiyle 2 doları aşkın değer kazanarak varil başına 114 dolara yükseldi.
Brent petrolün varil fiyatı bugün saat 0821 itibariyle 113.81 dolar seviyelerindeydi.
Faiz tarafında bugün yoğun bir hacim ve değişiklik beklemediklerini söyleyen bir bankanın tahvil-bono işlemcisi, "Ortadoğu'daki gelişmeleri izliyoruz, petrol fiyatlarının son iki günde tansiyonunun durulup yatay bir seyre geçmesi biraz sakinleştirdi piyasayı. Bugün için akşam açıklanacak olan Hazine'nin iç borçlanma stratejisine bakılacak. İhale programında bir değişiklik olabilir ve 29 Ocak 2014 itfalı sabit kuponlu tahvil programdan çıkarılabilir. Bu beklenti piyasada fiyatlandı. Borçlanma rasyosunda bir değişim olup olmayacağı, Nisan ve Mayıs ayında nasıl bir ihale programı olacağı önemli. Yurtdışında ise ECB'nin toplantısı izlenecek" dedi.
Tahvil-bono piyasasında Cuma günü spot kapanışta ortalama yüzde 8.69, valörlüde yüzde 8.63; son işlemlerde ise spotta yüzde 8.65, valörlüde yüzde 8.63 seviyesinde olan 7 Kasım 2012 vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi bu sabah tezgahüstü piyasada ilk işlemlerde yüzde 8.67/8.62 seviyesindeydi.
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi
''İş dünyasında Erbakan üzüntüsü,,
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın vefatı iş dünyasını da derinden üzdü. Erbakan'ın siyasetin yanı sıra ağır sanayi alanında attığı adımlara vurgu yapıldı
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın dün vefat etmesi iş dünyasını da derinden üzdü. İş dünyası tarafından yapılan açıklamalarda çalışma ekonomisine ve ağır sanayiye olan destekleri vurgulandı. Yazılı bir açıklama yapan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Erbakan'ın Türkiye siyasetine ve ekonomisine büyük katkı sağladığını belirtti. Vardan, Erbakan hakkında Türkiye'de ağır sanayinin tesisi anlamında inandığı değerleri ve davasını hayatının son anına kadar savunarak, Türkiye siyaseti için örnek teşkil ettiğini vurguladı. Vardan, şunları kaydetti: "Türk siyaseti ve İslam dünyası, çok önemli bir değerini kaybetmiştir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ülkede milli değerleri ve ağır sanayinin tesisi anlamında inandığı değerleri ve davasını hayatının son anına kadar savunarak, Türk siyaseti için bir örnek teşkil etmiştir. Erbakan, başbakanlık yaptığı kısa dönemde dahi ülkeye son derece önemli katkılar sağlamış, İslam ülkeleri arasında ticaretin gelişmesi adına ciddi adımlar atılmasına vesile olmuştur. Aynı zamanda hizmetleri tüm İslam dünyasında takdirle karşılanmış, örnek alınmıştır"
Türk siyasetinin ulu çınarı devrildi
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, vefat eden Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Türkiye'nin sanayileşmesinin önünü açan kişilerden biri olduğunu belirtti. Yalçıntaş, yazılı açıklamasında, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatını, "Türk siyasetinin ulu bir çınarı devrildi" diye tanımladı. Yalçıntaş, şunları kaydetti: "Kavgadan uzak, samimi ve kararlı bir devlet adamı olarak, Türkiye'nin gelişimi ve yükselmesi için yorgunluk nedir bilmeden çalıştı. Sayın Erbakan, Türkiye'nin, gelişmesi için mutlaka ağır sanayi hamlesi yapması gerektiğini her zaman vurgulamıştı. Sanayileşmenin bir ülke için bağımsızlık demek olduğunu ifade etmişti. Bu önemli bir tespittir" değerlendirmesinde bulundu.
Katkılarıyla anımsayacağız
TÜSİAD'ın, Erbakan'ın vefatıyla ilgili mesajında şu ifadelere yer verildi: "TÜSİAD, Saadet Partisi'nin vefat eden Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a Allah'tan rahmet, siyaset camiamıza ve yakınlarına başsağlığı diler. 54'üncü Hükümet'in Başbakanı Sayın Erbakan, şüphesiz siyaset tarihimizin en önemli şahsiyetlerinden biri olmuştur. Ülkemizin iş insanları, Sayın Erbakan'ı, siyasetçi kimliğinin yanı sıra öğretim üyeliği ve bilim adamlığı sıfatlarıyla, akademik ve sınaî alanlarda yaptığı katkılarla da anımsayacaklardır."
Kazandırdığı kadrolarla anılacak
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Türk siyasi hayatına kazandırdığı kadrolarla hatırlanacağını belirtti. Palandöken, Erbakan'ın vefatından dolayı derin üzüntü duyduğunu ifade etti. Erbakan'ın, Türk siyasi hayatına kazandırdığı kadrolarla her zaman hatırlanacağını vurgulayan Palandöken, şunları kaydetti: "Türk siyasi tarihinin önemli liderlerinden biri olan Erbakan, siyasete kazandırdığı kadrolar her zaman hatırlanacak."
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi
İL İL 2023 KADAR YAPILACAK OLAN HIZLI TREN HATLARI
Uzun yol çilesi bitecek
Dünyanın en güvenli ulaşım aracının adı hep gecikmeyle birlikte anılıyordu bugüne kadar. Son sekiz yılda durum tersine döndü.
ZAMAN - PAZAR
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a... #Sayfa#
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak. #Sayfa#
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor.#Sayfa#
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
ZAMAN - PAZAR
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a...
Kara tren gecikir, belki hiç gelmez." deyişi artık tarihe karışıyor. Dünyanın en güvenli ulaşım aracının adı hep gecikmeyle birlikte anılıyordu bugüne kadar. Son sekiz yılda durum tersine döndü.
ZAMAN - PAZAR
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a... #Sayfa#
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak. #Sayfa#
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor.#Sayfa#
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi
Dünyanın en güvenli ulaşım aracının adı hep gecikmeyle birlikte anılıyordu bugüne kadar. Son sekiz yılda durum tersine döndü.
ZAMAN - PAZAR
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a... #Sayfa#
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak. #Sayfa#
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor.#Sayfa#
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
ZAMAN - PAZAR
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a...
Kara tren gecikir, belki hiç gelmez." deyişi artık tarihe karışıyor. Dünyanın en güvenli ulaşım aracının adı hep gecikmeyle birlikte anılıyordu bugüne kadar. Son sekiz yılda durum tersine döndü.
ZAMAN - PAZAR
Türkiye'nin kırk yıllık hayali hızlı tren, Ankara-Eskişehir seferlerine başladı. Bin 76 kilometrelik yeni hat inşa edildi. Mevcut demiryolu hattının yarısı yenilendi. 2002'de 111 milyon lira olan yatırım harcamaları, 2010'da 2 milyar 500 milyon liraya çıktı.
Ulaştırma Bakanlığı, 2023'te Anadolu'nun birçok şehrine ' hızlı' ulaşım planlıyor. Hedef, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında 9 bin 978 km hızlı tren hattı, 4 bin 997 km konvansiyonel hat olmak üzere 14 bin 975 kilometre yeni demiryolu hattı inşa etmek. Bu Cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu hamlesi. Hükümet bu projeye büyük önem veriyor. 11 bin kilometre olan demiryolu ağı 12 yıl içinde iki katına çıkacak. Bakan'a göre, 'kara tren gecikir', anlayışı yerini ' hızlı tren yetişir' anlayışına bırakacak.
Bu hedefler, demiryolu tarihinin de yeniden yazılması anlamına geliyor. İstatistikler değişecek gibi. Çift hat uzunluğu yüzde 9'dan yüzde 50'ye yükselecek. Yüzde 26 olan elektrikli hat oranı da yüzde 60'a... #Sayfa#
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak. #Sayfa#
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor.#Sayfa#
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
Hedefler gerçekleştiğinde İstanbul, Ankara, İzmir, Sivas, Bursa gibi şehirlerin yanı sıra Yozgat, Trabzon, Diyarbakır, Malatya illerini de içine alan 29 ilden yüksek hızlı tren geçecek. Bunun maliyeti ise yaklaşık 45 milyar dolar. Bu paranın 25-30 milyar doları Çin'den sağlanacak. 'Demiryolu İş Birliği Anlaşması' gereği 7 bin 18 kilometrelik yüksek hızlı demiryolu hattını Çinliler inşa edecek. Geriye kalan 2 bin 924 kilometrelik kısmını ise Demiryolları öz kaynakları ve dış kredilerle yapacak. Çinliler işe, "Ayaş Tüneli" geçilemediği için yılan hikâyesine dönen Sürat Demiryolu'nu da içine alan ve Edirne'den Kars'a uzanan 3 bin 636 kilometrelik hattı yaparak başlayacak. Hattın tamamlanmasıyla, karayolu ile 16,5 saat olan seyahat süresi 8 ila 9 saat arasında olacak. Çinliler, Edirne-Kars hattını inşa ederken, bir yandan da 850 kilometrelik Erzincan-Trabzon ve Yerköy-Kayseri hatlarını yapacak.
İç Anadolu Bölgesi'nde dört şehirden hızlı tren geçecek. Bunların başında Konya geliyor. Diğer bir güzergâh ise 466 kilometrelik Ankara-Sivas hattı. Bu hatta inşaat çalışmaları sürüyor. Ancak, hızlı tren Yerköy'e 30 kilometre kala Yozgat'a ayrılarak şehir merkezine gelecek. Daha sonra Sivas'a devam edecek. Ankara ya da İstanbul'dan gelecek hızlı trenler de Yerköy üzerinden Kayseri'ye gidecek. Böylece hızlı trenle Ankara-Yozgat 1,5 saat, Ankara-Kayseri arası ise 2 saat 30 dakika olacak.
Ankara ve İstanbul da Antalya'ya hızlı trenle bağlayacak. Ankara'dan, Konya-Manavgat güzergâhı takip edilerek 2 saat 45 dakikada Antalya'ya ulaşılacak. 714 kilometrelik İstanbul-Antalya arası ise 4 saat 30 dakikada alınacak
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor
Ankara-Konya mayısta başlıyor
17 Aralık'tan beri deneme seferleri yapılan Ankara-Konya hattı 275 kilometre hıza göre inşa edildi. Ancak trenin hızı saatte 250 kilometreyi geçmeyecek. Yolculu seferler bu yılın ilk yarısında başlayacak. İki şehir arasında trenle 10,5 saat olan yolculuk süresi 1 saat 15 dakikaya inecek. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 212 kilometrelik (çift yönlü 424 km) hattın 17 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmış olmasından çok memnun. Bunun bir dünya rekoru olduğunu, benzer projelerin Avrupa'da 7-10 yıl arasında tamamlandığını söylüyor. Bakan, "Ankara-Eskişehir ve Eskişehir-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hatlarında yabancı müteahhit ve personel çalıştı. Oysa Ankara-Konya hattı Türk müteahhit ve personeli tarafından inşa edildi." diyor.
Devlet Demiryolları, Konya-Adana arasında da yüksek hıza uygun tren inşa etmeyi planlıyor. Hat, trenin uygun kesimlerde 200, zor kesimlerde ise minimum 160 kilometre hız yapabileceği şekilde inşa edilecek. Mevcut hatların iyileştirilmesi ve ilave hat yapımı ile bu güzergâhta yüksek hızlı trenlerin çalıştırılması planlanıyor
Konya'nın yolcu sayısı Eskişehir'i geçecek
Ankara-Konya arasına sabah 07.00 ile akşam 22.00 arasında saat başı sefer konulması planlanıyor. Bakan Binali Yıldırım "2023 İşletme Planlaması'na göre, Ankara-Konya arasında taşınacak yolcu sayısı yılda 3 milyonu geçecek. Buna göre, Ankara-Eskişehir arasında bir yılda taşınan yolcunun çok üzerinde bir potansiyel yakalanacak. Zira Ankara-Eskişehir arasında 1,5 yıl içinde 2,5 milyon yolcu taşındı. Konya-İstanbul arasında taşınacak yolcu sayısı, Ankara-Konya'dan 1 milyon fazla olacak."
Yolcu payı yüzde 72'ye yükseldi
Devlet Demiryolları verilerine göre yüksek hızlı treninin 13 Mart 2009'da seferlerine başlamasıyla Ankara-Eskişehir arasındaki taşımada otobüsün payı bir buçuk yılda yüzde 55' ten yüzde 10'a geriledi. Devlet Demiryolları'nın payı ise yüzde 8'den yüzde 72'ye yükseldi. Hızlı tren iki şehir arasında birçok tercihi de değiştirdi. Mesela, iki şehir arasında yolculuk yapan vatandaşlar tercihini yüksek hızlı trenden yana kullandı. Trenden önce yüzde 38 olan özel araç ile seyahat yüzde 18'e geriledi. Hatta 07.00 ile 22.00 arasında saat başı sefer yapılıyor.
Ankara-Eskişehir-İstanbul hattında 11,5 milyon yolcu
Devlet Demiryolları, Ankara-İstanbul arası hızlı tren hattında seferlerin başlaması halinde, taşınacak yolcu sayısı hakkında bir çalışma yaptı. Tahmini hesaplamaya göre, bu hatta yılda 11 milyon 500 bin yolcu taşınacak, 782 milyon TL gelir elde edilecek. Yolcu ve gelir adına ikinciliği, Ankara-Afyon-İzmir güzergâhı alacak. Bu güzergâh için, 6 milyon yolcu, 408 milyon TL de gelir hedefi var.
http://www.sabah.com.tr/Ekonomi
27 Şubat 2011 Pazar
''Ev sahipleri dikkat''...
Ev sahipleri için beyan dönemi başlıyor. Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, kira geliri elde edenleri beyanda bulunmaya çağırarak, ''Artık bu gelirlerin gizlenmesi mümkün değil'' dedi.
Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, 2010 yılı içinde elde edilen Gayri Menkul Sermaye İratları (GMSİ)için 1-25 Mart tarihleri arasında gelir vergisi beyannamesi verilecek, ay sonuna kadar da verginin ilk taksidi ödenecek. Kira gelirine konu mal ve haklar, ''arazi, bina, maden ve memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, voli mahalleri ve dalyanlar, arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü bantları, imtiyaz ve telif hakları ile gemi ve gemi payları'' olarak sıralanıyor.
Vakıf gelirinden hizmet karşılığı olmayarak alınan hisseler ile zirai faaliyete bilfiil iştirak etmeksizin sadece üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri de, gayrimenkul sermaye iradı olarak kabul ediliyor. Mükellefler tarafından o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak tahsil edilen kira bedelleri, tahsil edildiği yılın hasılatı sayılırken, gelecek yıllara ait olup, peşin tahsil edilen kira bedelleri ödemenin yapıldığı yılın değil, gelirin olduğu yılın hasılatı olarak kabul ediliyor.
Meskenlerde 2 bin 600 liralık istisna
2010 yılı için mesken kira gelirlerinde 2 bin 600 lira istisna uygulanacak. Mesken kira geliri 2 bin 600 liranın altında olan ev sahipleri beyanname vermeyecek. Bu tutarın üzerinde kira geliri elde edilmesi halinde ise önce 2 bin 600 liralık istisna rakamı düşürülecek, geri kalan tutar vergiye tabi tutulacak. Mesken kira geliri bulunanlar, götürü ya da gerçek gider yöntemini seçecek ve bu yöntemlere göre vergilendirilecek. Geçen yıl elde edilen işyeri kira gelirlerindeki istisna ise 22 bin lira olarak uygulanacak. Beyanname verme sınırı da olan 22 bin liranın tespitinde, gelir vergisi kesintisine tabi brüt kira gelirleri ile mesken kira gelirinin gelir vergisinden istisna edilen tutarı aşan kısmı birlikte dikkate alınacak.
Bir takvim yılı içinde mal ve hakların kiralanmasından sağlanan gelirlerden kesinti ve istisna uygulamasına konu olmayan ve tutarı beyanname verme sınırı olan 1.090 lirayı aşanlar da beyanname kapsamında bulunacak. Aile bireylerinin her birinin sahip olduğu mal ve haklardan elde edilen kira gelirleri için ayrı ayrı beyanname verilecek. Kira geliri beyannameleri, mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairesine verilecek. Beyana tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olan mükellefler, isterlerse, vergi dairesinden alacakları kullanıcı kodu, parola ve şifreyi kullanmak suretiyle, beyannamelerini elektronik ortamda gönderebilecek.
Yaşlı ve engellilere evde hizmet
Sadece kira geliri elde eden 60 yaş üzeri mükellefler ile engelli mükelleflerden yaşlığı, sakatlığı ya da hastalığı nedeniyle vergi dairesine gelemeyecek durumda olanlar, bağlı oldukları vergi dairesini aramaları halinde, adreslerine gidilerek, beyanname doldurmalarına yardımcı olunacak. Öte yandan konutlardan elde edilen kira gelirleri beyan edilmez veya eksik beyan edilirse, 2010 yılı için 2 bin 600 liralık istisnadan yararlanılamayacak. Geçmiş takvim yıllarına ait kira gelirlerini ilgili beyan döneminde hiç beyan etmeyen ya da eksik bildiren kira geliri sahipleri, Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanarak, beyanda bulunabilecek.
Beyan edilmesi gereken kira gelirinin bildirilmemesi durumunda, mükellef adına birinci derece 2 kat usulsüzlük cezası kesilecek ve gelir, takdir komisyonlarınca belirlenecek. Takdir edilen gelir üzerinden gelir vergisi ile vergi ziyaı cezası hesaplanacak. Gecikilen her ay için de gecikme faizi talep edilecek. Bu şekilde tahakkuk eden vergi, ceza ve gecikme faizinin 1 ay içinde ödenmesi gerekecek. Ödeme yapılmadığı takdirde vergi dairesi her ay için ayrı ayrı gecikme zammı hesaplayacak, daha sonra da zorla tahsilat yoluna gidilecek. Emlak sahipleri, kira gelirine tahakkuk eden gelir vergisinin ilk taksidini 31 Mart akşamına kadar, ikinci taksidi ise Temmuz ayı içerisinde yatıracak. Vergiler, vergi dairelerinin yanısıra, tahsile yetki banka şubelerine de ödenebilecek.
Kilci'den emlak sahiplerine uyarı
Öte yandan Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci, beyan dönemi öncesi mükellefleri, ''zamanında ve doğru beyan'' için uyardı. Kilci, kira geliri elde eden mükelleflerin ileride herhangi bir mağduriyetle karşılaşmamak için 25 Mart'a kadar beyanname vermelerinin zaruri olduğunu söyledi. Kilci, şöyle devam etti: ''Mükelleflerimizin bu süre içinde, mutlaka ama mutlaka doğru beyanda bulunmaları gerekmektedir. Aksi halde ceza ve gecikme faiziyle karşı karşıya kalacaklar. Gelir İdaresi, her geçen gün daha da güçlenen alt yapısı sayesinde, vergi kayıp ve kaçağı ile çok daha etkin mücadele imkanı elde etmiştir. Banka, tapu, belediye bilgileri ve diğer kayıtların sonucunda artık kira geliri elde edip de, bunun gizlenmesi mümkün değil. Bu gelirlere kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Mükelleflerimiz bu durumun bilincinde olarak hareket etmeli.''
Mükellef sayısı 2,5'e katlandı
Gelir İdaresi Başkanlığı verileri de, emlak kira gelirlerini saklayanlara İdarenin çok daha hızlı şekilde ulaşabildiğini ortaya koydu. Buna göre, 2001 yılında 387 bin 330 olan gayri menkul sermaye iradı faal mükellef sayısı, 2011 yılı Ocak ayında 971 bin 595'e ulaştı.
Böylece kira gelirleri için vergi veren mülk sahiplerinin sayısı, son 10 yılda 2,5 kattan fazla artış gösterdi. Kira vergisi verenlerin sayısı, son 5 yılda 400 bin 367, son 10 yılda ise 584 bin 265 arttı.
Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre, günümüzde İstanbul'da 326 bin 34, Ankara'da 136 bin 377, İzmir'de de 80 bin 273 kira geliri mükellefi bulunuyor. Faal GMSİ mükellef sayısı, Antalya'da 33 bin 373, Bursa'da 36 bin 516, Manisa'da 17 bin 990, Balıkesir'de 17 bin 714, Konya'da 16 794, Kocaeli'nde 16 bin 250, Muğla'da da 15 bin 854, Adana'da ise 11 bin 492 olarak belirleniyor
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Borçluya tarihi fırsat ne zaman başlıyor?
Vatandaşın elektrik, su, vergi, prim gibi yaklaşık 300 kalem borcuna kolaylık getiren yasada başvuru için tanınan 2 aylık süre 1 Mart’ta başlıyor
Herkesin beklediği Torba Yasa, Resmi Gazete’de yayınlandı. Vatandaşın elektrik, su, vergi, prim gibi yaklaşık 300 kalem borcuna kolaylık getiren yasada başvuru için tanınan 2 aylık süre 1 Mart’ta başlıyor
Kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen vergi ve prim alacakları başta olmak üzere bütün devlet alacaklarına ödeme kolaylığı getiren yasa dün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yasa işçiden memura, borçlulardan alacaklılara kadar birçok kesimi ilgilendiren önemli düzenlemeler içeriyor.
Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı affı olarak nitelenen yasa kapsamında vatandaşlar başta vergi ve prim borçları olmak üzere devlete olan yaklaşık 300 kalem borcunu yapılandırabilecek. Bunun için 1 Mart’tan itibaren 2 ay içinde başvuru yapmak gerekecek.
31 ARALIK 2010’A KADAR OLAN BORÇLAR
Yapılandırma ise 31 Aralık 2010’a kadar ödenmeyen alacakları kapsıyor. Vatandaşlar ödemediği cezaların ve vergilerin anaparasını ödeyerek faiz yükünden kurtulacak. Örneğin; 2003’te 1.000 TL borcu olan vatandaş bugün 31 bin TL ödemek zorunda. Yeni düzenleme ile bu borç şu şekilde yapılanacak: Gecikme zam ve faizi olan 30 bin liranın tamamı siliniyor.
Bunun yerine 2003’ten bugüne kadar geçen sürede borç miktarına 2005’e kadar TÜFE, 2005’ten sonra ise ÜFE eklenecek. Borca enflasyonun eklenmesi ile ana borç miktarı yıllık yüzde 10 artacak. Yani toplamda ana borç yüzde 70 artacak. Böylece ödenecek borç miktarı 1.700 TL olacak. Vatandaş, 31 bin TL yerine 1.700 TL ödeyerek borcunu sıfırlayacak. Taksitli ödenmek istenirse, 12 ay için 1.06; 18 ay için 1.07; 24 ay için 1.1; 36 ay için ise 1.15 oranında faiz uygulanacak.
Emekliye zam, doğum yapan memura 2 yıl izin
Torba Yasa, borç yapılandırmasının yanında işçi ve memura da büyük kolaylık getiriyor.
• Emekliler, mart ayından itibaren ek 60 bin lira zam alacak. Ayrıca ocak ayından bu yana oluşan farklar da ödenecek.
• Yasayla 12 Eylül mağdurlarının, gözaltında veya cezaevinde geçen süreleri için borçlanabilmesine imkan sağlanıyor.
• 10’dan fazla işçi çalıştırılan iş yerlerinde de staj uygulaması yapılabilecek.
• Sözleşmeli personel sendika kurabilecek, bunlara üye olabilecek.
• Vergi borcu nedeniyle hakkında haciz işlemi bulananlar yurt dışına çıkabilecek.
• İşten çıkarılmadan önce son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olma koşulu kalktı.
• Doğum yapan kadın memur, normal doğum iznini bitirdikten sonra 2 yıl da ücretsiz izin kullanıp daha sonra memuriyete dönebilecek. Eşi doğum yapan erkek memur aynı izni kullanıp çocuğunu büyütebilecek.
• Kadın memurlara, doktor raporu varsa hamileliğin 24’üncü haftasından önce yoksa 24’üncü haftasından itibaren ve doğumdan sonraki 1 yıl süreyle gece nöbeti, vardiya yazılamayacak.
• 3 yaşın altındaki bir çocuğu evlat edinen kadın ya da erkek memur 24 ay ücretsiz izin alabilecek.
• Yükseköğretim kurumlarında ilişiği kesilenler, gelecek yıl tekrar öğrenimlerine başlayabilecek.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Eski Başbakan Erbakan, vefat etti
Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, hayatını kaybetti.
Sol ayak damarlarındaki iltihaplanma nedeniyle uzun zamandan beri özel Güven Hastanesinde tedavi gören Milli Görüş lideri 54. Hükümet Başbakanı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Erbakan, öğle saatlerinde yaşamını yitirdi.
Güven Hastanesi'nde saat 11.40'da vefat eden Necmettin Erbakan'ın cenaze namazının, 1 Mart Salı günü Fatih Camii'nde kılınacağı ve Merkez Efendi Kabristanı'nda, eşinin yanına toprağa verileceği öğrenildi.
Erbakan, 3 Ocak'tan beri Güven Hastanesi'nde tedavi altında bulunuyordu. Erbakan, 4 gün önce de hastanede partinin genel başkan yardımcılarıyla birlikte seçim çalışma toplantısı yapmıştı.
ÖZGEÇMİŞİ
Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop'ta doğdu. İlkokula Kayseri Cumhuriyet İlkokulunda başlayan Erbakan, babasının Trabzon'a tayin olması nedeniyle ilköğrenimini burada tamamladı. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi'nde bitirdi. 1948'de İTÜ Makine Fakültesi'nden mezun olan Erbakan, aynı yıl burada asistan olarak göreve başladı. 1965'te profesör olan Erbakan, 1966'da Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığı'na getirildi. Daha sonra Genel Sekreter olan Erbakan, 1968 Mayısında Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı oldu.
1969 seçimlerinde Konya'dan bağımsız olarak adaylığını koydu ve seçilerek TBMM'ye girdi. Necmettin Erbakan, 24 Ocak 1970'de Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. Parti, Nisan 1971'de kapatıldı. 11 Ekim 1972'de kurulan Milli Selamet Partisi (MSP) ise Erbakan başkanlığında girdiği 1973 seçimlerinde 51 parlamenterle TBMM'ye girdi. MSP-CHP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Erbakan, bu hükümetin 1974 yılı başında bozulmasının ardından kurulan dörtlü koalisyonda da yine Başbakan Yardımcıl ığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerini üstlendi. 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra oluşturulan 3'lü koalisyonda da bu görevini sürdüren Erbakan ve liderliğini yaptığı MSP, böylece toplam 4 yıl süreyle hükümet ortağı oldu. 1978 y ılı başından 12 Eylül 1980'e kadar muhalefette kalan MSP'nin Genel Başkanlığını yürüten Erbakan, Eylül 1987'deki referandumla yeniden siyasi haklarını elde etti.
Erbakan, 19 Temmuz 1983 tarihinde kurulan Refah Partisi'nin 11 Ekim 1987 tarihinde yapılan kongresinde oybirliğiyle Genel Başkanlığa seçildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya'dan Milletvekili seçilen Necmettin Erbakan, 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde de tekrar Konya'dan milletvekili seçilerek TBMM'ye girdi. Erbakan, 28 Haziran 1996'da Başbakan olarak RP-DYP koalisyon hükümetini kurdu. 21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve parti Ocak 1998'de kapatıldı.
Yüksek Mahkemenin RP'nin kapatılmasına ilişkin kararı ile birlikte Erbakan'a 5 yıl süreyle siyasi yasak getirildi. 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 2003'te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi'nde Genel Başkanlığa seçildi. Erbakan, kamuoyunda "Kayıp Trilyon" davası olarak bilinen davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002'de "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum oldu.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erbakan'ın cezasını onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kayıp Trilyon Davası"nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve partideki organlardaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004'te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı. Ankara Numune Hastanesinden aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan'ın "Kayıp Trilyon" davasında aldığı hapis cezası TCK'da yapılan değişiklik uyarınca ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun "sürekli hastalık" raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008'de affedildi.
http://www.patronlardunyasi.com
Sol ayak damarlarındaki iltihaplanma nedeniyle uzun zamandan beri özel Güven Hastanesinde tedavi gören Milli Görüş lideri 54. Hükümet Başbakanı ve Saadet Partisi Genel Başkanı Erbakan, öğle saatlerinde yaşamını yitirdi.
Güven Hastanesi'nde saat 11.40'da vefat eden Necmettin Erbakan'ın cenaze namazının, 1 Mart Salı günü Fatih Camii'nde kılınacağı ve Merkez Efendi Kabristanı'nda, eşinin yanına toprağa verileceği öğrenildi.
Erbakan, 3 Ocak'tan beri Güven Hastanesi'nde tedavi altında bulunuyordu. Erbakan, 4 gün önce de hastanede partinin genel başkan yardımcılarıyla birlikte seçim çalışma toplantısı yapmıştı.
ÖZGEÇMİŞİ
Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926'da Sinop'ta doğdu. İlkokula Kayseri Cumhuriyet İlkokulunda başlayan Erbakan, babasının Trabzon'a tayin olması nedeniyle ilköğrenimini burada tamamladı. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi'nde bitirdi. 1948'de İTÜ Makine Fakültesi'nden mezun olan Erbakan, aynı yıl burada asistan olarak göreve başladı. 1965'te profesör olan Erbakan, 1966'da Odalar Birliği Sanayi Dairesi Başkanlığı'na getirildi. Daha sonra Genel Sekreter olan Erbakan, 1968 Mayısında Odalar Birliği İdare Heyeti Üyesi, bir yıl sonra da Odalar Birliği Başkanı oldu.
1969 seçimlerinde Konya'dan bağımsız olarak adaylığını koydu ve seçilerek TBMM'ye girdi. Necmettin Erbakan, 24 Ocak 1970'de Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. Parti, Nisan 1971'de kapatıldı. 11 Ekim 1972'de kurulan Milli Selamet Partisi (MSP) ise Erbakan başkanlığında girdiği 1973 seçimlerinde 51 parlamenterle TBMM'ye girdi. MSP-CHP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Erbakan, bu hükümetin 1974 yılı başında bozulmasının ardından kurulan dörtlü koalisyonda da yine Başbakan Yardımcıl ığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerini üstlendi. 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra oluşturulan 3'lü koalisyonda da bu görevini sürdüren Erbakan ve liderliğini yaptığı MSP, böylece toplam 4 yıl süreyle hükümet ortağı oldu. 1978 y ılı başından 12 Eylül 1980'e kadar muhalefette kalan MSP'nin Genel Başkanlığını yürüten Erbakan, Eylül 1987'deki referandumla yeniden siyasi haklarını elde etti.
Erbakan, 19 Temmuz 1983 tarihinde kurulan Refah Partisi'nin 11 Ekim 1987 tarihinde yapılan kongresinde oybirliğiyle Genel Başkanlığa seçildi. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Konya'dan Milletvekili seçilen Necmettin Erbakan, 24 Aralık 1995 genel seçimlerinde de tekrar Konya'dan milletvekili seçilerek TBMM'ye girdi. Erbakan, 28 Haziran 1996'da Başbakan olarak RP-DYP koalisyon hükümetini kurdu. 21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu ve parti Ocak 1998'de kapatıldı.
Yüksek Mahkemenin RP'nin kapatılmasına ilişkin kararı ile birlikte Erbakan'a 5 yıl süreyle siyasi yasak getirildi. 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 2003'te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 2003'te Saadet Partisi 1. Olağan Büyük Kongresi'nde Genel Başkanlığa seçildi. Erbakan, kamuoyunda "Kayıp Trilyon" davası olarak bilinen davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002'de "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum oldu.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erbakan'ın cezasını onadı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "Kayıp Trilyon Davası"nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve partideki organlardaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004'te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı. Ankara Numune Hastanesinden aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan'ın "Kayıp Trilyon" davasında aldığı hapis cezası TCK'da yapılan değişiklik uyarınca ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun "sürekli hastalık" raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008'de affedildi.
http://www.patronlardunyasi.com
23 Türk Ferrari’li oldu, 6573 araçla rekor kırıldı
Ferrari, 2010 yılında tüm dünyada 6 bin 573 adet araç satışı gerçekleştirdi. Araçların 23’ü ise Türkiye’de satıldı
Bir önceki yıla göre yüzde 5’den daha fazla bir performansla satışlarını artıran ve tarihinin en yüksek satış sonucuna imza atarak rekor kıran Ferrari, özellikle California ve 458 Italia modelleriyle bu rakamı yakaladı. 2010’da ticari kârını 303 milyon euro’ya yükselten İtalyan lüks spor otomobil üreticisi, yine geçtiğimiz yıl yüzde 7.9 artışla 1.9 milyar euro gelir elde etti. 2010 yılında Türkiye’de 23 adet Ferrari satışı gerçekleşirken, bunların 11 tanesi 458 Italia ve 9 tanesi California modeli oldu.
458 Italia favori
Ferrari, 2010 yılında bir önceki döneme göre satışlarını, yüzde 5’den fazla artırarak global çapta 6 bin 573 adet araç teslimatıyla önemli bir büyümeye imza attı. 2008 yılında gerçekleştirdiği satış rekorunu 2010’da da geliştirerek tüm zamanların en iyi satış sonucuna ulaşan Ferrari, özellikle 458 Italia lansmanın tüm pazarlarda tamamlanması ve Ferrari California’nın istikrarlı satış başarısı ile tarihi sonuca ulaştı. Ferrari 458 Italia ve Ferrari California modelleri toplam satışların yüzde 87’sini oluşturdu.
Ford ve Ferrari mahkemelik
ABD’li otomotiv devi Ford, İtalyan Ferrari’ye patent ihlali davası açtı. Ferrari, 2011 F1 yarış aracına F150 ismini verince iki şirket mahkemelik oldu. Ferrari’nin F150 logosunun Ford’un çok satan F-150 pikap aracınınkine benzerliğinin dikkat çektiği belirtiliyor.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/
Bir önceki yıla göre yüzde 5’den daha fazla bir performansla satışlarını artıran ve tarihinin en yüksek satış sonucuna imza atarak rekor kıran Ferrari, özellikle California ve 458 Italia modelleriyle bu rakamı yakaladı. 2010’da ticari kârını 303 milyon euro’ya yükselten İtalyan lüks spor otomobil üreticisi, yine geçtiğimiz yıl yüzde 7.9 artışla 1.9 milyar euro gelir elde etti. 2010 yılında Türkiye’de 23 adet Ferrari satışı gerçekleşirken, bunların 11 tanesi 458 Italia ve 9 tanesi California modeli oldu.
458 Italia favori
Ferrari, 2010 yılında bir önceki döneme göre satışlarını, yüzde 5’den fazla artırarak global çapta 6 bin 573 adet araç teslimatıyla önemli bir büyümeye imza attı. 2008 yılında gerçekleştirdiği satış rekorunu 2010’da da geliştirerek tüm zamanların en iyi satış sonucuna ulaşan Ferrari, özellikle 458 Italia lansmanın tüm pazarlarda tamamlanması ve Ferrari California’nın istikrarlı satış başarısı ile tarihi sonuca ulaştı. Ferrari 458 Italia ve Ferrari California modelleri toplam satışların yüzde 87’sini oluşturdu.
Ford ve Ferrari mahkemelik
ABD’li otomotiv devi Ford, İtalyan Ferrari’ye patent ihlali davası açtı. Ferrari, 2011 F1 yarış aracına F150 ismini verince iki şirket mahkemelik oldu. Ferrari’nin F150 logosunun Ford’un çok satan F-150 pikap aracınınkine benzerliğinin dikkat çektiği belirtiliyor.
http://ekonomi.milliyet.com.tr/
'' Oscar'a para basan Türk ,,
300 milyon dolarlık Oscar gecesinde reklamın saniyesi bile 56 bin dolar
Bu yıl 83'üncüsü verilecek Oscar'larda kazanan ekonomi olacak. Sadece reklam gelirleri ekonomiye 80 milyon dolarlık katkı yaparken, 30 saniyelik reklamlar 1.7 milyon dolardan alıcı buldu. Töreni 50 milyon kişinin canlı izlemesi bekleniyor
ABD Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences-AMPAS) tarafından 1929'da Los Angeles'ta verilmeye başlanan Akademi Ödülleri ya da bilinen adıyla Oscar'lar, bu gece sahiplerini buluyor. Bu gece Los Angeles'ın ünlü Kodak Tiyatrosu'nda verilecek 83'üncü Akademi Ödülleri, ABD ekonomisi açısından da büyük bir öneme sahip. Amerikalıların bütün yıl boyunca beklediği ödül töreni, tek başına 250 milyon dolarlık bir ekonomi olaşturuyor. Bunun içinde aslan payı reklamda olsa da, tanıtım ve güvenlik masrafları da ekonomiye önemli miktarda katkı sağlıyor.
İZLENMEDE REKOR TITANIC'TE
Geçtiğimiz yıl 41.3 milyon kişinin canlı izlediği törenin bu yılki hedefi 50 milyon izleyiciye ulaşmak. Fakat bu hedef tutturulsa bile, bu alanda bir rekordan bahsedebilmek için yeterli olmayacak. Nitekim bugüne kadar en fazla izlenen tören 1998 yılında Titanic'in 11 heykelcik kazandığı ve 55 milyon kişinin canlı izlediği tören olmuştu. 2009 yılında ise ödül töreni 36.3 milyon kişiyi ekrana bağlamıştı. ABD televizyonlarının izleyici rekoru ise Super Bowl'a ait. Geçtiğimiz haftalarda oynanan Futbol Ligi finalini 111 milyon kişi canlı izlemişti.
Reklamlar haftalar öncesinden tükendi
OSCAR ekonomisinin olmazsa olmazlarının başında reklam gelirleri geliyor. ABC televizyonunda yayınlanacak tören için ayrılan bütün reklamlar haftalar öncesinden şirketler tarafından satın alındı. Reklam fiyatları ise bu yıl tarihin en yüksek seviyesini gördü. 30 saniyelik reklamlar bu yıl 1.7 milyondan alıcı buldu. Yani Oscar törenini fırsata çevirmek isteyen şirketler bir saniye reklam için 56 bin doları gözden çıkarmış durumda. Toplam reklam gelirleri ise 80 milyon dolar civarında olacak. Bu da geçtiğimiz yıla oranla yüzde 13'lük bir artış anlamına geliyor.
En çok Muhtar Kent'li Coca Cola harcıyor
OSCAR'ı fırsata çevirmek isteyen şirketler son 10 yılda 720 milyon $ reklam harcaması yaptı. Son 5 yılda ise liderlik koltuğunda Coca-Cola var
Şirket Son Son 5 yıllık 5 yılda harcaması katıldığı tören sayısı
Coca-Cola 49.2 5
JC Penney 45.6 5
General Motors 38.3 3
American Express 33.3 5
MasterCard 28.2 4
'Kırmızı Halı'da boy göstermek 750 bin $
OSCAR töreninin en çok konuşulan bölümünün başında ise Kırmızı Halı geçişi geliyor. Kırmızı Halı'da boy gösteren yıldızların yaptıkları harcamalar da dudak uçuklatıyor. Buna göre yıldızların giydikleri kıyafetler 5 bin ila 15 bin dolar arasında değişiyor. Saç ve makyajın faturası ise 5 bin dolar civarında. Hollywood'un ünlü stilistleri bu önemli günde 24 saat için 5 bin dolar talep ediyor. Kimi zaman 500 bin doları bulan mücevher masrafıyla Kırmızı Halı'da boy göstermenin maliyeti 750 bin doları buluyor.
Limuzinlere 27 milyon $
OSCAR'ın yarattığı 300 milyon dolarlık ekonomi içinde en büyük pay Kırmızı Halı'da boy gösterecek yıldızların kıyafet ve mücevherlerine ayrılıyor:
YILDIZLARIN kıyafet ve mücevherleri: 100 milyon $
STÜDYOLARIN, Oscar adayı filmleri için düzenlediği tanıtım kampanyaları: 54 milyon $ l YILDIZLAR için limuzin ve güvenlik masrafları: 27 milyon $
BASIN mensuplarının konaklama masrafı: 5.5 milyon $
PARTİ organizasyonu ve biletler için: 7 milyon $
1,500 dolardan satılan 3 bin 300 tören bileti : 5 milyon $
http://www.patronlardunyasi.com
Onur Demirhisar/Akşam
Bu yıl 83'üncüsü verilecek Oscar'larda kazanan ekonomi olacak. Sadece reklam gelirleri ekonomiye 80 milyon dolarlık katkı yaparken, 30 saniyelik reklamlar 1.7 milyon dolardan alıcı buldu. Töreni 50 milyon kişinin canlı izlemesi bekleniyor
ABD Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences-AMPAS) tarafından 1929'da Los Angeles'ta verilmeye başlanan Akademi Ödülleri ya da bilinen adıyla Oscar'lar, bu gece sahiplerini buluyor. Bu gece Los Angeles'ın ünlü Kodak Tiyatrosu'nda verilecek 83'üncü Akademi Ödülleri, ABD ekonomisi açısından da büyük bir öneme sahip. Amerikalıların bütün yıl boyunca beklediği ödül töreni, tek başına 250 milyon dolarlık bir ekonomi olaşturuyor. Bunun içinde aslan payı reklamda olsa da, tanıtım ve güvenlik masrafları da ekonomiye önemli miktarda katkı sağlıyor.
İZLENMEDE REKOR TITANIC'TE
Geçtiğimiz yıl 41.3 milyon kişinin canlı izlediği törenin bu yılki hedefi 50 milyon izleyiciye ulaşmak. Fakat bu hedef tutturulsa bile, bu alanda bir rekordan bahsedebilmek için yeterli olmayacak. Nitekim bugüne kadar en fazla izlenen tören 1998 yılında Titanic'in 11 heykelcik kazandığı ve 55 milyon kişinin canlı izlediği tören olmuştu. 2009 yılında ise ödül töreni 36.3 milyon kişiyi ekrana bağlamıştı. ABD televizyonlarının izleyici rekoru ise Super Bowl'a ait. Geçtiğimiz haftalarda oynanan Futbol Ligi finalini 111 milyon kişi canlı izlemişti.
Reklamlar haftalar öncesinden tükendi
OSCAR ekonomisinin olmazsa olmazlarının başında reklam gelirleri geliyor. ABC televizyonunda yayınlanacak tören için ayrılan bütün reklamlar haftalar öncesinden şirketler tarafından satın alındı. Reklam fiyatları ise bu yıl tarihin en yüksek seviyesini gördü. 30 saniyelik reklamlar bu yıl 1.7 milyondan alıcı buldu. Yani Oscar törenini fırsata çevirmek isteyen şirketler bir saniye reklam için 56 bin doları gözden çıkarmış durumda. Toplam reklam gelirleri ise 80 milyon dolar civarında olacak. Bu da geçtiğimiz yıla oranla yüzde 13'lük bir artış anlamına geliyor.
En çok Muhtar Kent'li Coca Cola harcıyor
OSCAR'ı fırsata çevirmek isteyen şirketler son 10 yılda 720 milyon $ reklam harcaması yaptı. Son 5 yılda ise liderlik koltuğunda Coca-Cola var
Şirket Son Son 5 yıllık 5 yılda harcaması katıldığı tören sayısı
Coca-Cola 49.2 5
JC Penney 45.6 5
General Motors 38.3 3
American Express 33.3 5
MasterCard 28.2 4
'Kırmızı Halı'da boy göstermek 750 bin $
OSCAR töreninin en çok konuşulan bölümünün başında ise Kırmızı Halı geçişi geliyor. Kırmızı Halı'da boy gösteren yıldızların yaptıkları harcamalar da dudak uçuklatıyor. Buna göre yıldızların giydikleri kıyafetler 5 bin ila 15 bin dolar arasında değişiyor. Saç ve makyajın faturası ise 5 bin dolar civarında. Hollywood'un ünlü stilistleri bu önemli günde 24 saat için 5 bin dolar talep ediyor. Kimi zaman 500 bin doları bulan mücevher masrafıyla Kırmızı Halı'da boy göstermenin maliyeti 750 bin doları buluyor.
Limuzinlere 27 milyon $
OSCAR'ın yarattığı 300 milyon dolarlık ekonomi içinde en büyük pay Kırmızı Halı'da boy gösterecek yıldızların kıyafet ve mücevherlerine ayrılıyor:
YILDIZLARIN kıyafet ve mücevherleri: 100 milyon $
STÜDYOLARIN, Oscar adayı filmleri için düzenlediği tanıtım kampanyaları: 54 milyon $ l YILDIZLAR için limuzin ve güvenlik masrafları: 27 milyon $
BASIN mensuplarının konaklama masrafı: 5.5 milyon $
PARTİ organizasyonu ve biletler için: 7 milyon $
1,500 dolardan satılan 3 bin 300 tören bileti : 5 milyon $
http://www.patronlardunyasi.com
Onur Demirhisar/Akşam
'' Nimet Abla'nın başına yabancı kondu ,,
Talih Kuşu’na talip olan yabancılar Nimet Abla’nın kapısını çalıyor
Milli Piyango’da özelleştirme stratejisinin açıklanması beklenirken yabancı yatırımcılar Türkiye’de sadece büyük holdinglerin değil, Eminönü’deki meşhur Nimet Abla’nın da kapısını çalıyor. Amerikalı ve İngiliz yatırımcılar, bir yandan da piyasayı en iyi bildiğine inandıkları Nimet Abla’yı ortak şirket kurmak için ikna turları düzenliyor
Seçim yılı olan 2011 yılının gündeminde yine birçok özelleştirme projesi yer alıyor. İDO, İGDAŞ, elektrik üretim portföyleri, köprü ve otoyollar, Galataport, Milli Piyango özelleştirilmek için sıra bekleyenler arasında... Özelleştirme sürecinde dikkat çeken kurumların başında Milli Piyango geliyor. Daha önce Amerikalılardan Yunanlılar’a kadar birçok ülkeden şirketin talip olduğu Milli Piyango’da özelleştirme stratejisinin yakın zamanda açıklanması beklenirken yabancı yatırımcılar Türkiye‘de sadece büyük holdinglerin değil Eminönü’deki meşhur Nimet Abla’nın da kapısını çalıyor. Bir yandan özelleştirme sürecinin ağırlığından yakınan Amerikalı ve İngiliz yatırımcılar, bir yandan da piyasayı en iyi bildiğine inandıkları Nimet Abla’yı ortak şirket kurmak için ikna turları düzenliyor.
Ortaklık teklifleri var
Nimet Abla’nın yeğeni olan ve 1979 yılından bu yana şirketin başında bulunan Nimet Özden, Milli Piyango’ya ilgi duyan İngiliz ve Amerikalı yatırımcıların sık sık kendilerini ziyarete geldiğini belirterek, “Yabancı yatırımcılarla görüşüyoruz. Uzun yıllardır bu işin içinde olduğumuz için bizden şirketle, işleyişle ilgili bilgi almak istiyorlar. Sadece bilgi sormakla kalmayıp ortaklık teklif eden Amerikalı ve İngiliz yatırımcılar da var. ‘Sizin isminiz altında bir şirket kurup bu işe girmek istiyoruz’ diyen yatırımcılarla görüşüyoruz” diye konuştu.
Güçlü bir şirket olmalı
Özelleştirme sürecinin ve şartlarının netleşmesini beklediklerini de sözlerine ekleyen Nimet Özden, “Özelleştirmenin nasıl olacağı belli değil. Öncelikle bunun netleşmesi lazım. Ancak ortaklıklara soğuk bakmıyoruz. Tek başına bu işe girişmemiz mümkün değil. Eğer aklımıza yatan, planlarımıza uyan bir teklif olursa ortaklık kurabiliriz. Sonuçta yıllardır bu işin içindeyiz, pazarı iyi biliyoruz. Hisse oranımız değil bizim için ortaklık yapacağımız şirketin ismi, gücü önemli” değerlendirmesini yaptı. Yabancı yatırımcıların özelleştirme sürecinin ağır işlemesinden şikayetçi olduklarına da değinen Özden, “Aslında tek şikayetleri sürecin yavaş işlemesi. Bu yüzden plan yapamadıkların ifade ediyorlar” dedi. Nimet Özden, Milli Piyango özelleştirmesi için yerli yatırımcılardan ise kendilerine herhangi bir ortaklık teklifi gelmediğini vurguladı.
1.6 milyar dolar fazla geldi, ihale iptal edildi
MAYIS 2009’da yapılan Milli Piyango İdaresi’ne ait Şans Oyunları Lisansı’nın 10 yıl süreyle özelleştirilmesi ihalesi sonuçlanamadı.
İhaleye katılan gruplar komisyonun belirlediği 1 milyar 622 milyon dolarlık başlangıç rakamında artış yapmayınca ihale sonuçsuz kaldı. İhaleye Şans Oyunları Yatırım Holding A.Ş. (Turkcell) ve DAF (Doğuş Holding/Alarko Holding/Fina Holding)-OPAP-S.A. grupları katıldı. İhalede, her iki grubun tekliflerinin kapalı zarf içinde alınmasının ardından açık artırmaya geçildi. İhale Komisyonu Başkanı, ihalenin 1 milyar 622 milyon dolardan açıldığını ve 3 milyon dolar artırma aralığı olduğunu açıkladı. Her iki grup da komisyonun belirlediği bu rakamda artış yapmayınca teknik olarak ihale bitti.
DAF-OPAP grubu adına açıklama yapan OPAP Genel Müdürü Christos Hadjiemmanuil, Türk partnerleriyle ihaleye çok iyi hazırlandıklarını ama verdikleri teklifin komisyonun belirlediği açılış rakamının altında kaldığını belirterek, “Rakamın ne kadar yakın veya uzak olduğunu ifade etmek istemiyorum” demişti.
Eminönü’nde hâlâ uzun kuyruklar oluşuyor
İSTANBUL’DA Eminönü’nde küçük bir dükkanda eşiyle birlikte bilet satan Nimet Abla (Özden), piyango tiryakilerinin en çok sevdiği kişiydi. Özellikle yılbaşı çekilişIerinde bilet almak isteyenler dükkanın önünde uzun kuyruklar oluştururdu. Birçok İstanbullu Nimet Abla’dan alınan biletin numarasına çekiliş öncesi bakmanın uğursuzluk getirdiğine inanır, alınan bilet, numarasına bakılmadan cebe konurdu. Bazı müşteriler de onun elinin uğurlu olduğuna inandıkları için bileti ona çektirirlerdi. Nimet Abla bilet satışından kazandığı para ile İstanbul Esentepe’de bir cami yaptırmış, 1978 yılında vefat ettiği zaman cenazesine ondan bilet alarak şansını deneyen çok sayıda İstanbullu katılmıştı... Nimet Abla (Özden) piyangoculuğa 1937’de başlamış olmakla birlikte kısa sürede bütün ülkenini en tanınmış bayi haline geldi. Bu üne erişebilmek için, müşterileriyle yakından ilgilenmiş, ikramiyeleri kendi eliyle ödemiş, resimli zarflar bastırmış ve reklama büyük önem vermişti.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Necla Dalan/Vatan
Milli Piyango’da özelleştirme stratejisinin açıklanması beklenirken yabancı yatırımcılar Türkiye’de sadece büyük holdinglerin değil, Eminönü’deki meşhur Nimet Abla’nın da kapısını çalıyor. Amerikalı ve İngiliz yatırımcılar, bir yandan da piyasayı en iyi bildiğine inandıkları Nimet Abla’yı ortak şirket kurmak için ikna turları düzenliyor
Seçim yılı olan 2011 yılının gündeminde yine birçok özelleştirme projesi yer alıyor. İDO, İGDAŞ, elektrik üretim portföyleri, köprü ve otoyollar, Galataport, Milli Piyango özelleştirilmek için sıra bekleyenler arasında... Özelleştirme sürecinde dikkat çeken kurumların başında Milli Piyango geliyor. Daha önce Amerikalılardan Yunanlılar’a kadar birçok ülkeden şirketin talip olduğu Milli Piyango’da özelleştirme stratejisinin yakın zamanda açıklanması beklenirken yabancı yatırımcılar Türkiye‘de sadece büyük holdinglerin değil Eminönü’deki meşhur Nimet Abla’nın da kapısını çalıyor. Bir yandan özelleştirme sürecinin ağırlığından yakınan Amerikalı ve İngiliz yatırımcılar, bir yandan da piyasayı en iyi bildiğine inandıkları Nimet Abla’yı ortak şirket kurmak için ikna turları düzenliyor.
Ortaklık teklifleri var
Nimet Abla’nın yeğeni olan ve 1979 yılından bu yana şirketin başında bulunan Nimet Özden, Milli Piyango’ya ilgi duyan İngiliz ve Amerikalı yatırımcıların sık sık kendilerini ziyarete geldiğini belirterek, “Yabancı yatırımcılarla görüşüyoruz. Uzun yıllardır bu işin içinde olduğumuz için bizden şirketle, işleyişle ilgili bilgi almak istiyorlar. Sadece bilgi sormakla kalmayıp ortaklık teklif eden Amerikalı ve İngiliz yatırımcılar da var. ‘Sizin isminiz altında bir şirket kurup bu işe girmek istiyoruz’ diyen yatırımcılarla görüşüyoruz” diye konuştu.
Güçlü bir şirket olmalı
Özelleştirme sürecinin ve şartlarının netleşmesini beklediklerini de sözlerine ekleyen Nimet Özden, “Özelleştirmenin nasıl olacağı belli değil. Öncelikle bunun netleşmesi lazım. Ancak ortaklıklara soğuk bakmıyoruz. Tek başına bu işe girişmemiz mümkün değil. Eğer aklımıza yatan, planlarımıza uyan bir teklif olursa ortaklık kurabiliriz. Sonuçta yıllardır bu işin içindeyiz, pazarı iyi biliyoruz. Hisse oranımız değil bizim için ortaklık yapacağımız şirketin ismi, gücü önemli” değerlendirmesini yaptı. Yabancı yatırımcıların özelleştirme sürecinin ağır işlemesinden şikayetçi olduklarına da değinen Özden, “Aslında tek şikayetleri sürecin yavaş işlemesi. Bu yüzden plan yapamadıkların ifade ediyorlar” dedi. Nimet Özden, Milli Piyango özelleştirmesi için yerli yatırımcılardan ise kendilerine herhangi bir ortaklık teklifi gelmediğini vurguladı.
1.6 milyar dolar fazla geldi, ihale iptal edildi
MAYIS 2009’da yapılan Milli Piyango İdaresi’ne ait Şans Oyunları Lisansı’nın 10 yıl süreyle özelleştirilmesi ihalesi sonuçlanamadı.
İhaleye katılan gruplar komisyonun belirlediği 1 milyar 622 milyon dolarlık başlangıç rakamında artış yapmayınca ihale sonuçsuz kaldı. İhaleye Şans Oyunları Yatırım Holding A.Ş. (Turkcell) ve DAF (Doğuş Holding/Alarko Holding/Fina Holding)-OPAP-S.A. grupları katıldı. İhalede, her iki grubun tekliflerinin kapalı zarf içinde alınmasının ardından açık artırmaya geçildi. İhale Komisyonu Başkanı, ihalenin 1 milyar 622 milyon dolardan açıldığını ve 3 milyon dolar artırma aralığı olduğunu açıkladı. Her iki grup da komisyonun belirlediği bu rakamda artış yapmayınca teknik olarak ihale bitti.
DAF-OPAP grubu adına açıklama yapan OPAP Genel Müdürü Christos Hadjiemmanuil, Türk partnerleriyle ihaleye çok iyi hazırlandıklarını ama verdikleri teklifin komisyonun belirlediği açılış rakamının altında kaldığını belirterek, “Rakamın ne kadar yakın veya uzak olduğunu ifade etmek istemiyorum” demişti.
Eminönü’nde hâlâ uzun kuyruklar oluşuyor
İSTANBUL’DA Eminönü’nde küçük bir dükkanda eşiyle birlikte bilet satan Nimet Abla (Özden), piyango tiryakilerinin en çok sevdiği kişiydi. Özellikle yılbaşı çekilişIerinde bilet almak isteyenler dükkanın önünde uzun kuyruklar oluştururdu. Birçok İstanbullu Nimet Abla’dan alınan biletin numarasına çekiliş öncesi bakmanın uğursuzluk getirdiğine inanır, alınan bilet, numarasına bakılmadan cebe konurdu. Bazı müşteriler de onun elinin uğurlu olduğuna inandıkları için bileti ona çektirirlerdi. Nimet Abla bilet satışından kazandığı para ile İstanbul Esentepe’de bir cami yaptırmış, 1978 yılında vefat ettiği zaman cenazesine ondan bilet alarak şansını deneyen çok sayıda İstanbullu katılmıştı... Nimet Abla (Özden) piyangoculuğa 1937’de başlamış olmakla birlikte kısa sürede bütün ülkenini en tanınmış bayi haline geldi. Bu üne erişebilmek için, müşterileriyle yakından ilgilenmiş, ikramiyeleri kendi eliyle ödemiş, resimli zarflar bastırmış ve reklama büyük önem vermişti.
http://www.patronlardunyasi.com/haber
Necla Dalan/Vatan
MERSİN - İŞ KADINLARI KORTLARA ÇIKACAK
MERSİN (İHA) - Mersin'de iş dünyasında yaptıkları başarılı çalışmalarla dikkat çeken iş kadınları, şimdi de tenis kortlarında birbirlerine rakip olacak. Girişimci İş Kadınları Derneği (GİŞKAD) tarafından bu yıl ikincisi organize edilecek olan; 'Bayanlar Tenis Turnuvası'nın büyük çekişmeye sahne olması bekleniyor.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Tenis Federasyonu Mersin İl Temsilciliği'nce de desteklenen turnuvanın ikinci ayağı Mersin Tenis Kulübü'nde gerçekleştirilecek. '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' gibi anlamlı bir günde başlayacak olan turnuvaysa toplam 11 gün sürecek ve 19 Mart cumartesi günü oynanacak olan final karşılaşmasıyla birlikte 'GİŞKAD Bayanlar Tenis Turnuvası'nın şampiyonu da belli olacak. Dernek Başkanı Cavidan Demirağ, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Şube Müdürü Ahmet Tarakçı ile birlikte dernek binasında düzenlenen toplantıda turnuvayla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
“TENİSİ KADINLAR ARASINDA YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ”
Turnuvayla birlikte her yaşta oynanan tenis sporunun, bölgede ve özellikle kadınlar arasında yaygınlaştırmayı amaçladıklarını kaydeden Demirağ, 'Dünya Kadınlar Günü'nde başlayacak olan organizasyonla birlikte aynı zamanda da kadınların dikkatini spora çekerek hem kendi aralarındaki birliktelikleri pekiştirmek, hem de yeni bir sinerji ortaya koyabilmeyi amaçladıklarını anlattı. Demirağ, “Üyelerimizin yanı sıra dışarıdan da 18 yaşını doldurmuş kadınlarımızın başvurularını alıyoruz. Turnuvada dereceye giren sporcularımıza vereceğimiz ödüllerin yanı sıra turnuvaya katılan tüm sporcularımıza teşvik ödüllerimiz olacak” dedi. Etkinliğin aynı zamanda da Mersin Valiliği Kadın Statüsünü Geliştirme Birimi'nin resmi 8 Mart resmi kutlama programında da yer aldığına dikkat çeken Demirağ, turnuvaya kentteki kadın örgütlerinin de destek verdiğini söyledi.
“TENİS TÜM KADINLARIN RAHATLIKLA YAPABİLECEĞİ BİR SPOR”
Tenisin Mersin'de tüm kadınların rahatlıkla yapabileceği bir spor olduğunu vurgulayan Cavidan Demirağ, 'GİŞKAD Bayanlar Tenis Turnuvası'nın ilkini geçtiğimiz yıl düzenlediklerini ve yoğun ilgi gördüğünü hatırlatarak, bu yıl da aynı ilgiyi göreceklerine de inandığını dile getirdi. Mersin'de tenisi bilinen bir spor haline getirebilme noktasındaki çabalara bir nebzede olsa katkıda bulunmak istediklerini belirten Demirağ, “Çünkü tenis, hem Mersin'in iklimiyle hem de modern, çağdaş yüzüyle tüm kadınlarımızın yapabileceği bir spor. Kupa törenini, kuruluşumuza denk geldiği için şölen havasında kutlayacağız” ifadesini kullandı.
“AKDENİZ OYUNLARIYLA MERSİN KENDİSİNİ TANITMA FIRSATI BULACAK”
Mersin'in, '2013 Akdeniz Oyunları'na ev sahipliği yapacak olmasından duyduğu memnuniyeti de dile getiren Demirağ, “Akdeniz Oyunları'nın Mersinimize uygun görülmüş olması bizleri fazlasıyla mutlu etti. Mersin buna layık bir kent. 2013 yılında daha da iyi olacaktır. Çünkü uluslararası alanda daha iyi tanıtma fırsatı bulacağız. Lojistiğiyle, tarımıyla, ticaretiyle öne çıkmaya başlayan Mersin'in sporla da öne çıkması bizi çok sevindirdi. Kadınların tenis oynamasını biz de 2 yıldır önemsiyoruz. Dünya çapında ünlü tenisçilerin Mersin'de yapacakları izleme fırsatımız da olacak. Bize düşen ne varsa bu konuda hazırız” diye konuştu.
“MERSİN DİĞER İLLERE DE ÖRNEK OLABİLECEK POTANSİYELE SAHİP”
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Şube Müdürü Ahmet Tarakçı da, Mersin'in gençlerinin ve kadınlarının sporun yanı sıra bakış açısıyla da diğer illere örnek olacak bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Tarakçı, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “2013 Akdeniz Oyunları'nı organize ederken sadece ilimizin tanıtımı açısından değil, bir çok branşta yeni tesislerin kazandırılması açısında da önemsemiştik. Bu tesisler gelecek nesillere önemli bir yatırım olacak. Böyle anlamlı bir günü spor gibi bir oldu ile çevrelediğiniz için teşekkür ediyorum. Bununla yeterli kalmayalım. Farklı bir branşlarda da sayılarını artırarak çoğaltalım.” Öte yandan, 'GİŞKAD Bayanlar Tenis Turnuvası' ile ilgili başvuruların, Mersin Tenis ve İhtisas Kulübü'nün internet sitesi ile GİŞKAD Hizmet Binası'nda 4 Mart 2011 Günü'ne kadar yapılabilecek. 8 Mart'ta başlama vuruşu ile start alacak olan turnuva 19 Mart'ta kupa töreni ile sona erecek.
(SNK-Y)
26.02.2011 10:53 TSİ
http://www.haberx.com/
NNNN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)